Bölüm şarkımız: Buray/ Deli Divane
'' Ya Gazel, iyi ki geldiniz. Nasıl mutlu oldum sizi gördüğüme anlatamam,'' diyen kızla bir kez daha kucaklaştı.
''Asıl o mutluluk bize ait canım,'' deyip geriye çekilse de ellerini tutmayı sürdürdü ve kızı beğeniyle baştan aşağı süzdü.
'' Çok güzel olmuşsun Gamze. İnsan bakmaya kıyamıyor.''
'' Gerçekten mi ? ''
Gazel duygulanarak başını salladı. Gamze beyaz, kabarık, prenses model gelinlik içinde muazzam derecede güzel görünüyordu. Hoş, bu parçanın yakışmayacağı genç kız yoktu dünya üzerinde. Çaktırmıyordu ama çevresinde olup bitenlerden sonra özenmeden de edemiyordu. Onun hiç böyle bir anısı olmayacaktı. İçini sıkan düşünceleri kafasından atıp kıza gülümsemeye devam etti. Hayran ve beğeni dolu bakışlarla nasıl hissettiğini sordu.
Gamze de benzer duygularla heyecanını paylaştı. Gözlerinin içi ışıldayarak konuşuyordu. Alp'i gördüğü her an haklı olarak heyecanı katlanıyordu. Gazel genç çifti yalnız bırakmasının doğru olacağını düşünerek yanlarından ayrıldı. Eşinin yanına döndüğünde derin ve uzunca bir iç çekti.
Asil yandan karısını izledi sessizce. Onun durgun ve dalgınlığının sebebini az çok tahmin ediyordu. Ama az kalmıştı; tüm bu acıları, çektiği sıkıntıları, yarım kalan duyguları bitecekti. Karısı da hak ettiği mutluluğu yaşayacaktı. Tıpkı diğerleri gibi o beyaz gelinliği geçirecekti üzerine. Bu kez baskı olmadan, içinden gelerek evet diyecekti kendisine ve o masallardaki mutlu sonu kendi hikayelerine uyarlayarak yollarına devam edeceklerdi. Asil avuçlarının arasına sığdırdığı karısının minik ellerini okşarken gelinle damat alkışlarla salona girdi. Gazel de çiftin mutluluğuna gözleriyle şahitlik edenlerden biriydi.
Asil'e bakıp içten bir tebessüm sunduğunda dilinin ucuna kadar gelen güzel sözleri yuttu. Bunun yanlış anlaşılabileceğini bildiği için çok hevesli görünmemeye çalışıyor, hareketlerini de kısıtlıyordu. Gelin ve damat dans müziğiyle pistin ortasında ilk danslarını yaparken ister istemez onların yerine kendilerine koyduğu oluyordu ama tüm güzel hayallerini o depodaki kötü hatıralar baltalıyor, Gazel'in huzursuzca kıpırdanıp ürpermesine sebep oluyordu.
'' Canım, üşüdün mü ? ''
'' Yok, hayır,'' dedi çabucak şekilde konuşurken.
'' Bir an içim ürperdi öyle. Geçer şimdi.''
'' Çünkü sarılmak diye bir şey var. O her şeyle baş edebilir.''
Asil arkadan kendisini kucaklayınca içi sıcacık oldu.
'' Ben size ne zaman böyle sarılsam kalabalık oluyorum. Böyle, bayram sabahı kırmızı pabuçlarını baş ucunda bulmak isteyen çocukların hevesiyle kanat çırpıyor yüreğim. Böyle bacası tüten bir evin içinde kestaneleri soba üzerine kavurmak gibi yakıyor içimi bir şeyler. Başıboş değilim artık Gazel. Bir evim var. Sıcak bir yuvam var. Gözümden sakındığım yegane iki tane varlığım var ve onlar gülünce ben dünyanın en kalabalık yerinin yanında en zengin insanı da oluyorum. Bu yüzden sen hep gül...Bana hep böyle, dünyaları verecekmişsin gibi gül.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2
RomanceKliplerimiz; https://drive.google.com/file/d/1FElHtJaIutrcYpEnmXeCFIAWz7cl1RCm/view (Flüt Solo Mustafa Tuna- Sebebim parçasının fonu eşliğindedir.) https://drive.google.com/file/d/125EOhG4QD5jEcZVhUcCjZWMTXhBGGexh/view?usp=sharing Bu hikaye tüm hakl...