Bölüm şarkımız: Tarkan-Ümit Sayın/ Gitme
Koray evlerinin geldiği durum karşısında sevgilisiyle benzer tepkiler verdi. İrem hem çokça kızgın hem de öfkeliydi. Kızgındı; bunu yapan kişi özbeöz babasıydı. Öfkeliydi; yapma sebebinin Pars denen adam olmasıydı. Bu iki gerçek beynine kanın sıçramasına sebep oluyordu.
Zaten her şey sorunsuzca giderken anlamalıydı bir şeylerin ters gideceğini. Ona mutluluk haramdı. Evinin haline baktı üzgünce. Tek sağlam eşyası kalmamıştı. Babasının adamları evi kullanılmayacak hale getirmeyi başarmıştı. Tabii sadece kendi evini değil, Koray'ın dairesini de taratmıştı. Koray'a sırf canı sıkılmasın diye babasıyla yaptığı birebir konuşmadan bahsetmemişti. Onu kapısından kovduğunda her şeyin geride kalacağını düşünmek işine gelmiş, iyimser düşünmeye çalışmıştı. Sonucuysa buydu.
Sarı saçlarının arasından hınçla ellerini geçirdi. Koray'a karşı da felaket mahcuptu. Şu an ardına bakmadan hayatından çıksa ne diyebilirdi ki ? Sayesinde bir günü huzurlu geçiremiyordu. Nimet hanım haklıydı endişelerinde. Belki de Koray'a büyük bir kötülük yapıyordu. Ne Pars ne babası asla durmayacaktı.
Dalgın ve boş gözlerle salonunu inceledi. Ev demeye bin şahit isterdi. Yeni aldığı ve hâlâ taksitini ödediği plazmanın kırık camı bile yeterliydi aslında durumu özetlemeye. Kullanabilecekleri sağlam bir eşyaları kalmamıştı. Yatacakları yatakları da dahil. Her şeyi geçiyordu da kıyafetlerinden ne istemişlerdi ? Onları toplayıp salonun ortasında yakmakta ayrı bir sadistlik örneğiydi. Çıldıracak raddeye geldiğinde Koray kızı kollarından tuttu ve ağlayan sevgilisini kendine çevirdi. Onun inatla yüzüne bakmama çabasına rağmen yüzlerini birbirine denk getirdi. Sakinleşmesi adına mırıldandı.
'' Şişt, tamam güzelim. Geçecek bunlarda.''
'' Geçmeyecek. Bizi asla rahat bırakmayacaklar.''
Koray şakağından öpüp onu yatıştırmaya çalıştı. O da olanlar karşısında şaşkındı. İşsiz olduğu bir zamana denk gelmesi ekstra canını sıksa da şu an önemsediği tek şey İrem'di. Kız gerçekten berbat görünüyordu.
'' Bana neden söylemedin bunları ?''
'' Üzmek istemedim. Seni daha fazla dertlerimle meşgul etmek istemedim. Bir kere olsun,'' dedi yanaklarından süzülenler eşliğinde. '' Her şeyi ardımda bırakıp seninle mutlu olmayı istedim. Hepsi bu...Hepsi bu...''
Koray kıyamayarak kucakladı onu.
'' Biz bir şeylere geç kalmış değiliz İrem. Yine mutlu olacağız. Bizi bunlar yıldıramaz sevgilim.''
Başını iki yana salladı. Buna en son inandığında yine böyle paramparça olmuştu. O adamı hayatına musallat ettiği güne lanet ediyordu. Basit bir hırsın ve intikam oyununun kurbanı olmasaydı şimdi bunları yaşamak zorunda kalmayacaktı.
'' Kaldır o başını! Güçlü ol! Benim tanıyıp bildiğim, aşık olduğum o cesur kız ol ve sakın ola elimi bırakma. Biz birlikte olunca aşamayacağımız engel yok. Duydun mu beni ? ''
Koray'ı duyuyordu; ama bu dedikleri, yaşananlardan sonra masallarda anlatılan o uzak diyarlar gibi geliyordu kulağına. Ulaşması ve erişmesi güç şeylerdi. İrem bedenen olmasa da ruhen fazlasıyla yorulmuş ve hırpalanmıştı. Koray'ı adım adım bu yangının içine çekiyor oluşu da işin başka boyutuydu.
'' İrem,'' dedi kıza sesini duyurmak için. Önünde diz çöktü. Ellerini sıkıca avuçlarının arasına hapsetti. Kızarık gözlerinden akan yaşlara bakarken içinden bir şeyler sökülüyormuş hissine kapılsa da dirayetli olmak ve onu ayağa kaldırmak zorunda olduğunu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2
RomanceKliplerimiz; https://drive.google.com/file/d/1FElHtJaIutrcYpEnmXeCFIAWz7cl1RCm/view (Flüt Solo Mustafa Tuna- Sebebim parçasının fonu eşliğindedir.) https://drive.google.com/file/d/125EOhG4QD5jEcZVhUcCjZWMTXhBGGexh/view?usp=sharing Bu hikaye tüm hakl...