İyi okumalar...Karanlığın boy ölçüştüğü caddede,adım sesleri yaklaşıyordu.Atılan her ileri harekette topuk sesi taş zemine çarparak,boş sayılabilecek caddede yankılanıyor ardından kulakları dolduruyordu.Sokak lambasının aydınlattığı kadarıyla görünürlerde beliren yapılı silüet,doğrudan bulunduğum noktaya odaklanmış,adımlarını kesmişti.Elimi soğuk sayılabilecek pencere zeminine koydum ve biraz daha yaklaşarak beni izleyen silüete odaklandım.
Gecenin bu saatinde uyanmamın sebebi,rahatsız olduğum kabuslarımdı.Ablamın beliren yüzü,özlemime tuz olsa da acımı iki kat arttırıyordu.Ensemdeki teri elimin tersi ile sildim ve sıkıntılı bir nefes koyvererek camın buğulanmasına sebebiyet verdim.Silüet,lambanın altından çıkarak bulunduğum yere kadar ilerledi.Gördüğüm sima,gözlerimin irice açılmasına sebep oldu.Pencereyi açarak soğuk havayı odaya doldurdum.
"Burada ne işin var?"dedim sessiz olmaya özen göstererek.Karşımda dikildi ve ellerini cebinden çıkartarak sigarayı dudaklarına götürdü.Karanlığa inat ateşi yakarken,gözleri üzerimdeydi.
"Al."dedi elinde ne zamandır var olduğunu anlamadığım poşetleri içeri atarken.Koluna geçirdiği ipleri çıkardığında kızarık izleri,fazlasıyla eşya aldığımın işaretiydi.
Poşetleri onun arabasına atmıştım ve onda kalmıştı."Bunun için gelmene gerek yoktu."dedim çatık kaşlarımla.İzmariti yere atarak ayağının ucuyla ezdi.Ellerini tekrar cebine soktuğunda,kaşları alayla havalandı.
"Bunun için geldiğimi kim söyledi?"dedi.Alaylı yüzüne inat,gülümsemedim.Rüzgar bir kez daha estiğinde yeterince üşümüştüm.
"Neden geldin?"dedim bu sefer.Yorganı omuzlarıma kadar örttüğümde,onun da üşüdüğünü fark ettim.
"Hesap vereceğimi mi zannediyorsun?"dedi bir kez daha alayla.Bu gecelik bu kadar yeterdi.Pencereyi hızla kapatarak esen rüzgarı önledim.Kafasını iki yana sallayarak arkasını döndü ve ilerledi.Perdeyi kapatarak,yatağa biraz daha gömüldüm.Derin'in bu saatte ne işi vardı?
~~~~~~~~~~
Sabahın erken saatlerinde kalkmam,alışkın olduğum bir durumdu.Uyku problemim vardı.Yataktan doğrularak lavaboya ilerledim.Ev son derece sessizdi ve bu,muhtemelen Aras'ın uyuduğuna işaretti.Lavaboda işim bittikten sonra tekrar odaya dönerek gardroptan siyah,ultra dar pantolon,gri,beli açıkta bırakan örme kazak giydim.Saçlarımı salık bırakarak,perçemlerin iki yana salınmasına izin verdim.Aldığım siyah çantaya,gerekli malzemeleri koyduktan sonra odadan çıkarak salona ilerledim.
Siyah deri botları ve siyah deri ceketimi üzerime geçirdim.Aras'ın odasına ilerlerken,içeri girip girmemek arasında kaldım.Kapıyı iki kez tıklattığımda ses gelmeyince yavaşça araladım.Yatağı dağılmış olsa da Aras'a dair başka bir iz yoktu.
"Aras."diye seslendim boş odaya.Ses gelmediğinde gitmiş olabileceğini düşündüm.Sabahın bu saatinde nereye gitmişti?
Dış kapıyı aralayınca içeri dolan soğuk,yüzümün gerilmesine sebebiyet vermişti.Dışarı adımımı attığımda,sokakta kimsenin olmayışı saatin kaç olduğunu merak ettirmişti.Karer Duman'ın yürüyüş saati miydi?
Önemsemeden ilerlesem de nereye gideceğimi bilmiyordum.Evden neden çıktığım hakkında bir fikrim olmasa da,karanlığa doğru ilerledim.
Aras'ı bulmak için çıkmamıştım.Asıl olay şuydu ki,ben onun için bile çıksam bulamaz kendim kaybolurdum.Biraz hava almak fena fikri değildi.Spor kıyafetleri giymediğim için yavaşça yürümeye başladım.Sokakta yankılanan topuk sesim,etrafta gözlerimi gezdirmeme sebep oldu.Ceketime biraz daha sarılarak adımlarımı sürdürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Подростковая литератураO,insanların hafızalarıyla oynayan tehlikeli adamdı.Bilinç altlarına ölümün sinsi düşüncesini fısıldar,karşılarında kanat çırpan melek gibi büyülerdi kurbanlarını.Katil kavramının dahi masum kaldığı bedeni,ölümün vücut bulmuş haliydi.Onun en kıymetl...