Kliplerimiz; https://drive.google.com/file/d/1FElHtJaIutrcYpEnmXeCFIAWz7cl1RCm/view
(Flüt Solo Mustafa Tuna- Sebebim parçasının fonu eşliğindedir.)
https://drive.google.com/file/d/125EOhG4QD5jEcZVhUcCjZWMTXhBGGexh/view?usp=sharing
Bu hikaye tüm hakl...
Bu birbirinden güzel çalışmaları için kadim dostum MrsBitterEnd çok ama çok teşekkür ediyorum. Eksik olmasın dostum.
Bölüm Şarkımız: Yaşar/Bir tanem
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çiftlikteki son akşam yemeğinde bir hayli kalabalıklardı. Arda düğün öncesinde Ferhat'ın annesiyle babasını da davet etmişti. Musa bey de eşi Asiye hanım ve oğluyla beraber bu davete iştirak etmişti. Arda ilk başlarda Ferhat'a karşı gösterdiği o katı tavrı gardıyla beraber azaltmıştı.
Geçmiş zamanda Musa beye karşı gösterdiği tavrın verdiği bir mahcubiyette vardı ki Arda en çok bunun altında eziliyordu. Bu sebeple, ileride dünür olacakları adamla aralarında böyle bir sorun olsun istemiyordu. Arada Remzi babasının da hatırı vardı hem sonra. Adamın süregelen sağlık sorunu da bir diğer sebepti. O da haklı olarak oğlunun mürüvvetini dünyadan göçüp gitmeden evvel görme arzusundaydı. Bunu da baş başa kaldıkları bir anda açık açık dile getirmişti.
'' Musa abi, bilmediğimiz bir şey yok değil mi ? ''
'' Yok yok, her şey yolunda Allah'a şükür. Ama bazen hissediyorum da bu ağrılar beni fazla taşımaz gibi.''
'' O nasıl laf öyle Musa abi. Tıp çok ilerledi. Onun da çaresine beraber bakacağız. Anıl'la konuşacağım yarın. Muhakkak bizi en iyisi kimse ona yönlendirecek. Bu ağrılardan da kurtulacaksın inşallah.''
Musa bey gözlerini kırpması arasında teşekkür ederken kolunu sıvazladı.
'' Senin hakkını nasıl öderiz bilmem ki.''
'' Bunların hiç lafını yapmayalım şimdi,'' diyen adamla uzun bir iç geçirdi.
'' Oğluma sen baktın. Okuttun, gözettin. Sayende burada tutunup bir iş sahibi oldu. Şimdi bize bile yetecek kadar iyi kazanıyor...''
'' Ferhat her şeyi kendi başardı. Onun ne kadar akıllı, çalışkan bir çocuk olduğunu ikimiz de biliyoruz.''
'' Öyle öyle de, yine de gözüm arkada kalmadıysa sayende.''
Uzaktan Asil'le konuşan oğluna baktı.
'' Çok yerdi kendi kendini bazı zamanlar. Anlatamazdı da içindekileri. En son buraya geldiğimizde pek bir heyecanlıydı. Biz de tahmin ediyorduk zaten bir kız meselesi olduğunu. Sizi onunla tanıştıracağım dediğinde hemen kabul ettik. Ama Allah var ya korkuyorduk da. Bizim oğlan pek safcana bu konularda. Gözü pek açık değil... Anne baba olarak çeşitli endişelerimiz vardı. Ta ki karşımızda Şehla kızımızı görene kadar. Asiye küçüklüğünden beri başımın etini yerdi. Yaşı küçük olmasa, öyle gelinim olsun isterdim. Oğlumu üzmez o. Şimdiden bile nasıl mutlu ediyor der der dururdu. Kızardım tabii o zamanlar. Şehla kızımızı beğenmediğimden değil elbette; sen oğluma ikinci bir baba olmuştun. Sonra Şehla da, Kayla da onun kardeşi gibiydi, abileri sayılırdı Ferhat. Konduramazdım haliyle. Ama onları karşımda öyle görünce anladım ki ben de kendimi buna inandırmışım yıllar yılı. O kadar çabuk kabullenmemin tek sebebi gözlerinde gördüğüm sevgiydi,'' deyip yanındaki adama döndü yüzünü.
