-27- I

5.5K 378 109
                                    

Merhaba!

Bölüm Şarkısı: Erkin Koray - Seni Her Gördüğümde

Keyifli Okumalar!

İşte sen gülüyorsunve beni daha geniş bir salona almış oluyorlargözlerim dönüyor sevdadan, merkezden değil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İşte sen gülüyorsun
ve beni daha geniş bir salona almış oluyorlar
gözlerim dönüyor sevdadan, merkezden değil.

/Ah Muhsin Ünlü

Mızrap, Eyşan'ın evinin önünde arabasına yaslanmış sabırsızlık içinde beklerken, aslında kararını en baştan sorguluyordu. Yani Eyşan'la şehirden oldukça uzak, ormanlık alanda bir eve başbaşa gitmek gerçekten Mızrap'ın akıl ve kalp sağlığı için ne kadar doğru olabilirdi ki? Kuşkusuz ki hiç doğru değildi. Mızrap, alelade bir anda ya da bir kaldırımda Eyşan'la karşılıklı dururken bile kendini kontrol etmeyi çok zor başarıyor, ona atılıp küçük bedenini kollarının arasına hapsetmemek için büyük çaba harcıyordu. Şimdi ıssızlığın ortasında onu sınayan kadınla başbaşa kaç gün geçireceğini bile bilmiyordu.

Aslında Eyşan'a teklifini sunarken, olumlu bir yanıt alabileceğini hiç düşünmemişti ve sadece şansını denemek istemişti, ancak Eyşan her zaman ki gibi Mızrap'ı fazlasıyla şaşırtmayı başarmıştı. Şimdi genç kadının evinin önünde onun gelmesini bekliyordu ve hem sabırsız hem de tedirgindi. Hem bir an önce gelsin hem de gelmesin istiyordu. Hem onu saatlerdir görememekten tükendiğini hissediyordu hem de gördüğünde ne konuşması gerektiğini bilemediği için panik oluyordu. İçinde iki farklı dilde, iki yabancı insan kavga ediyordu ve Mızrap aralarında çırpınıyordu. Onlar kararsızlıklarının keşmekeşinde savrulurlarken Mızrap ne istediğini aslında gayet iyi biliyordu.

Eyşan'ı istiyordu.

"Günaydın!"

Duyduğu neşe dolu sesle birlikte başını yerden kaldırıp ona doğru hızlı adımlarla yürüyen kadına baktı. Yüzü, hiç vakit kaybetmeden semadaki güneşten daha parlak bir gülümsemeyle ışıldadı, dudakları yanaklarına doğru uzayıp beyaz dişlerini ortaya serdi. Eyşan'ı baştan aşağıya süzerken bilinçsizce nefesini tuttu. Genç kadın üzerine koyu renk bir kot pantolon, bağcıklı uzun siyah botlar, önünü sıkıca kapattığı füme rengi bir parka ve atkıyla renkli bir şapka giymişti. Pürüzsüz yüzünde makyaja dair en azından Mızrap'ın seçebildiği tek bir emare bile yoktu ve bu haliyle belki de tüm hallerinden çok daha göz kamaştırıcı görünüyordu. Sırtında da oldukça büyük bir sırt çantası ve elinde de bilgisayar çantası vardı. Mızrap onları gördüğünde ileri atılıp bilgisayar çantasına uzandı.

"Günaydın." diye mırıldanırken Eyşan sırtındaki çantayı da çıkartıp Mızrap'ın eline tutuşturdu.

"Çok mu erken geldin?"

Arabaya doğru yürürlerken Mızrap başını iki yana salladı. "Az önce geldim, sen de hemen indin zaten."

"Dakik bir insanımdır."

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin