Keyifli okumalar...
Yolunu kaybetmiş ıslak kedi misali bir o tarafa bir bu tarafa bakarken,yardım edebilecek herhangi bir şey aradım.Kaldırıma adımımı bastığımda gidecek yönümü dahi bilmediğimi fark ettim.En kalabalık olan sokağa doğru ilerlediğimde hızla yaklaşan Kumsal'ı görmemle rahatladım.Yanıma vardığında gözleri korkuyla üzerimde dolaşıyordu.Nefes nefese kalan tek kişi değildi.Diğerleri de geldiğinde,hepsinin gözlerinde endişe kırıntıları mevcuttu.
"Ben iyiyim."dedim sonunda.Alina ikna olmamış gibi baksa da bir şey demedi.Aras kolumu sıkıca kavrayarak peşinde sürüklemeye başladı.
Herkesin kolumla derdi neydi?Kolumu çekmeye çalıştığımda kafasını ahenkle arkaya çevirerek bana baktı.Tek kaşı havalanmış,ne yaptığımı sorgular gibiydi.Tekrar çekmeye çalıştığımda,kafasını iki yana onaylamazcasına salladı ve ardından arkasını dönerek kucağına aldı.Başım,sırtından aşağı sarkarken,görüş açımda biçimli bacakları vardı.
Sırtına yumruklarımı geçirsem de etki etmeden ilerlemeye devam etti.Homurtulu seslerim,bize dönen bir kaç gözden başka bir işe yaramıyordu.
"İndir beni."diye tısladım sinirle.Yürümeye devam etse de arkamda duyduğum kıkırdama sesleriyle,başımı kaldırarak diğerlerine uyarı dolu bakışlar yolladım.
"Sana diyorum,indir beni."dedim sırtına yumruklarımı geçirmeye devam ederken.Bacağımda olan elini sıkılaştırarak sessizce konuştu.
"Ben de sana gitme demiştim."dedi.Çırpınmaya devam etsem de bacağımdaki elini sıkılaştırıyor ve uyarı dolu sözcükler fısıldıyordu.
Bedenim sonunda eski konumuna geldiğinde üzerimi düzelttim.Bakışlarımı doğrudan Aras'a odaklasam da eğlenen bir ifadeyle beni izliyordu.
Yanından hızla geçerek eve girdim.Peşimden geldiğini hissetsem de onunla konuşmayacaktım.Tüm herkes bize bakmıştı,bunu hissediyordum.Tamam,görmemiş olabilirdim fakat hangi topluluk erkeğin omzundan sarkan kıza bakmazdı ki?
"Bana giyecek verir misiniz?"dedim Kumsal ve Alina'ya.İkisi birbirlerine baktılar ve haince sırıtmaya başladılar.Ben ne olduğunu anlamazken,kolumdan tutarak çıkışa yönlendirdiler.
"Nereye?"dedi Yekta içimdeki soruyu dışa vurarak.Kumsal onu dinlemezken Alina heyecanla cırladı.
"Alış-verişe."
~~~~~~~
Elimizdeki poşetleri tutmakta zorlanırken hala almak peşindeydik.Üçümüz de alış-veriş delisi olduğumuz için,üşenmeden her mağazayı tek tek dolaşıyorduk.Kıyafet almaktan mutluluk duyar mıydı bir insan?Ben duyuyordum.
Askıları tek tek kurcalarken,bu kadar kıyafeti nereye koyacağımı düşünüyordum.Düne kadar bu şehirden kaçma planları kurarken,bugün burada kalmayı ve ablamın katilinden intikam almayı planlıyordum.Mira'yı elbette ki unutmamıştım.Bir yandan da burada edindiğim arkadaşlarla onu kurtaracaktık.
"Ellada."diye seslendi Kumsal.Hızla bakışlarım ona dönerken,elinde şifon uzun bir elbise tutmuş bana uzatıyordu.İçi astarlı olsa da astarı bayağı bir kısaydı.Kalan yerlerde tenim gözükeceği gibi,siyahın asaletiyle bezenmişti.Omuz kısmı,gri taşlarla bezenmişti.
"Mükemmel."dedi Alina elbiseyse hayran hayran bakarak.Gerçekten de hoş bir elbiseydi fakat iddialıydı.İçindeki astarı o kadar kısaydı ki,neredeyse tüm bacak boyu gözükecekti.
"Senin fiziğine uygun."dedi elime askıyı tutuşturarak.Anlamazcasına ona baktığımda kabine doğru itekledi.Denemekten zarar gelmezdi değil mi?Üzerimdekileri çıkartıp elbiseyi giydiğimde aynada kendime baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Teen FictionO,insanların hafızalarıyla oynayan tehlikeli adamdı.Bilinç altlarına ölümün sinsi düşüncesini fısıldar,karşılarında kanat çırpan melek gibi büyülerdi kurbanlarını.Katil kavramının dahi masum kaldığı bedeni,ölümün vücut bulmuş haliydi.Onun en kıymetl...