Hep beraber içeri geçtik. Yaprak annemin elini öperken annem cırladı resmen. "Merhaba Eylül teyze.""Aa ne teyzesi kızım anne anne. Eylül anne!"
"Evet... Eylül anne!" diye düzeltti sonradan. "Hah şöyle!"
"Doruk amca nerede Eylül anne?"
"Bak kızım amca değil baba baba Doruk baba!" dedi annem yeniden. Yaprak dudağını dişledi. "Ah özür dilerim hala alışamadım. Doruk baba nerede Eylül anne?"
"Yukarıda olmalı. Bir dakika!" Annem merdivenlerin başına gitti ve bağırdı. "Doruk! Hadi gelinimiz geldi!"
Ah gelin deme şuna. Onlar tanışma kucaklaşma evresine devam ederken yukarı çıktım.
♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚
"Rüzgar hadi oğlum!"
"Tamam anne."
Of anne of, hep senin yüzünden nişanlandım şu kızla. Hiç çekici de değil ki.
Eser ve Yaprak mutfakta oturuyorlarken, ben banyo yapıp aşağı indim. Aslı teyze ve Burak amca annemlerle sohbet ederken mutfağa geçtim. Eser'in arkasından elimi uzatarak yemeği tırtıkladım. "Ya abi!"
"Ya Eser!" dedim ve sırıttım. "Daha kaç milyon kez Eser değil Nisan demem gerek acaba?"
"Hım 78 milyon. Türkiye nüfusu kadar söyle artık Nisan diyeceğim." dedim ve omzuna yumruk yedim. Acımadı ki! "Ah sinir pislik. Ben dışarı çıkıyorum abi Buketle buluşacağız."
"Tamam kız eğer yanında bir erkek görürsem-" lafımı hızla kesti. "Merak etme yok öyle bir dünya!"
Eser dışarı çıktı bende çaresiz Yaprak ile yemek yiyeceğim. "Yolculuk nasıldı?"
"Benimle ilgileniyormuş gibi yapmana gerek yok!" dedi yeşil gözlerini bir süre bana dikerek. Peki. "Ah gerçekten mi? Çok sağol zorluyorum ama olmuyor."
"Önemli değil domuz surat!" İşte buna surat astım. "Hey ne domuz suratı? Kızım sen hiç bu kadar tatlı, bu kadar ateşli, bu kadar yakışıklı biri gördün mü? Ah evet o kişi ne yazık ki nişanlın!"
"Bunu ben mi istedim? Hep annem ve Eylül anne yüzünden!" dedi ve yemeğini didikledi. "Cidden seni benimle evlen diye doğurmuş Aslı anne. Hey şunu versene!"
"Neyi?"
"Telefonunu, fotoğraflarına bakıp güleceğim sıkıldım."
"Hayatta olmaz hayır!!" Yaprak'ın üstüne doğru giderken o masanın diğer yanına kaçtı. "Ver dedim sana, kaçma!"
"Hayır ya özel hayata saygı!"
"Ben nişanlınım kızım ne özeli?" Tam Yaprak'ı yakalamıştım ki annem geldi. Cidden şu an ki halimiz harika. Yaprak telefonu yukarıda tutuyor bende onun koluna yapışmış şekilde duruyorum.
Annem ilk şoku atlattı ve konuşmaya başladı. Sırıtma anne! "Ah ben su... su almaya gelmiştim. Siz rahatsız olmayın ben suyumu alır giderim. Ama çocuklar bir dahakine odanıza çıkın lütfen." dedi ve gülümsedi. "ANNE!!"
"Pekala ben gidiyorum siz devam edin." Annem gülerek gitti. Ah şu kadın. Beni delirtecek. Yaprak'a döndüm ve o telefonu kaçırmaya devam etti.
Ve en sonunda tam düşecekken belinden yakaladım. Vaov çok yakınız. Normal bir kız olsan seni öperdim. Tam o sırada kapıda... Aslı anne. "Ah şey ben... çocuklar sizin yüzüğünüz nerede? Evet bunu söylemeye geldim."
"Şey benimki çantamda!" Hemen kurtul Yaprak hanım. "Benimki odamda."
"Hemen takın bakayım nişanlı olduğunuz belli olsun!" Aynı anda aynı bıkkın ses tonuyla cevap verdik.
"Tamam."
Aslı anne giderken neşeyle anneme bağırdı. "Eylül doğruymuş evet, evet!"
Ah cidden bunların sorunu ne ya? Hafif öksürdüm ve birbirimizden ayrıldık. "Ee git yüzüğü al bence yoksa annemler bizi öldürür."
"Tamam ."
Kız doğru söylüyor. Bu annemlerden her şey beklenir. Yukarı odama çıktım. Hangi çekmecedeydi? Önce yatağımın yanındakine sonra dolabın çekmecelerine baktım. "Ah nerede bu?" Odamın içindeki küçük banyoya girdim. Onun çekmecelerine baktım.
"Nereye koydun Rüzgar?" Hadi beyin çalış. Çalışsana ya! O sırada odamın kapısı açıldı. Kim olduğuna bakmadan -ki büyük ihtimalle annem- konuşmaya başladım.
"Buldum sayılır anne! Merak etme!"
"Bence uğraşma çünkü bulamazsın!"
Ne... Yaprak? "Ne?Sen...ne işin var burada?"
"Hiç sadece baktım ki bende iki yüzük var, biri senin biri benim!"
"Ah doğru nişandan sonra sana vermiştim. Hadi ver de gidelim!" dsdim ve elimi uzattım. Ama o yüzüğü uzatmadı. "Hayır... biraz kıvran!"
"Ne, ver şunu Yaprak!"
"Hayır." Yavaşça ona yaklaşırken Yaprak geri geri gidiyordu. "İsteklerim var Rüzgar. Eylül anneye bu nişanı istemediğini söyle bende vereyim ya da..."
"Ya da...?"
"Ya da yüzüğü yutarım." dedi ve ağzını açtı "Hey hey tamam... tamam sakin ol! Söyleyeceğim anneme!"
"Tamam. Anlaştık."
Ah büyük hata yaptın Yaprak, bana elini sıkmam için uzattı. Ve onu çevirmeye çalışırken o bana vurdu. Çok garip bir şekilde yatağa düştük. Çok yakındık, eğilsem öpecek kadar...
"Eee şimdi nereye?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E.D.R.E.
HumorBana Ne Yaptın #2# Doruk ve Eylül'ün evliliğinin ardından Seçkin ailesi büyüyor. •Bana Ne Yaptın serisinin ikinci kitabıdır. •Bu seri iğneleyici bir mizaha sahiptir. Okurken gülmenin yanında eleştirdiğim kişilikleri, olayları, durumları da anlamını...