Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2

13.Bölüm

Bölüm Şarkımız: Gülşen/Aşk Cinayet Sever

Gazel avuçlarını hâlâ yanmakta olan yanaklarına bastırdı. Az önce teyzesine yakalanmışlardı. Durumu açıklama gereği hissederek kendini ortaya atmıştı. Kekeleyen diliyle düşüyordum demişti. Asil de beni tam o esnada belimden yakaladı, diye eklemişti, sonra da utanç içinde Asil'i de gerisinde bırakarak odasına koşturmuştu.

Kendine kıza kıza üzerindekileri çıkarmıştı. Yanlış anlaşılmayayım derken daha büyük bir soruna gebe olmuştu. Kara kara aşağıya ne yüzle ineceğini, teyzesine ve Asil'e nasıl bakacağını düşünürken aklına gelen Gizem şıkkı midesinin yanmasına sebep oldu. Bir şeyler yanlış gidiyordu ve Gazel bile bile o istikametten yürümeye devam ediyordu. Yüzünü sıkıntıyla ellerinin arasına aldı. Az önceki anı hatırladıkça kendinden utandı. Asil'e de istemsizce kızdı. Kendisini ne kadar zor bir pozisyonda bıraktığının farkında mıydı acaba ? Hiç sanmıyordu! O son derece gamsız bir adamdı. Kendi aksine bunları taktığını bile düşünmüyordu. Ama asıl kabahat ona bu fırsat veren kendisindeydi. Uzak durmalıydı ondan. O sandığından daha tehlikeli bir adamdı. İç sesine güveniyordu, güveniyordu da, kendine, ona karşı koymakta zorlanan iradesine, işte bu ikiliye hiç mi hiç güvenmiyordu.

'' Allah'ım izin verme. Ne olursun yanlış yapmama izin verme.''

******

Asil boş kalan ellerine bakıp Hatice teyzesine çevirdi gözlerini. Kadın da en az kendi kadar şoktaydı. Şimdi de Gazel'in yaptığı gibi kendisinden açıklama bekliyordu. Asil dudak büktü başta. Ne olup bittiğini o da anlamış değildi. Sanırım az önce kızı öpecekti. Rahatsızlığını öyle iyileştirmek istemişti. Hayır, kötü bir amacı yoktu, kendi çıkarına da hizmet etmiyordu. Sadece şifası olmak istemişti. Kolları gibi dudaklarıyla da ona sahip çıkmak istemişti. Ama yine olmamıştı. Lanet olsun ki olmuyordu! Yanlıştı. Cümledeki yüklemin başta olması kadar hataydı yakınlıkları. Bildiğin ateşle oynuyorlardı.

'' Düşüyordu,'' dedi aynı kız gibi

'' Ben de tuttum,'' diye ekledi ve kadını da aşıp içeri girdi.

Hatice hanım ikisinin ardından başını yana yatırdı.

'' Tövbe estağfurullah. Ne oldu bu ikisine anlamadım ki ? ''

Ardından aklına gelen ihtimalle irkildi.

'' Yok canım. Olmaz öyle şey. Abisi Asil onun...''

Yaşlı kadın dizlerini dövme isteğiyle tutuştu. Bu işin sonunun hayra alamet olmayacağı gün gibi meydandayken yeğeninin böyle bir hata yapmamasını umdu. Genç ve yaralı bir kızdı. İster istemez bir adamın ilgisini, duygusal boşlukta olduğu için farklı algılayabilirdi. Hele de Asil gibi yakışıklı ise bu çok daha kolaydı. Yeğeninin pek o taraklarda bezi olduğunu sanmıyordu ama bir kere evham yapmıştı. Az daha yetişmeseydi belki de aklından geçenlerden biri olacaktı. Gerçi Asilde öyle bir çocuk değildi. Allah'ı var, şimdiye kadar hiçbir yanlışını görmemişti. Biraz zevkine düşkün bir çocuk olsa da Gazel'e sadece kardeş gözüyle baktığına emindi. Yersizdi bu düşünceleri. Boşuna sıkıyordu canını. Kötü düşünceleri ve gözünün önünde canlanan uygunsuz görüntüleri tek tek sepetledi, Arif efendiye yetişmeye çalıştı. Arda oğlu Çiğdem'i alması için onu görevlendirmişti. Eşi eve taksiyle gelsin istemiyordu. Yaşlı kadın da onu söylemek üzere çıkmıştı zaten. Ama Asil ile Gazel'i öyle yakınlaşmış vaziyette görünce yapacağı şey aklından uçup gitmişti. Neyse ki yaşlı adamı bahçede yer alan evine girmeden yakalayabilmişti.

'' Arif efendi.''

Omzunun üzerinden arkaya baktı. Elini kalbine koyarak koşturan Hatice hanımı fark edince telaşla yüzünü ona döndü.