İyi okumalar...2 gün önce;
Yanımdan öylece çekip gitmesinin ardından ne kadar Zaman geçmişti bilmiyorum ama verdiği görev,tüm parti boyunca aklımda soru işareti olarak kalacağa benziyordu.İtirazlarımı dinlemeden öylece gitmesi,hareket edemeden yerimde sinirlenmeme sebep olmuştu.Bizimkilerin yanına gitmek için öne birkaç adım attığımda karşımda beliren kişiyle duraksadım.
Saçlarına kırlar düşmüş olsa da yaşı kırklıların ortasında gibiydi.Göz ve ağız çevresinde yer edinen çizgiler,kirli sakalına karışıyordu.Elaya çalan gözleri ve benimle olan boyuyla ilk kez gördüğüm biriydi.Yanından geçmeye yeltendiğimde hala bakmakta olduğunu fark ederek rahatsızca ilerledim.
"Buraya neden geldin?"dedi.Durdum ve omzumun üzerinden ona baktım.Bedenini bana çevirmiş,soruyla dolu bakışlarını gözlerime sabitlemişti.Cevap vermeden önüme döndüğümde bir kez daha konuştu.
"Çok yakında görüşmek üzere."dedi kesin bir şekilde.Onunla bir kez daha görüşmek,şu an görüştüğümüzü düşündürürdü.Oysa ki biz,sadece karşılaşmıştık ve bu oldukça normaldi.Kafamı iki yana sallayarak içeri gittim.
Şimdi ki Zaman;
Yutkundum ve bu kısacık karşılaşmada,neden bir kez daha görüşeceğimizi bana söylediğini anımsadım.Kafama örtülmüş olan kapüşonu açarak gözlerimi ona sabitledim.Çalışma masasının önündeki onlarca kağıt parçasını bir araya getirerek kenara koydu ve gülümsemeyle baktı.
"Sana söylemiştim."dedi.Sinir bozucu bir ses tonu veyahut hareketleri yoktu.Sesimi çıkartmadım ve dinlemeye devam ettim.
"Uzun zamandır araştırma yapıyorum bu konu hakkında.Eğer yanılmıyorsam ki yanılma payım ejderhaların tekrar dirilmesinden bile az bir miktar,aranan kişi bayan."dedi ayağa kalkarak.Kendine olan güveni,yaptığı araştırmalar sonucu elinde olan somut delillere dayanıyordu.
"Pekala,siz neden bu bilgiyi ona söylemiyorsunuz?"dedim kuşkuyla.Herkes Karer'e itaat ederdi ve bu durum tuhafıma gitmişti.
"Çünkü sana söylüyoruz."dedi omuz silkerek.Kaşlarım çatıldı ve bulduğu bilgilerin ben gelmeden önce de onda olduğu gerçeğine takılı kaldım.Ben buraya gelmeyebilirdim.
"Ben gelmeseydim?"dedim.Adam bir adım atarak önümde dikildiğinde karanlık sayılabilecek odada,yüzünü zor seçebiliyordum.
"Kahin geleceğini söyledi."dedi.O kadınla iş birliği yapan birine nasıl güvenecektim?Rahatsızca kıpırdandığımda,eve gitmek istediğimi fark ettim.
"Vereceğin bilgi karşılığında ne isteyeceksin?"dedim merakla.Burada kimsenin hayır için iş yapmadığını anlamıştım.Adam gülümsedi.
"O kişiyi bulmanı."dedi sadece.Durdum ve bu cümlenin altında yatan anlamı düşündüm.Benim onu bulmam için görevlendirildiğimi bilmiyor muydu?
"Onun için soruyorum."dedim sessizce.Kafasını biliyormuş gibi salladı ve söze devam etti.
"Bu,bulabileceğin anlamına gelmez."dedi.Haklıydı.Soruyordum ve bir takım bilgi alacaktım fakat onu bulabilmem kesin değildi.Benden de bulmamı istiyordu.Kafamı salladım ve kendime bulabileceğim hakkında moral verdim.
"Dediğim gibi bir bayan ve gören herkes onun aranan o kişi olduğundan bir haber yani kimse bilmiyor hatta kendi bile."dedi.Şaşkınlıkla gözlerim açıldığında kızın kendisinin bile haberi olmaması ve öğreneceği Zaman nasıl tepki vereceğini düşündüm.Bu,berbattı.Tüm halk onu tanımasa da bir an önce Nefes'e gitmesini istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
JugendliteraturO,insanların hafızalarıyla oynayan tehlikeli adamdı.Bilinç altlarına ölümün sinsi düşüncesini fısıldar,karşılarında kanat çırpan melek gibi büyülerdi kurbanlarını.Katil kavramının dahi masum kaldığı bedeni,ölümün vücut bulmuş haliydi.Onun en kıymetl...