-20-

21.9K 997 63
                                    

"Eymen hadi geç kalacağız."

"Geliyorum." Tüm kampçılar orman gezisi için toplandı. Ama biz hala gidemedik. Neden? Çünkü Eymen beyin hazırlanması maşallah iki saat sürüyor. "Geldim."

"Bir an küçücük çadırın içinde kayboldun sandım. Bu koku ne ?"

"Bu koku mu? Benim parfümüm."

"Aa olmamış ama."

"Ne olmamış?" dediğinde yan yan baktım. "Tüm şişeyi boşaltman gerekiyordu ama sen sadece yarısını boşaltmışsın. Hiç yakıştıramadım."

Eymen kafamı kollarının arasına alıp beni aşağı eğdi ve saçlarımı karıştırarak konuştu. "Senin dilin çok uzadı sevgilim."

"Ya saçımı bozuyorsun pislik."

Bunu deyince daha çok karıştırdı. En sonunda kollarından sıyrılıp koşmaya başladım. Arkamdan bağırarak beni takip etti. "Gel buraya. Seninle işim bitmedi."

Daha hızlı koştum, daha hızlı ve çok daha hızlı. En sonunda tabi ki yerdeydim. "İyi misin Nisan?"

Kafamı sese doğru çevirdiğimde Eren'i gördüm. Koşarak yanıma geldi ve diz çöktü. Eliyle diz kapağımı tuttu. "Neden o kadar hızlı koştun ki?"

Tam ağzımı açmıştım ki... "Yakaladım."

Eymen gülerek nefes nefese yanımıza gelmişti. Ama manzarayı görünce yüzü asıldı. Eren diz kapağımın üzerindeki elini çekti. Eymen eğildi ve elimden tutarak beni kaldırdı. "Daha dikkatli olmalısın aşkım."

Son cümleyi duyar duymaz gözlerimi Eymen'in yüzüne sabitledim. Aşkım mı? Bir dakika. Eymen şu an resmen beni kıskanıyor. Beni kıskanıyor! Seke seke bir kolum Eymen'in beline dolanmış bir şekilde yürümeye başladık. Eren de yanımızdaydı. "Bu halde geziye çıkamayız biliyorsun değil mi sevgilim?" dedi Eymen.

"Ah evet. Siz gidin ben-" dedim ama lafım kesildi. "Saçmalama Nisan." dedi Eren. Kısa bir sessizliğin ardından Eymen konuştu. "Kamptan erken ayrılsak çok iyi olur. Sen böyleyken gezemeyeceğimize göre burada olmanın pek bir önemi yok."

Benim yüzümden erken dönme fikri canımı çok acıttı. Belki daha çok şey yaşamamız için olan fırsatı elimden kaçırmıştım.

Ne güzel!

♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚

Rüzgar'dan...

Kuş cıvıltıları. Bundan hoşlanan insanlar ne içiyor merak ediyorum. Cik cik cik cik cik. Kafamı yediniz be.

'Sevgili 90-60-90 mankenlere taş çıkaran(!) nişanlım Yaprak ile beraber romantik bir gezideyiz.'

Anneme bu mesajı attıktan sonra yürümeye devam ettim. Yaprak yanımda yürüyüp etrafı incelerken müzik dinliyordum. Şu an bana bir şeyler anlatıyor ama şansa bak müzik dinliyorum. Gezi öğretmenimiz grubu durdurunca müziğin sesini kıstım. Bahsettiği şeyler ah o kadar sıkıcı ki. Şu iki gün geçse hemen.

Yaprak'ın yanına bir çocuk geldi ve konuşmaya başladılar. Bu çocuğu tanıdım.Yaprak'ın çadır teklifi ettiği çocuk. Müziği kapattım ama onlara çaktırmadım. Şu an gizli ajan gibi hissettim. Neler konuşuyorlar bakalım?

"Bence daha önce tanışmalıydık." dedi çocuk. Yaprak sessiz kaldı.

"Bu arada ben Halil."dedi adının Halil olduğunu öğrendiğim çocuk "Yaprak." diyerek elini sıktı Yaprak.

E.D.R.E.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin