Eser'den...
Yarım saattir ağabeyim, Yaprak ve Eymen ile birlikte dolaşıp duruyoruz. Eymen kısmını hiç sormayın. Ağabeyim yanımızda olduğu için elimi tutuyor. Of of içimi yaktığını nereden bilebilir ki?
"Hadi abi artık bir karar ver." dedim.
"Tamam dur şimdi bulacağım." dedi ağabeyim.
O da kolunu Yaprak'ın omzuna atmıştı. Yani bizi uzaktan görenler iki masum çift sanardı. Keşke öyle olsaydı. Bu arada ağabeyim ile Yaprak'ın öncekine göre daha yakın olduğu gözümden kaçmadı yani. "Buraya girelim." dedi ağabeyim.
"Ne? Saçmalama Rüzgar!!" dedi Yaprak. "Sen bana karşı mı geldin az önce?" dedi abim pis bakışlarını atarak.
"Yok sadece düşünceni gözden geçirmen gerektiğini söylemek istedim." dedi Yaprak yavaşça. "Hadi o zaman." dedi ağabeyim.
Bunu dediğinde Eymen daha çok elimi sıktı. Hadi ama gerçekten sevgili gibi davranırsan senden nasıl vazgeçeceğim ben? Abimin yoğun ısrarlarıyla yol kenarındaki düğüne doğru yürümeye başladık. Tanımadığımız insanların düğünü. Of abi of.
"Gitmek zorunda mıyız?" dedim Eymen'e köpek bakışı atarak. "Biraz dururuz sonra gideriz." dedi gülerek.
Kafamla onayladım ve düğüne girdik. Abim bizi çekiştirerek halaya soktu.
Delilo delilo kurbane...
Ben halay çekemiyorum ya. İnsanların ayaklarına basa basa halay çektim. Cidden çok eğlenceli. Bundan sonra hobilerim arasında insanların ayağına basmak var.
♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔
Rüzgar'dan...
Lorke lorke lorke lorke hanımey lorke.
Heyt be. Bizim nesil nasıl eğleneceğini bilmiyor valla. Lunaparka gidip bağırıp çağırıp geliyorlar. Asıl düğüne dal, bir kurt dök, insan içine karış ya. Eymen ve Eser kaptırdı gidiyor ama Yaprak hala bana pis pis bakıyor. Yaprak'a çapkın gülüşümü atıp halay başına geçtim. Hep bunu yapmak istemiştim. Halay müziği bitti ve o şarkı.
Ankaranın bağları da büklüm büklüm yolları. Ne zaman sarhoş oldum da kaldıramıyom kolları.
Eymen ile karşılıklı oynarken Eser başımızın üstünde para çevirdi. Sanki düğün sahibini tanıyoruz. Kaçak davetliyiz be. "Eğleniyor muyuz Eymen?"
"Eğleniyoruz abi!"
Bizi izleyen Yaprak'a döndüm. "Yaprak hadi sende gel."
"Seninle değil oynamayı, aynı-"
"Bir susta gel be."
Yaprak'ı kolundan çekip Eymen ile aramıza aldım. Önce dik dik bize baksa da o da oynamaya başladı. Sonra Eser bize katıldı. Ayağıma basma kısımları hariç iyi oynadı kerata. "Artık gitsek mi ağabey?" dedi Eser.
Tabi ki hayır. Daha yeni geldik. Hem daha pasta kesme kısmı var ya. "Pasta yeseydik." dedi Yaprak.
Hay ağzını öpeyim. Bak işte, bu demek ki kızların kalbine giden yol pastadan geçer. Öğrendiğim iyi oldu.
"Of tamam." dedi Eser.
Sonra duygusal bir şarkı çaldı. Yaprak tam oturcakken belinden yakaladım. Eymen'e de Eser'i işaret ettim."Nereye Yaprak hanım?"
"Bırak Rüzgar oturacağım ya."
"Olmaz. Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?"
"Hayır efendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E.D.R.E.
HumorBana Ne Yaptın #2# Doruk ve Eylül'ün evliliğinin ardından Seçkin ailesi büyüyor. •Bana Ne Yaptın serisinin ikinci kitabıdır. •Bu seri iğneleyici bir mizaha sahiptir. Okurken gülmenin yanında eleştirdiğim kişilikleri, olayları, durumları da anlamını...