E.D.R.E.

-42-

Yaprak'tan...

İki saattir wifi arıyorum. Tabi banyodan çekmesi baya zor oluyor. Hadi... hadi... hah tamam buldum. Youtube'a girip oryantal yazdım. Ne? Kurtulamayacağım kesin bari rezil olmayayım şu öküze. İlk videoya tıkladım. Yaprak yapabilirsin kızım. Hadi.

♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔

Rüzgar'dan...

İki saattir banyoda ne yapıyor bu? Sanki dünyanın en zor işini istedik. Alt tarafı oryantal yapacak.Müziğin sesini kıstım. "Hatun! Hadi!!"

"Ya tamam geliyorum. Gözlerini kapa!"

Ah şu Yaprak. Anlamıyorum bu kızı. Müziğin sesini geri açıp gözlerimi kapattım. Şakırdamalardan Yaprak'ın içeri girdiğini anladım ve gözlerimi açtım.

Yaprak'ın yüzünde bir peçe vardı ve kırmızıların içinde aşırı derecede... ateşliydi. Yeşil gözleriyle bana keskin bir bakış attıktan sonra kollarını iki yana açtı. Müziğin ritmine göre kalçasını sallamaya başladı. Sonra kolları hareket etmeye başladı. Kafamı yastıktan kaldırıp düz oturdum. Vay anam vay. Benim hatunda neler varmışta ben bilmiyormuşum.

Elindeki zillerle ses çıkarırken yatağın ucuna kadar ilerledim. Ne yapayım? Karım karşımda oryantal yapıyor ve ben sadece oturacak mıyım? Yaprak tam önüme gelip para yapıştırmam için eğildi. Ben yapıştırır mıyım? Tabi ki hayır. Yaprak'ı belinden tutup kucağıma oturttum. Nefes nefese kalmıştı. "Bence bu kadar oryantal yeter karıcığım."

"Para?"

"Para değil de..." Yaprak bana kaşlarını çatıp bakarken onu öptüm. Gece daha yeni başlıyor....

♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔

Dört Gün Sonra...

Eser'den...

Taç giyme töreni ne arkadaş ya? Şu an bu saçma şeyin yapılacağı yerde törenin başlamasını bekliyoruz. "Eymen biz neden buradayız ya?"

"Abin burada olmazsak bizi keser aşkım."

Sesli bir of çektim. Eymen dayan dercesine elimi sıktı. Tam o anda Yaprak ve ağabeyim yanımıza geldi. Vay ağabeyime bak. Beyaz bir gömlek giymiş ve onun üstüne mavi bir papyon takmış. Saçlarını da dağınık bırakmış ve aşırı yakışıklı duruyor. Şu an tüm kızların Yaprak'ı parçalanmak istediğini biliyorum.

"Vay abi yine yakıyorsun." dedim.

"Her zaman ki halim." dedi abim ve bardaki sandalyelerden birine oturdu. Ah şu hayvan gibi egosu olmasa çok iyi çocuk aslında. "Heyecan var mı?" dedi Eymen.

"Sonuç belli oğlum. Ne heyecanı?" dedi ağabeyim ve birine el salladı. Hepimizin baktığı yönde tanıdık bir yüz vardı. Ege Gürsoy.

"O rakibim." dedi ağabeyim fısıltıyla.

Hadi canım. Bizim Ege mi? Ben olayı anlamaya çalışırken ağabeyim Eymen'i yanına alarak bizden uzaklaştı. Ege'nin yanına gittiler. Bende Yaprak'ın yanına geçtim. "Sence tacı alır mı?"

"O abimse alır. Sonuçta herkes bir Rüzgar Seçkin olamaz."

"Doğru kimse onun gibi odun, öküz ve ayı olamaz."

"Ve yakışıklı. Bir de çekici." Yaprak derin bir iç çekti. "Kişilik olmazsa görünüşün ne önemi var ki?"

Tamam şu an yengem beni kapak yaptı. Bugünleride mi görecektim yenge?