-39-

18.9K 916 125
                                    


Doruk'tan...

Allahım sonunda. Tüm çabalarım meyvesini verdi. Halay çekmek istiyorum. Sivas halayı olabilir. Ama anlamadığım tek şey bu çocukların suratı niye böyle? "Hayır istemiyorum kardeş!" dedi Eser.

Tam ağzımı açacakken Rüzgar araya girdi. "Benim yakında çocuğum olur.Ne kardeşi baba?!" dedi.

Yine tam ağzımı açacakken Eser araya girdi. "Tek seçkin kızı benim. Kız olursa...   olmaz! İstemiyorum ya!" dedi.

"Hele erkek olursa benim karizma... kabul etmiyorum baba!" dedi Rüzgar.

"Ee çocuk top olsun o zaman!" dedim ve herkes sustu. "Bu çocuk olacak. Onun için ne kadar uğraştım haberiniz var mı sizin? Ömrümü verdim ömrümü."

"Ama-" derken Rüzgar lafını kestim. "Aması falan yok. Yakında Eser'de evlenip gider. Peki biz? Bu çocuk olacak!" dedim. Enes yanıma geldi ve elimi sıktı. "Tebrikler enişte. Yeni bir seçkin ha. Bakalım dünya bunu kaldırabilecek mi?" dedi gülerek.

"Sağol kayınço." dedim sırtına vurarak. Bu çocuğu seviyorum. Evde kalmış falan ama ruhu çok temiz çok. Aklıma gelen fikirle hemen arkamı döndüm.

"Eylül!" dedim. Ve der demez karımı kollarıma alıp döndürdüm. "Doruk... Doruk dur!!"

Biraz daha döndükten sonra-başım döndü ya- Eylül'ü yere indirdim. "Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum."

Sonra çocuklara döndüm.

"Ve siz ikiniz bu bebek olacak. Bu fikre alışın!"

♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ ♔♚ 

Rüzgar'dan...

Hayır. Bu şaka olmalı. Evet evet kesinlikle şaka. Kardeş? Bu yaştan sonra. Benim zaten cadı bir kız kardeşim var.

Kız olmamalı bir kız kardeşe daha katlanamam. Korumak falan zor iş. Erkek hayatta olmaz. Ben Rüzgar Seçkin, tek seçkin erkeğim. Seçkin soyunu sadece ben devam ettirebilirim.

Ah yukarı tükürsem sakal, aşağı tükürsem bıyık. Ya da tam tersi. Neyse farketmez. Burada ana fikir o çocuk o-la-maz!!

"Rüzgar kıpırdamada uyu artık!!"

"Nasıl uyuyayım Yaprak??!"

"Abartma. Ben bir kardeşim olmasını çok isterdim." dediğinde hemen fırsattan yararlandım.  "Bebek  istemediğine emin misin?"

"Rüzgar! İkisi aynı şeyler değil. O...   gibi. Düşünsene küçük sarışın bir Rüzgar." Gözlerimi kapatıp canlandırmaya çalıştım. Yaprak devam etti. "Böyle küçücük yeni konuşmaya başlamış ve ilk cümlesi 'karpuz keselim mi?'. Son derece havalı, egosu yüksek, odun bir junior rüzgar. Çok tatlı olmaz mı?"

"Senin dediklerin benim çocuğumda olur hatunum. Kardeşimse babama benzer. Aynı benim gibi." Yaprak derin bir iç çekti. Yüzümü tutup beni kendine bakmaya zorladı. "Kendini onların yerine koy. Ben hamileyim diyelim. Sen ne yaparsın?"

"Havalara uçarım. Seni öperim."

"Peki çocuk için ne yaparsın?"

"Hemen cinsiyetini düşünürüm. Ona isim bulurum. Sonra..."

"Sonra kime benzeyeceğini düşünürsün. Saçı bana gözleri sana çeksin istersin. Karına iki can taşıdığı için daha çok dikkat edersin."

E.D.R.E.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin