İyi okumalar...
Gözlerimi araladığımda bulunduğum ortamın yabancılığı irkilmeme sebep oldu.Bedenimi zoraki hareket ettirerek iki büklüm olduğum koltukta oturur vaziyete geçtim ve Aras'ın evinde uykuya daldığımın farkına yeni vardım.Üzerimdeki kalın battaniyeyi köşeye ittirerek ayaklarımı soğuk zemine bastım.
Belim tutulmuş olsa da önemsemeden ayağa kalkarak ilerledim.Uyumayı severdim fakat sabah erkenden kalkardım.Güneş gökte henüz belirmezken,kar hafif hafif varlığını sürdürmeye devam ediyordu.Lavabo ne tarafta bilmediğim için önüme gelen rast gele kapıyı tıklattım.Ses gelmeyince içeri girdiğimde kütüphane ile karşılaştım.
Büyülenmişcesine adımlarım içeri ilerlerken,burnuma dolan kitap kokusuyla gülümsedim.Kapının kapalı olmasından dolayı şömine sıcaklığı ulaşmamış,soğuk kalmıştı.Ardımdan kapıyı kapatarak ilerledim.Büyük sayılabilecek odada,her yer kitaplarla çevriliydi.Elim,kalın ciltli kitaplarda dolaşırken,okumayı istediğim türleri aramaya başladım.Konuları ve isimleri hakkında bilgi sahibi olmadığım bir sürü kitap,karşımda tüm ihtişamıyla duruyordu.
"Ellada."diye bağırdı Aras odadan.Son kez kitaplara baktıktan sonra odadan çıktım.
"Ne var."dedim kaba olmayı umursamadan.Beni ölüme getirmiş,son anda vaz geçmişti.Ona karşı samimiyet beslemem hata olurdu.
"Gittin sandım."dedi şüpheyle yüzüme bakarken.Aklımı okumak istediğinin farkındaydım.Bu yüzden beynimin içindekileri nötrledim ve çıktığım odayı elimle gösterdim.
"Sadece kitaplara bakıyordum."dedim.Kafasıyla bunun doğruluğunu tartarken,gerçekten de kitaplara baktığımı ona ispatlama gereği duymuştum.Ardından önemi olmadığının farkına vararak omuz silktim ve ilerledim.
"Lavabo ne tarafta?"dedim adımlarımı yavaşlatarak.Gözlerini sırtımda hissetsem de dönüp bakmaya niyetim yoktu.
"İleride solda."dedi.Hızla dediği yere girdim ve ağzıma,yüzüme su çarptım.Saçlarımı bileğimdeki toka ile tepeden at kuyruğu yaparak lavabodan çıktım.
Koltukta oturuyor,bir yandan da sigara içiyordu.Anında burnuma dolan koku ile yüzümü buruşturdum.Kendini bile bile insan neden ölüme sürüklerdi ki?Çok sürmeden ben de koltuğa kendimi bıraktığımda karnımdaki guruldama yüzümün kızarmasına neden oldu.Kaç gündür doğru dürüst bir şey yemiyordum ve haliyle karnım açtı.
"Birazdan atıştırmalık getirirler."dedi sigarasını söndürerek.Kimin getireceği her ne kadar umrumda olmasa da bir an önce gelmesini ve beni bu açlıktan kurtarmasını istemiştim.Sanki İlahi bir güç beni duymuş,yardımıma yetişmişti.Aras ayaklanıp kapıyı açtığında içeri dolan soğukla birlikte bir grup insan girdi.
"Günaydın."dedi sabahın saatlerine rağmen neşe dolu sesli kız.Adeta seker gibi yürüyüşe sahip kız,elindekileri önümdeki sehpaya bıraktı.Elini bana sevecen bir şekilde uzattı.
"Ben Alina."dedi.Uzattığı eline elimi bırakarak kısa bir selamlaşma yaptık.Elimi çektiğimde ismimi söylemem gerektiğini fark ederek söze başladım.
"Ben de Ellada."dedim.İçeri giren diğer kızın yüzü,yeni tanıştığım bu sevecen kıza göre tamamen zıttı.Alina,sarı saçları,mavi gözleriyle güneş gibi parıldarken yeni giren kız,siyah saçlı ve kahverengi gözlüydü.Suratı Alina'ya oranla kesinlikle asıktı.Yanıma geldiğinde hafif bir tebessüm yolladı.
"Kumsal."dedi yanıma oturarak.Yüzü güzel denebilecek seviyedeydi.Gözleri beni bulduğunda hafif tebessüm etti.
"Bakma öyle,normalde Alina'dan bile çok gülerim."dedi.Alina da diğer tarafıma oturduğunda ikisi de dedikoduya hazır vaziyetteydi.Ortada kalmıştım ve onlar,sanki erkekler yokmuş gibi konuşmaya başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Подростковая литератураO,insanların hafızalarıyla oynayan tehlikeli adamdı.Bilinç altlarına ölümün sinsi düşüncesini fısıldar,karşılarında kanat çırpan melek gibi büyülerdi kurbanlarını.Katil kavramının dahi masum kaldığı bedeni,ölümün vücut bulmuş haliydi.Onun en kıymetl...