Yine sıkıcı akşam yemeklerinden birindeydik. Masada bulunan kimse birbirinden hoşlanmıyordu. Masanın karşı tarafına konuşlanan itilaf ve ittifak devletleri gibi saf tutmuştuk. Üzerimdeki formada bulunan haç işareti itilaf devletlere ait olduğumu vurguluyordu. Sessizliği Azize Hanım'ın sözleri bozmuştu.
"Kızlar yemekten sonra sallanmayın üstümüzü değiştirip Fatma Teyzenize gidelim belki bir yardıma ihtiyaçları olur."
"Tamam Anne hazırlanıp çıkarız."
"Kıyafetlerinizi hazır etmiştim zaten yataklarınızın üzerinde kardeşini de hazırlar inersiniz aşağıya."
"Tamam anne tasalanma sen."
"Ben gelmek istemiyorum."
Tabiki bu sözü söyleyen Hilal idi. Yine muhalefet ediyordu. Şaşırmadım ufak gülümsemi yakalamış olacakki bana kötü kötü bakıp önüne dönmüştü.
"Ne demek ben gelmek istemiyorum Hilal pek hevesliydin kızım."
"Çok yorgunum anne kendimi iyi hissetmiyorum."
"Tamam kızım çok durmazsın. Gitmemiz lazım ayıp olur hem Gülhan arkadaşınız."
Sevgili Miteram merakına yenik düşmüş olacakki nereye gideceklerini sual etmişti açıkçası bende meraklanmıştım.
"Eski komşumuzun kızı evleniyor. Kına gecesi var ona gideceğiz Veronika Hanım."
"Kına gecesi nedir?"
"Kadınların kendi aralarında yaptığı bir çeşit eğlence teğmen. Türkü söyleyip dans ederler." Cevdet Albay kısaca soruma cevap vermişti. Hilal'i şarkı söyleyip dans ederken düşünemiyordum. Iki kardeşten büyük olanı bu işlere yatkın gibiydi. En azından ben öyle sanıyordum.
"Eğlenceli olmalı." Annem derin bir iç geçirmişti bu konakta sıkıldığının farkındaydım. Yanımda oturan Hasibe Hanım ve Azize Hanım kısa bir süre bakıştıktan sonra- gözleri ile konuştular demek daha doğru olurdu.
Hasibe Hanım alçak ses ile sordu."Siz de gelmek ister misiniz Kirya Veronika."
Annemin şaşırarak gülümsediğine şahit oldum. Daha sonra bakışları babama kaymıştı. Babam onaylamayarak ona bakıyordu.
"Gelirseniz memnun oluruz Kirya Veronika." Hilal sözlerini babama bakarak tamamlamıştı. O da anlamıştı durumu. Zaten gözünden hiç bir şey kaçmazdı.
"Peki o halde bende sizinle gelirim."
Annemde gözlerini babama dikerek sözlerini sonlandırmıştı. Farkında değillerdi ama Hilal ve annem birbirlerine çok benziyordu.***
Yaklaşık yarım saattir hanımların hazırlanmasını bekliyorum. Cevdet Albay ve babam çalışma odasına çekilmiş hanımlara eşlik etme görevi bana kalmıştı. Şikayetçi değildim elbet ancak ben olsam çoktan hazırlanıp gideceğim yere varmıştım kadınlar hep böyleydi, hazırlanması ve anlaşılması uzun canlılardı. Azize Hanım ve Hasibe Hanım kol kola merdivenlerden inip koltuklara oturmuşlardı. Çok geçmeden annem gelmişti.
"Mitera ne güzel olmuşsun."
Öptüğüm elinin avucunu yanağıma bastırarak beni cevapladı.
"Veronika Hanım biz çıkalım bu kızlar ben sallanmayın dedikçe sanki inat yapıyorlar."
"Pek tabi Azize Hanım. Leon kızlarınıza eşlik eder. Öyle değil mi Leon?"
"Azize Hanım aklınız kalmasın."
"Sağ ol Leon."
Azize Hanım bana sıcak bir gülümse ile teşekkür etmişti. Onlar gittikten bir süre sonra işittiğim topuk sesleri ile başımı merdivenlere çevirdim Yıldız üzerine şık elbiselerinden birini giymişti her zamanki Yıldızdı işte. Aramızdaki sessiz selamlaşmadan sonra gelen ikinci topuk sesi ile ona odaklandım. O kadar güzel olmuştuki... Sanırım ilk defa Hilal'i makyajlı görüyordum. Mavi gözleri sürmesi ile daha bir belirgin olmuştu. Küçük dudağı kırmızı ruj ile ben buradayım diye bağırıyordu. Üzerinde buz mavisi yer yer parıldayan bir elbise vardı. Aynı renk eşarbı ile kusursuz görünüyordu.
Açılan kapı sesi ile kendime geldim. Ne ara bu kadar dalmıştım. Kızlar çoktan dışarıya çıkmışlardı. Hızlı adımlarla peşlerinden gidip faytona bindim. Hilal'in tam karşısına oturdum. Hareketlerim bilinçli degildi. Sanki bir mıknatıs beni ona doğru çekiyordu. Araba hareket ettikçe uzun bacaklarım onun bacaklarına temas ediyordu. Ah Tanrım bu küçücük yerde hemde karşımda bir melek gibi oturuyorken bu temasların ne gereği vardı.
4.Bölüm Part Halinde ikiye bölünmüştür. Iyi okumalar 💕💕

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEĞMEN
FanficDizi ile Paralel çokça da bağımsızdır... Hilal ve Leonidas'ın birbirini bulma hikayesi.