İçimden bölüm şarkısı koymak geldi nedense.En sevdiğim bölümlerden biri bu oldu benim,umarım siz de beğenirsiniz ve Ellada'nın yaşadığı duyguları içinizde hissedersiniz.Görüşlerinizi bekliyor olacağım.Deeperise-Raf ft.Jabbar
İyi okumalar...
Düşündükçe başımın ağrıdığı,düşünmeyi bırakınca da ters giden işlerin gerçekleştiği bir hayatı yaşıyordum.Bazen fazla derin düşünüyorsun diyor ve kendime kızıyordum.Öte yandan düşünmediğim,her şeyi bir kenara bırakarak olurunu seyrettiğim şeyler başıma dert oluyordu.Hayat,benim için akışı kolay olan bir serüven değildi.
Aynada baktığım suret,her zaman olduğu gibi düşüncelere dalan bana aitti.Fakat uzun zamandır bu surette yabancısı olduğum bir ifade maskesi mevcuttu.Eskiye nazaran daha donuk ve daha asık suratlıydım.Yüzümü güldürecek tek şey,elimden alınmıştı.
İki kız girdi lavaboya ardımdaki kapıdan.Onlara göz değdirmeden kendimi incelemeye devam etsem de üzerimde olan bakışları hissediyordum.Önemsememeyi seçtim ve suyu açarak enseme soğuk sıvıyı çarptım.
"Daha güzel bir kız bulamamış mı?"dedi biri sessiz olduğunu sandığı bir şekilde.Bana ithafen denildiğini adım kadar net biliyordum.Suyu kapatmadan el bileklerimi de suya tuttum bir süre.
"Gecesini ben kapatırım umuduyla buraya gelmiştim."dedi diğeri de ona.Kimden bahsettiklerini elbette ki biliyordum.Konuşmanın çirkinliğine yakışmayacak derecede kusursuz bir katilden söz ediyorlardı.
"Bu kız buna engel değil."dedi ilk başta konuşan ve ikisi arasında bir kahkaha maratonu başladı.Suyu kapattım ve gözlerimi yavaşça onlara çevirdim.Bu kadar ucuz düşüncelere sahip insanlarla diyalog kurabileceğimi sanmıyordum.
Kızlar üzerlerinde olan bakışlarımın farkına varmış olacaklar ki kahkahalarına bir son verdiler.İkisini de rahatsız edici bir şekilde süzdüm ve düşüncelerinde boğulmalarını,gerçekleşmemesini kendi gözleriyle görmelerini istedim.Gözlerimi devirerek onlardan çektiğimde lavabodan da dışarıya çıkmıştım.Karer'den bir kez daha nefret etmiştim.
"Neye sinirlendin bu kadar?"dedi Musab birden karşıma çıkarak.İrkildim ve hızlı attığım adımlarımı yere çiviledim.
"Sinirli değilim."dedim kafamı iki yana sallayarak.Yüzünde oluşan gülümseme hayra alamet değildi.
"Anlaşıldı."dedi ve gözlerini benden çekerek Karer'in bulunduğu yere çevirdi.Ağabeyi de kendisi gibi çözülemeyen türdendi.Her şeyi ona bağlamak zorunda mıydı?
"Alakası yok."dedim ve gözlerinin odağı tekrar ben haline geldim.Aslında kesinlikle işin ucu Karer'e değiyordu ve dolaylı da olsa ona sinirlenmiştim.Beni bu duruma düşürmeye hakkı yoktu.Lavabo köşelerinde bu tür imaları işitmek zorunda değildim.
"Sanırım kemiklerini kırma planları kuruyor."dedi gözlerini benden çekmeden.İstemsizce kafamı Karer'e doğru çevirdiğimde ateş saçan okyanuslarıyla bana baktığını fark ettim.Lavlar sularına gömülmüyor,her geçen dakika artıyor gibiydi.Sıktığı çenesini bu mesafeden dahi anlayabiliyordum.Kemikli yüz hatlarını iki kat daha belirginleştirmişti.
"Neden böyle bir plan yapsın ki?"dedim omuz silkip tekrar Musab'a taraf dönerek.Yüzünden silinmeyen o sinsi gülümseme büyüdü.
"Sen neden o kızlara öyle bakmıştın?"dedi az önce olanları kast ederek.Gözlerim irice açıldı ve ne diyeceğimi bilemedim.Bunu nerden biliyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Teen FictionO,insanların hafızalarıyla oynayan tehlikeli adamdı.Bilinç altlarına ölümün sinsi düşüncesini fısıldar,karşılarında kanat çırpan melek gibi büyülerdi kurbanlarını.Katil kavramının dahi masum kaldığı bedeni,ölümün vücut bulmuş haliydi.Onun en kıymetl...