E.D.R.E.

Özel 1-Asker Seçkin

Yaprak'tan...

Gözlerimi hafifçe açtım. Karşımdaki görüntüyle şok oldum. Ah tavanda görmediğim bir leke çıkmış. İnanmıyorum. Nasıl gözden kaçırdım?

Sıkıntıdan her gün düzenli olarak tavanı izliyorum. Eğlenceli aslında. Hayır! Hiçte eğlenceli değil.bRüzgar yani benim ayı kocam, 15 aydır askerde. 22 yaşına basar basmaz gitti. Vatani görevini yapması tabi ki gerekli ama bu görev beni ayda bir aramasına neden oluyorsa orada bir dur derim arkadaş. Yani son 15 ayım çok sıkıcı, klişe ve rutin geçiyor. Ah be. Bu genç yaşımda soldum resmen. Halbuki yaşıtlarım gibi gezip tozmam gerekirdi. Kahpe kader!!

Kapının çalmasıyla gözümü tavandan ayırıp kapıya diktim. Annemle babam evde değil. Benim mi açmam gerek yani?

Sürünerek koltuktan inip kapıya yöneldim. Bu geleni varya... Tamam İzmir'e ve Rüzgar'la aşk yuvamıza-ne aşk ama(!)- aşığım ama burada çok fazla insan var. Kafa dinletmiyorlar insana. Kapıyı açtım. "Hele şükür be kızım. Çilingir çağıracaktım ha!"

Karşımdaki beyaz dar tişörtü ve kot pantalonuyla kısa sarı saçları uyum içinde olan, son derece fit, yakışıklı ve mavi gözlü askere baktım. "Rüzgar?!"

"Hortlak mı gördün hatun? İzin ver de geçeyim."

Kenara kaydım ve Rüzgar içeri girdi. Azıcık değişmiş, görünüş olarak. Yoksa hala aynı odun. Teni bronzlaşmış ve bu ona yunan tanrısı profili vermiş. Ve bu adam benim kocam. KOCAM!!

Rüzgar bavullarını girişe bırakıp salona geçerken sessizce takip ettim.15 ay oldu. İnsan bir sarılır, öper, koklar. Ne bileyim. Temas ya temas!

Rüzgar üçlü koltuğa kuruldu. "Anlat bakalım. Neler oldu ben yokken?"

Hemen yanındaki koltuğa oturdum. Belki elimi tutar ha? "Hiç. Eylül anneyle altın günlerine katıldım. Eser ve Eymen'e çöpçatanlık yaptım. Yeni komşularımıza yemek yaptım ve zehirlenmediler."

Rüzgar'ın gözleri önce büyüdü sonra kaşları çatıldı. "Yeni komşular??"

"Hım. Sanırım bizim yaşımızdalar."

"İyi eğlenmişsinizdir kız kıza."

"Kız kıza mı? Kız olduklarını kim söyledi ya?" Rüzgar yüzünü aniden bana çevirdi. "Ne??l! Erkekler mi?"

Başımı evet anlamında salladım. Rüzgar kollarımdan tuttu.Sonunda! "Doğruyu söyle. Birbşey yaptılar mı? Yaptılarsa ağızlarını burunla -"

"Yok. Bir şey yapmadılar."

Ee. Hadi. Bu durumda senin beni çok özlediğini söyleyip öpmen gerekir. Ah! Öküz! "Bilmem gereken başka bir şey var mı karıcığım?"

"Yok." Rüzgar ayağa kalktı bavullarını eline aldı. "Ben bir duş alıp geleyim."
dedi ve merdivenlerden çıktı. Allahım! Görmesin lütfen! Lütfen!Lütfen! Lütfen!!

"Yaprak!?" Rüzgar kükreyerek aşağı indi. Ah gördü demek. "Efendim aşkım."

"Duşakabin... ne oldu ona?"

"Yenilendi aşkım." Yüzüme en güzel gülümsememi yerleştirdim. Aniden gelmeseydi önlemlerimi alırdım ama. "Onu görüyorum. Niye yenilendi AŞ-KIM??!"

"Ee. Valla Eylül annenin tuzağına düştüm Rüzgar. Ama kabul et çok güzel!"

"Güzel müzel! Alt tarafı banyo edeceğiz kızım. Kaç para bu?" Söyleme. Söyleme. Söyleme. Söyleme.

"Kaç para bu Yap-rak?" Ay çok korkutucu bakıyor. Hani yunan tanrısı profili? "3000 tl cik."

"Ne?"