Merhaba!
Instagram: matildanindefteri /matildaesteban
Spotify: Matilda Esteban
Askfm: matildaesteban
Artık bölümlerin bir oy ve yorum sınırı olacak.
SINIR 150 OY VE 200 YORUM.
Gevezelik bölümüne mutlaka bir göz atın!
Buraya bir siyah kalp ya da pırlanta bırakırsanız gelecek bölüme ithaf seçeceğim.
Bölümü okuduğunuz tarih ve saati yazmayı unutmayın!
Keyifli Okumalar!
Gözlerini açtı. Gözkapaklarının kalın perdesinden kurtularak özgür kalan yeşil bakışlarının rastladığı ilk şey her an üzerine yıkılacakmış gibi görünen gri bir tavandı. Beyaz, insanı fazlasıyla rahatsız eden bir floresan ışığı tavanın tam ortasında titreyip duruyordu. O da olmasa belki de etraf zifiri karanlık kalacaktı. Doğrulmak, uzandığı yerden kalkmak için kıpırdanırken başını çevirip etrafına, sağına soluna bakındı. Son derece tanıdık bir odadaydı. Zihnini, orayı nereden hatırladığını çözmek için insafsızca yorarken etrafına bakınmayı sürdürdü. Boyanmamış duvarlar tozla dumana karışmak üzere gibi görünüyordu ve tek bir pencere bile yoktu. En son buna benzer penceresiz bir yerde bulunduğunda sekiz yaşındaydı. İrkilerek elini kalbine bastırdı. Bulunduğu yer oraya benzemiyordu, aksine tam olarak sekiz yaşında hapsedildiği o odaydı.
Yine bir kâbusun içine sıkıştığının farkındaydı ancak nasıl kurtulabileceğine dair tek bir fikri bile yoktu. Bu sefer kaç yaşında olduğunu bilememenin tedirginliğiyle yüzüne dokundu, bedenine ve ellerine baktı. Yine siyah, incecik kumaşıyla tenini yeterince örtemeyen bir elbise vardı üzerinde ve ayakları yine çıplaktı. Dejavu hissi derhal belkemiğinde bir ürperti olup bedenini titretti. Bunu daha önce de yaşamıştı. O zaman bir ormanda başlamıştı ve bir uçurumun kenarında, Mızrap'ın aşağı düşüşüyle son bulmuştu. Şimdi ne olacaktı? Bu odadan çıktığında nereye varacaktı ve bu sessizliğiyle içini ürperten kâbusun sonunu nasıl bulacaktı?
Hızla arkasını döndü Eyşan, çelik kapıya baktı, aralıktı. Ayaklarının çıplak zemine basıyor olmasını umursamadan, tedirgin ve temkinli adımlarla kapıya yaklaştı, bir eliyle yavaşça ittiğinde kulak tırmalayan bir gıcırtı sesi beyninin içinde ardı ardına yankılandı. Dişlerini sıkıp kulaklarını sızlatan sese katlanmaya çalışırken iyice aralanan kapının köşesinden başını dışarı uzattı ve etrafı kolaçan etti. Bir kez gördüğü ve hiç unutmadığı bu mekân hâlâ hatırladığı gibiyse eğer karşısında uzanan paslı merdivenlerin onu üst kata çıkarması gerekiyordu. Oraya dair hatırladıklarından yararlanarak çıkışı bulabilirdi. Eyşan, eğer uğraşmazsa bu kâbusun içinden öylece bekleyerek uyanamayacağını biliyordu. Aynı zamanda iradesini kontrol eden başka biri daha vardı sanki, hareket etmeden olduğu yerde uyanmayı beklemeyi aklının ucundan bile geçirmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
Romance05.10.18 Wattys Ödülleri 2018 Kazananı - Modernistler Kategorisi *** Bir varmış bir yokmuş diye başlamadı bu hikâye. Onlar hep vardılar ve oyuna yeni kurallar koydular. Tozpembe rüyalar görmediler, kâbuslarında canavarlarla savaştılar. Çiçekler açma...