E.D.R.E.

-35-

Eymen'den...

Şuan ki oturma şeklini aktarıyorum. Ben ve Doruk amca karşılıklı tek koltuklarda oturuyoruz.
Eser -sevgilim-, Yaprak -yenge- ve Eylül teyze üçlü koltukta oturuyor.(Eser bana, Eylül teyze Doruk amcaya yakın olan tarafta. Dolayısıyla Yaprak ortada.)

Eh Rüzgar Seçkin olmadan olur mu? Rüzgar, Enes dayı, Aslı teyze ortadaki masanın etrafında oturup yemek yiyorlar. Hep Rüzgar yüzünden.
Burak amca ise düdük takmış ve ayakta durup kuralları sayıyor. Yani hakem...

"Yan gözle bakmak, kopya çekmek, dudak okumak, telefonla büyü yapmak yasaktır. Yapana ağır ceza vardır. Yani sana Eymen."

"Bu kuralları kim yazdı ya?" dedi Rüzgar homurdanarak. Bir yandan da kolasını yudumladı. "Ben yazdım." dedi Doruk amca. "Niye neyi var kuralların?" diye devam etti.

"Hiç sadece bir şeyi merak ettim baba. Telefonla büyü nasıl yapılıyor acaba?" dedi Rüzgar. "Rüzgar sus. Sen nasıl Seçkinsin yavrum ya?" dedi Doruk amca.

"İtiraz ediyorum hakem bey. Benim ailem neden yok?"   anda tüm gözler önce bana sonra Doruk amcaya döndü. "Çünkü... ben öyle istedim. Bir sorun mu var?" dedi Doruk amca gözlerini kısarak.

"Yok... sadece... merak ettim." dedim. Zaten aramız bozuk daha da bozmasam bari. "O zaman test başlasın." dedi Burak amca ve düdüğü çaldı.

Doruk amca elindeki kağıdı duzeltti ve test başladı. "Soru 1-Eser Nisan Seçkin, Eser ismini daha çok seviyor. Niçin?" dedi Doruk amca. Sonra soru soran gözler bana döndü.

"Süre başladı." dedi Burak amca ve düdüğü çaldı. Peki...  ...bir dakika Eser, Nisan adını daha çok seviyor. Bu soru yanlış. Ama kesin bir hile... buldum.

"Süre bitti." dedi Burak amca. "Cevabın ne Poyraz'ın oğlu?" dedi Doruk amca.

Herkes bana döndü. Ah bu ygs ve lysden, hatta koleksiyoncu izlerkendeki ruh halimden bile daha heyecanlı. "Cevabım... şey Eser Nisan Seçkin, Eser ismini daha fazla seviyor çünkü... bu ismi ona sizin gibi yüce biri verdi Doruk amca." dedim gülerek.

"Evet doğru." dedi Doruk amca böbürlenerek. Sonra suratı asıldı. "Bu en kolay soruydu. Diğer soruya geçelim."

Derin bir oh çektim. Ya daha ilk soru geçti ve şimdiden yoruldum. Sanırım hepsi Doruk amcanın keskin mavi gözleri yüzünden. Çok korkutucular.

"Soru 2-Eser Nisan Seçkin küçükken saçını hangi renge boyatmak istiyordu??
A)Mavi
B)Yeşil
C)Gri
D)Pembe
E)Beyaz" dedi Doruk amca.

"Süre başladı!!" dedi Burak amca.

Hmm Eser en çok... pembeyi seviyor. Eh o zaman pembeye boyatmak istiyordu herhalde. Öyledir ya. "Süre bitti." dedi ve düdüğü çaldı Burak amca.

"Hım cevabım D şıkkı pembe. Son kararım." dedim.

Kendimi "Kim Milyoner Olmak İster?" de yarışıyormuş gibi hissettim. Gerçi onda Doruk amca diye bir faktör yok.

"Evet doğru." dedi Doruk amca sonra Burak amcaya döndü. "Bu sorular çok kolay Burak, zor olanları ver!" dedi.

İşte şimdi hapı yuttun Eymen! "Anne bu çikolatayı dün almıştık ne zaman bitti ya?" dedi Rüzgar masadaki bir kavanoz nutellayı göstererek.

"Dün tatlı krizim tuttu oğlum. Ne yapayım?" dedi Eylül teyze. "Of anne ya." dedi Rüzgar.

"Sessizlik! Testi bölmeyin!!" dedi Doruk amca.

"Enişte sen ne ara bu kadar sıkıcı oldun ya? Hadi gençler bırakın şu huysuzu da gidip çiğ köfte yiyelim!!" dedi Enes dayı. "Evet olur!!" dedi Yaprak heyecanla. Bu kız çok obur.