Merhaba!
Bölüm Şarkısı: Nero - Into the Past
Keyifli Okumalar!
----
Oturduğu yerde doğrulduğunda yine onu buldu Mızrap'ın bakışları. Kadın yalpalayarak ayaklandı, muhtemelen tuvalete gitmek için genç adamın locasının olduğu yöne doğru ilerlemeye başladı. Adımları sarsak, bakışları odaksızdı. Puronun kendiliğinden sönmesi için küllüğe bıraktı, içkisinden sert bir yudum daha aldı Mızrap. Kollarını dizlerine yaslayarak, bakışlarını dengesiz adımlarla ilerlemekte olan kadına çiviledi.
Üzerinde dar siyah bir pantolon, topuklu deri çizmeler, haki rengi salaş bir bluz ve deri ceket vardı. Yürürken birkaç kez tökezledi topuklu ayakkabıları yüzünden, birileriyle çarpıştı. Alkolü fazla kaçırmış gibi bir hali vardı. Her an kusabilecek ya da bayılabilecekmiş gibi görünüyordu.
Hemen yanında oturan Ali'nin ona bir şeyler söylediğinin veya sorduğunun bilincindeydi Mızrap ancak onu duymuyordu. Bir avcı gibi avını izliyordu. Onu yakalayacağı, avlayacağı anı bekliyordu. Bu yüzden ayaklandı, kadının sarsak adımlarının ritmine uyum sağlayarak locanın basamaklarına doğru ilerledi.
Tam bu anda tökezledi kimliği meçhul kadının desteksiz adımları ve Mızrap hızla atıldı. Yere kapaklanmamak için sonuç vermeyecek bir çaba içerisine girmesine fırsat vermeden belinden yakaladı onu. İri elleri kuvvetle sardı kıvrımlı bedenini ve onu kendisine doğru çekti dengesini sağlayabilmesi için.
Kadının benzersiz kokusu arsızca burnundan sızdı, genzini yakarak ciğerlerine akın etti adamın. Daha önce hiç duyumsamadığı, hiçbir kadında rastlamadığı bir kokuydu bu. Hızla istilası altına aldı ciğerlerini, aklını ve damarlarındaki sıcak kanı. Gerçek nefes, yaşam bu kokuda saklı gibiydi. Daha fazlasını istedi. Daha fazlasına sahip olup, daha fazla nefes almak, daha fazla yaşamak, daha fazla mutlu olmak istedi Mızrap. Hiç tanımadığı, bilmediği bu kadının kokusuna; bir bağımlının eroine duyduğu ihtiyaç gibi muhtaç, bağımlı hissetti kendini.
Mızrap onu hem kolundan, hem de belinden sıkı sıkıya kavramışken, kadının başı öne düştü saçlarını da beraberinde sürükleyerek. Sonra güç bela kaldırdı kafasını, görüşünü bulanıklaştıran saçlarının ardından kurtarıcısına baktı fakat görebildiğinden pek emin değildi genç adam. Mızrap'sa başını eğmiş, kısılan bakışlarıyla onu izliyordu, ne yapması gerektiğini kestiremeyerek.
"İyi misin?"
Duyulmayı ve tatmin edici bir cevap almayı umarak sorduğu soruya elbette bir cevap alamadı. Sesini duysa; gözleriyle, teniyle, kokusuyla tanışmışken bir de sesiyle tanışsa gerçekten güzel olabilirdi. Fakat genç kadın, Mızrap'ı nazikçe iterek uzaklaşmayı tercih etti. Bu sırada ona teşekkür etmesi gerektiğini hissetmiş olacak ki, en sonunda sesiyle de tanışabilme şansı yakaladı gecelerin efendisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
Romance05.10.18 Wattys Ödülleri 2018 Kazananı - Modernistler Kategorisi *** Bir varmış bir yokmuş diye başlamadı bu hikâye. Onlar hep vardılar ve oyuna yeni kurallar koydular. Tozpembe rüyalar görmediler, kâbuslarında canavarlarla savaştılar. Çiçekler açma...