Bölüm şarkılarımız: En Güzel Hikayem/Teoman- Şebnem Ferah - Gökhan Türkmen/Bir Öykü
Selim önüne konan tepsiyi bir sinirle geri ittirdi.
'' Buradan ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kaçacağım! O babam olacak adama da bunların hesabını soracağım.''
Kız dediklerini aldırmamaya çalışarak,
'' Yemek yemeniz gerek. Böyle kendinizi toparlamanız, iyi olmanız mümkün değil,'' dediğinde Selim katı bir ifadeyle ona baktı.
'' Ben sadece bu lanet olası delikten kurtulmak istiyorum! Yemeği de al, def olup git.''
Kız onu zorlamanın yersiz olduğunu ve bir hastayla inatlaşamayacağını bildiği için daha da kızdırmadan tepsiyi geri aldı. Adamın huysuz söylemlerinin arasında da odasından çıktı. Geldiği günden beri söylediği şeyler aynıydı. Obsesif Kişilik Bozukluğu teşhisi konmuştu adama. Babasının ricası üzerine de hastanede tedavi görüyordu. Özel bir odada bakım yapılıyordu ama adam çok inattı. Babası ziyaretine geldiğinde bile sürekli olarak geri çeviriyor, öyle birini tanımadığını söylüyordu. Aslına bakarsa onun için üzülüyordu. Bu kadar ilgili bir babası olduğu için ne kadar şanslı olduğunu bilemeyecek kadar yaşanan acı olaya saplanıp kalmıştı. Her gün aynı şeyleri söylüyordu. Kaçıp o adama da, babasına da gününü göstereceğini ekliyordu. O anlarda gözüne fazlasıyla korkunç gelen bir yüzünü daha gördüğü için sakinleşmesi ve de kaçmaması adına iğne yapmak durumunda kalıyordu.
'' Nasıl durumu ? ''
'' Aynı,'' diyen kızla derince soludu Alp.
'' Desene yine kaçmaya teşebbüs etmesi muhtemel.''
'' Maalesef Alp bey. Aslında onun için üzülüyorum biliyor musunuz...Bazen çok aklı başında bir insanmış gibi hareket edebiliyor.''
Alp kıza gülümserken ellerini cebine yerleştirdi.
'' O yönünü, buradan kaçmak için kullandığını unutuyorsun sanırım Gamze.''
Gamze utanarak başını devirdi. Kolunu sıvazlayan adam üzerine tekrardan yukarı kaldırdı başını. Alp beyin gülümsediğini fark edince kendi de gülümsedi.
'' Sanırım haklısınız. Ama aklımın ucundan burayı birbirine katacağı, o ele geçirdiği kıyafetlerle buradan kolayca çıkıp kaçabileceği gelmemişti.''
'' Sorun etme. En azından artık niyetinin ne olduğunu biliyoruz. Bu yüzden hepimiz daha dikkatli olmalıyız,'' dedikten sonra saatine baktı.
'' Yemek saatimiz gelmiş. Aynı yere gidiyoruz sanırım. İstersen beraber çıkalım.''
'' Olur,'' derken heyecanını bastırsa da yanaklarının kızarmasına engel olamıyordu.
'' Güzel. Beş dakika içinde aşağıda buluşuruz.''
Başını salladı mahcupça. Adam gözden kaybolana kadar başını kaldırmadı Ancak onun mesafeyi yeterince açtığını fark edince bunu yaptı. Evet, bu düşündüğü, aklından geçirdikleri çok adice ve çirkinceydi ama Gamze onu görünce hislerine söz geçiremiyordu. Onun nişanlı olduğunu bile bile böyle hisler beslemesi ve ondan medet umması ahlak dışı bir davranıştı. Yine de tek bakışı, bazen tek bir dokunuşuyla işte böyle bir şapşala dönebiliyor, aldığı kararları ona unutturabiliyordu. Bu sevdadan vazgeçmeliydi. Yoksa ileride daha çok üzülecekti. Ürkek nefesi arasında odasına girdi. Adamı bekletmemek için çabucak giyinip hazır hale geldi. Aşağıda, arabasının yanında onu beklerken adamı gördü. Bir şeylere kızdığı öyle belliydi ki bu vücut hareketlerine kadar yansımıştı. Alp adeta burnundan soluyordu. Yanlış duymadıysa az önce karşı tarafa, '' Beni bir daha arama!'' dediğini işitmişti. Kıpkırmızı suratıyla yanına geldiğindeyse direkt kumandayla kilitli olan arabasını açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2
RomanceKliplerimiz; https://drive.google.com/file/d/1FElHtJaIutrcYpEnmXeCFIAWz7cl1RCm/view (Flüt Solo Mustafa Tuna- Sebebim parçasının fonu eşliğindedir.) https://drive.google.com/file/d/125EOhG4QD5jEcZVhUcCjZWMTXhBGGexh/view?usp=sharing Bu hikaye tüm hakl...