Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2

18. Bölüm (2.Kısım)

Bölüm Şarkımız: Göksel/Kıskanıyorum

Akşam yemeğinin ardından herkes yine kendi köşesine çekilmişti. Asil ve Gazel bu süreçte sadece bir kez karşı karşıya gelmişti, ki o da mutfaktan aldıklarını masaya taşırken olmuştu. Aynı anda yol vermek için diğer yana kaymaları, sonra bunu birkaç kez üst üste tekrarlamaları sonucu sıkılarak birbirlerine bakmışlardı. Asil kendisine yakışmayan bir kabalıkla kıza geçmesini söyleyince Gazel beklenmedik bir çıkış göstermiş, aynı şekilde genç adama bağırmıştı.

'' Ne diye bağırarak konuşuyorsun ki ? Karşında sağır yok!''

'' Senin de karşında geri zekalı yok! Direktif vermeden de geçebiliyorum.''

Asil bir an afallar gibi oldu.

'' O zaman ne diye geçmiyorsun hâlâ ? ''

'' Çünkü önümde dikilmeye ve yolumu tıkamaya devam ediyorsun!''

"Senin son günlerde sesin fazla çıkmaya başladı sanki ha ? "diye iğneleyen adama yüzünde eğreti duran gülümsemeyle baktı.

" Özür dilerim, azarlanmayı ve aşağılamayı sineme çekmem gerekirdi oysa ki değil mi ? Nasıl da unutmuşum! "

Bu ima Asil'i bir parça daha sinirlendirmişti. Kızın korkusuzca -son yaşananlardan sonra- gözlerinin içine bakması da sinir kat sayısını arttıran başka bir sebepti.

'' Unuttuğun o kadar çok şey var ki...''

'' Ve sen bunları bana hatırlatacak olan o doğru kişisin öyle mi ? ''

Gazel'in bu cesareti nereden ve kimden aldığını bilmiyordu ama Asil sabrının son demlerinde dolanıyordu. Kıza elindeki tepsinin izin verdiği oranda bir adım daha yanaştığında fısıldar bir tonda harfleri kodlaya kodlaya konuştu.

'' Tam olarak öyle!''

Kalkan kaşıyla da gerekli mesajı vermiş, üstünlüğü bir kez daha baskın karakteri sayesinde geri almıştı. Tabii Asil olaya kendi penceresinden baktığı için durumu böyle değerlendiriyordu. Oysa Gazel'in buna tepkisi bambaşka bir sertlikte olmuştu.

'' Sen kendini ne sanıyorsun Allah aşkına ?''

Asil kızla didişmekten aldığı hazdan etkilenerek damarına basmayı sürdürdü. Yeşil gözlerinden taşan öfke bile başka bir güzellik katıyordu fındık kurduna.

'' Aa, sen bilmiyor musun, buradaki yetkili merci ben oluyorum tatlım.''

Göz kırparak söylediği sözlerin ardından Gazel de geri durmadı ve adama sivri diliyle adeta ateş püskürdü. Yaşananlar hâlâ tazeliğini koruyorken bir de egoistliğini çekemeyecekti! O Gizem ya da hayatına giren diğer kızlardan biri değildi. Nasıl ki süslü sözlerine kanmamıştı, bu kaba tavrına da boyun eğmeyecekti. Asil'in bundan sonra görüp görebileceği en iyi Gazel bu olacaktı!

'' Ama atladığın bir şey var. Ben senin piyonun değilim!''

Asil'in yüzü de bu sarf edilen sıfatla düştü. Gazel gözünde çok farklı yerde olsa da aklına gelen tek bir olay geri adım atmasına ve çokça sinirlenmesine sebep oldu. O an kızgınlıkla yüzüne iddia olayını vurmak ve tam olarak da dediği gibi olduğunu söylemek geçti içinden. Ancak kalbi ve mantığı onu bir şekilde durduruyordu. Doğru anın bu olmadığını fısıldıyordu kulağına. Yine de çenesini tutamayıp birkaç sinir olacağı söz daha söyleyip onunla uğraşmaya devam etti. Bu süreçte Gazel de, kendi de çileden çıkmıştı. Birbirlerine hakaret etmeseler de sesleri bir perde daha yükselmişti.

Tesadüf eseri onların ayaküstü atıştığını gören Arda oldukça şaşkındı. Gazel ve oğlu arasındaki sürtüşme giderek alevlenince düşünmesine son verdi, geri adım atıp içeri girdi.