İyi okumalar...İnsan kimi zamanlarda kendini boşlukta hisseder,hayatının sıradanlığından yakınırdı.Yeni bir şeyler olmasını,farklı kişiler tanımayı ya da olayların kendi etrafında gelişmesini isterdi.Sıradan dediği hayatındaki sakinliği,hayal ettiği yerde ki karmaşaya teslim ederdi.Oysa ki kendi yaşamında saklı olan sakinlik,insana yandaş olan en gerçekçi etkendi.Benim hayatım kesinlikle sakin değildi.Karmaşayla sarmalanmış bir ip yumağı gibiydi ve çözülmesi kolay değildi.Çok değil,yaklaşık dört ay önce oldukça sakin olan hayatımın bu denli değişeceği aklımın ucundan geçmezdi.
Karşımda ablamın katili duruyor ve doğrudan arkamda kalan adama bakıyordu.Arkamdaki adamı her ne kadar tanımasam da,tırnak etlerimin kanamasına,kollarımda ve yüzümde oluşan dal kesiklerine sebep olduğunu biliyordum.Hızla çarpan kalbim,uzun zamandır yokluğunu belli etmiyordu.En son ormanlık alanın karanlığında,yerde yatan ablama bakarken bu denli hızlı çarpmıştı.O Zaman yaşadığım korku,bu zamanda ki koşmanın verdiği kalp atışlarına eş değildi.
"Açıkçası geleceğini zannetmiyordum.Bu hırçın bayan için işlerini aksatmazsın sanıyordum."dedi Karer'in geri dönmesini kast ederek.Evren ile işleri olduğunu söylemiş ve birlikte evden çıkmışlardı,şimdi ise karşımda duruyordu.Geri dönmesinin sebebini kendime bağlamak saçma geliyordu.Hifa için geri dönmüş olmalılardı.
"Hifa nerde?"dedi Evren kastığı çenesini zor hareket ettirerek.Adam sessiz kalıp daha da sinir bozucu bir hal aldığında söze girme gereği duydum.
"Evde."dedim çatlak bir sesle.Evren hızlı adımlarla ormanlık alana giriş yaptığında sadece üçümüz kalmıştık.Kasvet ve nedenini bilmediğim öfke kokuyordu etraf.Üzerime yavaşça sinmeye başlayan bu koku,beni alakadar etmemeliydi.Yere eğdiğim kafamı kaldırmak için bir hamle yapmadım.
"Barlars'ın sana iletmemi istediği bir mesaj var."dedi adam sessizliği bölerek.Bu isim bana,yılbaşı gecesi oyununda çıkan ismi hatırlatmıştı.Karer ile bir takım laf atışmaları yaşanmış ve birbirlerinden hoşlanmadıklarını anımsatmıştı.
"Kendisi iletemeyecek kadar korkak mı?" Dedi Karer tükürür gibi.Her ne kadar ona bakmıyor olsam da yüzünün aldığı şekli biliyordum.Kemikli çenesi iki kat daha belirginleşmiş,gözlerinin kıyılarına çarpan dalgaları şiddetlenmiş ve kıvrımlı kaşları epeyce kavislenmişti.Onu az çok tanımaya başlamıştım.
"Pazar akşamı,Yeraltı'da."dedi adam iletmek istediği mesajı üstü kapalı ileterek.Dediği mekanı elbette ki bilmiyordum ve mesajın içeriğinden bir haberdim.Tırnaklarımın arasından sızarak asfalta damlayan koyu sıvıyı izledim.Hafif bir sızı oluştursa da boynumdaki muhtemel kesiklerle boy ölçüşemiyordu.Ne halde olduğumu bilmiyordum fakat üzerimde dolaşan bir çift gözün ağırlığını hissediyordum.Bu,sıradan bir çift göz değildi;akıntısında can verebileceğin tehlikedeki okyanuslardı.
"Arabaya bin."dedi sert bir sesle ve kendisinin bindiğinin işareti olarak kapı sesi duyuldu.Adamın ne ara gittiğini bilmesem de önemsemedim ve dediğini ikiletmeden arabaya bindim.
Çalışan motor sesiyle birlikte harekete geçmiş ve yolu geride bırakmıştık.Gözlerim,yanından hızla sıyrıldığımız ağaçları takip ediyordu.
"Bu halin ne?"dedi tiksinir gibi.Gözlerim sanki konuşmasını beklermiş gibi anında onu buldu.Yüzü sertti ve gözleri doğrudan karşıya odaklıydı.
"Ne varmış halimde?"dedim bildiğim halde.Direksiyonu koparmak ister gibi sıkan parmak boğumları beyazlaşmıştı.Gaza biraz daha yüklendiğinde sırtım koltuğa yapışmıştı.Gözlerim tekrar yüzüne tırmandığında saniyelik bir zaman diliminde bana döndü.Bu o kadar kısaydı ki sanki yaşanmamış gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Teen FictionO,insanların hafızalarıyla oynayan tehlikeli adamdı.Bilinç altlarına ölümün sinsi düşüncesini fısıldar,karşılarında kanat çırpan melek gibi büyülerdi kurbanlarını.Katil kavramının dahi masum kaldığı bedeni,ölümün vücut bulmuş haliydi.Onun en kıymetl...