➰Zehir➰

122 38 27
                                    

İyi okumalar...

Bedenimi sıcak evin içine attığım anda,Kumsal ve Alina başıma toplanmıştı.Dışarıda kısmen duyulan gürültü sesleri,aklımın Araslarda olmasına sebebiyet veriyordu.Ceketimi kenara atarak bedenimi koltukla buluşturdum.Başımı geriye savurarak beynimin içinde ötüşen düşüncelere duvar ördüm.

"Neredeler?"dedi Kumsal yanıma oturarak.Gözlerimi ovalayarak başımı kaldırdım.Diğer yanıma da Alina oturunca,rahat bırakmayacaklarını kavradım.

"Bilmiyorum."dedim kafamı iki yana sallayarak.Yalan değildi.Nereye gittiklerini gerçekten de bilmiyordum.Alina saç tutamlarımdan birkaç tanesini yüzümden çekerek arkaya doğru savurdu.

"Kötü görünüyorsun."dedi sessizce.İyi görünmem için bir sebep yoktu.Gün geçtikçe kafam karışıyor,daha da bilinmezliğe sürükleniyordum.

"Duş al istersen."dedi Kumsal beni kaldırarak.Hazır evde erkekler de yokken,duş iyi gelebilirdi.Kumsal'ı takip ederek geniş lavaboya girdim.Kapıyı ardından kapatırken,kilitlemeyi de ihmal etmedim.Üzerimdekiler,soğuk zeminle buluşunca suyu ılık denebilecek ayara getirdim.

Küvet dolarken bedenimi içeri soktum ve bulduğum jelleri,suyla kavuşturdum.Etrafı güzel koku kaplarken suyun yatıştırıcı etkisiyle gözlerimi yumdum.Yarın katilin yanına gidecektim.Burada bir süreliğine yaşamam gerekliydi ve bu da,anca burayı tanımakla mümkündü.İntikamımı alacak ve buradan sonsuza kadar uzak duracaktım.Dışarıdan duyulan Islık sesi yutkunmama sebebiyet verse de sessizce gözlerimi yummaya devam ettim.

Bedenimi saran köpükler,burnuma dolan güzel kokulardı.Ayağa kalkarak vücudumdaki köpükleri temizlerken saçlarımı da şampuanlamıştım.Güzelce köpürünce durulayarak küvetten çıktım.Dolaplardan birini açtığımda bulduğum havluyu bedenime sardım.Aras'ın havlusu duvarda asılı olduğuna göre bu,misafir havlusu olmalıydı.Parmak uçlarımda dışarı çıkarken,buhar da odaya dolmuştu.

Bana verilen odaya girdiğimde Kumsal ve Alina pencere kenarına oturmuş,perdenin ardından dışarıyı izlemeye çalışıyorlardı.Yanlarına giderek yatağın bir köşesine oturdum ve ben de bakmaya çalıştım.
Görünürlerde hiçbir şey yoktu.

"Ne Zaman gelecekler?"dedi Alina endişeyle.Benden daha iyi biliyor olmaları gerekliydi.Kumsal kafasını iki yana sallayarak bilmediğini belirtti.

"Kahve yapacağım.İsteyen?"dedi Kumsal ikimize de bakarak.Alina kafasıyla onaylarken ben de kabul etmiştim.Kumsal mutfağa doğru ilerlerken Alina'nın çıkmasını bekliyordum.

"Tamam tamam çıkıyorum."dedi zorla gülümsemeye çalışarak.Yanımdan geçerken durdu ve bedenini bana çevirdi.

"Senin gibi olmayı çok isterdim Ellada."dedi gülümseyerek.Bu içtenlikle söylenmiş,art niyet olmayan bir cümleydi.Şaşkınlıkla gözlerim açılırken,o söze devam etti.

"O kadar güçlüsün ki,nefretiyle kaynadığın kişinin karşısına çıkabiliyorsun.Kimse Karer'le konuşmaya cesaret edemezken sen ona kafa tutuyorsun.Ablanın ölümünü çaresizce kabullenmek yerine,intikamını almaya yemin etmiş melek gibisin."dedi ve ellerimi tutarak yüzüme uzunca baktı.Parmaklarım ellerinin arasında buz kesmişti.

"Güzelliğinle bile büyüleyebileceğin gibi,kişiliğinle öldürüyorsun sen."dedi ve ellerimi bırakarak odadan çıktı.Arkasından öylece bakarken,tutmuş olduğum nefesimi zorlukla koyverdim.Bunlar beni tanımlayan cümleler değildi.Parmak uçlarımdaki soğukluk,hiç ısınmayacak türdendi.

~~~~~~~~~

Kararsızlık belki de şu anki durumumu tanımlayan kelimeydi.Ne yapacağını bilemeyerek,seçenekleri belki de onuncu kez gözden geçirmek ve bir sonuca varamamak.İçimdeki duvarların üzerinde bacak bacağa atmış oturan sinsi taraf,gidip ne diyeceğini öğren diyordu.En fazla ne yapabilir?sorusuyla da kafamı allak bullak ediyordu.Oysa ki duvarların önünde masumca oturan taraf ise gitmemem gerektiğini,aleyhime sonuçlar olacağını haykırmak istiyordu.

DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin