E.D.R.E.

-26-

Eser'den...

O kim? Eymen mi? Evet, evet o.Ne diyor o? Eymen yanıma gelip ellerimi tuttu. "Hala anlamadın mı saf prenses?"

"Neyi çapkın prens?"

Kulağıma eğildi ve fısıldadı. "Seni delice sevdiğimi."

Ağzım dokuz karış açık bir şekilde Eymen'e bakarken birden Eymen bana doğru eğildi. Hadi öp! Öp öp öp.

"Eser." Hey hey. Ağabeyimin rüyamda ne işi var? Çık. Çık git rüyamdan kötü abicik.

"Abi." Sonra birden ağabeyim kayboldu. Aman boşver onu. Nerede kalmıştık? Öpücük. Eymen'e döndüm ve eski halimize döndük. Evet öpüyor, az kaldı.

Dip... dip... dip. Ah alarm. Ya ben kalkmak istemiyorum. Önce Eymen beni öpecekti. Geri yatacağım banane. "Eser. Uyan cadı!"

"Ne var abi ya?"

"Hiç. Canım sıkıldı. Kalk biraz seninle dalga geçeyim."

"Ya abi pisliksin ya sen."

"Evet. Herkes öyle söylüyor nedense. "Ağabeyime bir yastık attım. O da geri bana attı. "Of sen çok sıkıcısın gidip Yaprak'ı uyandırayım."

"Bari ona işkence yapma!"

Ağabeyim omuz silkti ve odadan çıktı. Nerede kalmıştım ben? Aa evet öpücük. Devam edelim bari.

♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔

Rüzgar'dan...

Bugün gerçekten çok sıkılıyorum. Neden bu kadar erken kalktım ki?

Pikeyi açıp Yaprak'ı sarstım. "Yaprak!! Kalk hadi sabah oldu be!!"

"Ya Rüzgar git başımdan."

"Bu gece bir ayıcık ararsın ama."

"Ben önlemimi aldım canım."

"Ne önlemi?"

"Dolaba bak görürsün." Dolabı açtığımda karşımdaki şey. Oha ben kadar oyuncak ayı. "Bunu kim aldı?"

"Sen."

"Nasıl ya? Bunu aldığımı hatırlamıyorum."

"Şimdi o kısım biraz karışık."

Yaprak yatakta doğrulmuş bana bakıyordu. Şişkin gözleri ve dağınık saçlarıyla ne kadar... ne kadar... berbat görünüyor. "Nasıl karışık?"

"Aslında ben aldım. Ama senin üç aylık harçlığınla."

"Ne yaptın? Ne yaptım dedin? Yanlış duydum değil mi?"

"Özür dilerim... ama çok tatlı değil mi? Adı da junior rüzgar." dediğinde hala kaşlarım çatık bakıyordum. "Yaprak şirin görünmeye çalışma çünkü başaramıyorsun. Üç aylık harçlığımı nasıl... ah delireceğim."

"Babacık kızdı junior."

Babacık? Hayır yumuşamak yok Rüzgar. Bugün üç aylık harçlığını alan yarın donunu alır be.

Yatağın kenarına oturdum. "Sanırım sana ceza vermem gerek."

"Ceza mı? Of ya."

Yaprak'a yaklaştım ve şiş gözlerine bakarak konuştum. "Bu gece özel bir gece olmalı."

Gözleri daha çok irileşti. Aferin oğlum. Burnuna küçük bir öpücük bırakıp göz kırptım. Sonra odadan çıktım. İçin içini yesin şimdi.