Bölüm Şarkımız: Harun Kolçak-Gülçin Ergül/Ağlat Beni
Gazel gördüğü rüyanın etkisinden kurtulamadığı için ikizlerin planına tam manasıyla eşlik edemiyor, bir köşede oturup dalgın dalgın olanları düşünüyordu. Kayla ve Şehla da denize gitmek için tam teşekküllü hazırlık yapıyordu. Arada didiştikleri de olmuyor değildi.
'' Şehla, ben de var işte krem. Sen neden alıyorsun ki ? ''
'' Hayatım, farkındaysan,'' deyip yüz hatlarını gösterdi.
'' Ben hafif bronzlaştım. Yani senin kremin beni koruyamaz. O yüzden bunu almam şart.''
'' Hey Allah'ım, denize mi gidiyoruz, güzellik salonuna mı belli değil zaten!''
Şehla kardeşinin mırıl mırıl konuşmasına karşılık kaşlarından tekini havalandırdı.
'' Hayatım, neden o bülbül gibi şakıyan sesini bizden esirgiyorsun ki ? Açık açık çekinmeden söylesene diyeceğini...''
'' Yok Şehlacım, ben mümkünse o sesimi bir süre daha içimde tutayım. Yoksa biz buradan asla çıkamayacağız.''
Onu aşıp kapıya yanaştığında Gazel'e döndü. Ona seslenecekken durakladı. Şehla ile aynı anda göz göze geldi. Durumu sorgular gibi bir süre bakıştı ikizler. Sabah kahvaltıda da genç kız durgundu. Dünden bile daha kötüydü. İçine kapanıktı. Kayla tekrardan ikizinin yanına koşturup koluna girdi.
'' Bu kızın nesi var ? ''
'' Bilmiyorum ki Kayla. Ama bizim acilen bir şeyler yapmamız lazım. Bu böyle olmaz.''
'' Haklısın, olmaz! Ben bu kızın bu kadar üzgün olmasına dayanamıyorum. Ya şu dünya üzerinde en mutlu olması gereken insan o iken şu hali bana bile dokunuyor.''
Şehla, ikizinin duygulanması üzerine onu dürttü.
'' Sen de kendini salma lütfen. Beni bu yolda tek bırakmazsan, Gazel bundan sonra çok mutlu olacak.''
'' Şehla, biz doğru yapıyoruz değil mi ? Yani abim konusunda...Bak benim abim olmasına rağmen ona da güvenmiyorum kızım. Erkek milleti değil mi, bir yerden sonra hepsi aynı.''
'' Babam hariç,'' dediler aynı anda.
Kayla, Şehla'ya yandan bir bakış attığında kız kendini tutamayarak gülmüştü. Onu diyeceğini bildiği için devamını otomatikman getirmişti. Kayla da tiye alındığı için hafiften bozulmuştu. Babacı olmasından dolayı kendisiyle gurur duyuyordu. Bu hayatta sonsuz güvenip sevebileceği tek adam o'ydu.
'' Sen Gazel'e dua et Şehla. Yoksa ben senin ifadeni almayı bilirdim. Şimdi adam gibi şu şahane, Gazel'i de mutlu edecek olan planını sökül bakalım.''
'' Bak şimdi,'' diyen Şehla fısıltıyla ilk planını aktardı. Kayla'nın da aklına yatmış gibiydi. Kocaman gülümsedi ikizine. Şehla deli doluydu, anasının kızıydı ama yine de dehaydı. Bunu kabul etmesi gerekti.
'' Sen bir dehasın,'' diyen ikizine seni seni bakışları atarken Şehla olduğu yerde kuğu gibi süzülerek iltifatı kabul etti.
'' Kimin karışımıyım ama şekerim.''
İkizinin verdiği cevabı gülerek geçiştirirken başıyla Gazel'i gösterdi. Şehla da yapması gerekeni anlayıp harekete geçti. Abartılı enerjisiyle Gazel'i daldığı o kuyulardan çıkardı.
'' Tatlım, hazırsan çıkalım mı ? ''
Gazel uysalca başını sallayıp ayaklandı. Tam adım atmıştı ki yeniden üstüne başına bakma gereği hissetti. Sırf kızların hatırına giyiniyordu bu açık saçık giysileri. Buraya uygun davranmaya çalışıyordu. Onları mahcup etmemek için ayak uyduruyormuş gibi gözüküyordu ancak aksiyle her göz göze geldiğinde içten içe kendini kınıyor ve kızıyordu. Öyle ya da böyle değişiyordu. O köydeki Gazel çizgisinden bir şekilde dışarı çıkıyordu. İçi bu düşünceyle daha da sıkıldı. Sanki hiç derdi tasası yokmuş gibi bir de bunu dert etmişti kendine. Ne ara bu kadar mızmız olmuştu ki ? Oysa etrafındaki herkes böyle giyiniyordu. Yanından geçen kızlara Kayla ve Şehla'nın aksine daha garip bakıyordu. Yadırgamıyordu ama bu kadar rahatlığa alışık olmadığı için şaşırıyordu. Altlarında kısacık şortlar, etekler, üstlerinde de mayolarını ya da bikinilerinin sapını gösteren ince askılı, şekilli tişörtler vardı. Gazel kendinden daha bakımlı, daha güzel kızları gördükçe ister istemez kendine bakıyor, halini sorguluyordu. Ellerini farkında olmadan açık bıraktığı -ki bu da kızların isteğiydi- saçlarının ucuna değdiriyordu, oradan da yüzüne kayıyordu. Bir iki tane ergenlikten kalma sivilceleri vardı başına bela, onun haricinde yüzünde hiçbir şey yoktu. Kayla ve Şehla'da da bir gram makyaj yoktu ama çok güzellerdi. Gerçekten öylelerdi. Barbie bebek gibilerdi. Gören bir kez daha dönüp bakıyordu. Kendisiyse emanet gibi duruyordu kıyafetlerin içinde. O kadar dalmıştı ki düşüncelerine, yanı başında kendisine seslenen kızların farkında bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2
RomanceKliplerimiz; https://drive.google.com/file/d/1FElHtJaIutrcYpEnmXeCFIAWz7cl1RCm/view (Flüt Solo Mustafa Tuna- Sebebim parçasının fonu eşliğindedir.) https://drive.google.com/file/d/125EOhG4QD5jEcZVhUcCjZWMTXhBGGexh/view?usp=sharing Bu hikaye tüm hakl...