Pek içime sinmedi bekletmemek adına paylaşmak istedim Mazur görün lütfen keyifli okumalar. :):)
Yorum sınırı 60...
Dip not yazar Trakyalılığını konuşurdu. 😂😂😂
Hilal ve Leon tatlı tatlı atışarak eve vardılar. Leon Hilal'in evliyiz yalanını olabildiğince sürdürdü. Kız her ne kadar şikayetçi dursa da eve geldikleri an son bulacak bu oyundan memnundu. Bir yanı hemen affetme Hilal diyor diğer yanı tadını çıkarmasını fısıldıyordu. Kapıdan içeri girdiklerinde Leon içeri yöneldi. Hilal kolundan tutarak durdurdu.
"Ayakkabılarını çıkar Leon efendi."
"Hay hay."
Leon ayakkabılarını çıkardığında Hilal kahverengi deri terlikleri ayaklarının dibine bıraktı. Leon gülümseyerek terlikleri giydi. Etrafı incelemek için bakışlarını ayakkabılarını dolaba kaldıran Hilal'den çektiğinde kapının pervazına yaslanmış minik kız ile karşılaştı. Pembe elbisesinin eteklerini tutmuş çekingen gözler ile kendisine bakıyordu. Hilal de Nihan'ı fark ettiğinde gülümsedi küçük kıza.
"Nihan gelsene güzelim."
Nihan paytak adımlar ile gelip Hilal'in eteklerinin arkasına sığındı. Eğilmesi için Hilal'in eteklerini çekiştiriyordu. Sonunda Hilal ablasının kulağı ile eşit hizaya geldiklerinde sesinin duyulmamasına gayret ederek konuştu.
"Hilal abla bu ağabey kim?"
"Arkadaşım o benim tanışmak ister misin?"
"Hı hı" Küçük kız ela gözlerini kırpıştırarak Leon'a yaklaşıp elini uzattı. "Nihan ben şenin adın ne?"
Genç adam bu küçük kızın sevimliliği karşısında mest oldu. Hastanedeki gece olduğu gibi yine hayaller alemine dalmıştı. Pek ala böyle bir kızları olabilirdi. Kendisi sevdiği gibi sapsarı saçlara ve beyaz bir tene sahip değildi. Ayrıca kahverengi gözleri vardı. Gerçi kendi babasının gözleri mavi idi. Belki gözlerini Hilalden saçlarını kendisinden alan sevimli bir kız dünyaya getirirlerdi. Nihan kumral saçlarını geriye iterek tek ayağını yere vurdu. "Hey şana diyorum şana." dedi elini havada sallayarak. "Hanımefendiler bekletilmez sana öğretmemişler anlaşılan."
Hilal kahkahalarla gülmeye başladığında kendine gelmişti. Kızın ayağını yere vurmasıyla bu ailenin bütün kadınları aynı olmalı düşüncesi geçti aklından. Küçüğün kaşlarını çatarak baktığını görünce yüzüne çarpık gülümsemesini takındı. Kız o kadar ufaktıki boy hizasına gelebilmek için iki büklüm olmuştu.
"Bu kaba adamı mazur görün küçük hanım. İsmim Leonidas lakin sen bana Leon diye bilirsin."
"Ne değişik işim. Hilal ablama bakıyordun duymadın beni." Kızın alt dudağını çıkararak söylenmesi ile yanağına kocaman bir öpücük kondurdu Leon. Nihan kıkırdayarak elini ağzına kapatmıştı.
Hilal salona girmesiyle tekli koltukla oturan annesinin asık yüzü ile karşılaştı. Teyzesi suç işlemiş gibi alttan alttan bakıyordu. Cevdet ise ikiliyi yalnız bırakmak için ayak altından çekilmiş iki günün yorgunu atmak adına hamama girmişti.
"Annecim."
Azize kızının sesi duyduğu gibi yerinden fırlamış yüzüne gözüne öpücükler kondurmaya başlamıştı. "Annem iyisin çok şükür, kuzum benim." Hilal annesinin bu halinden fazla ilgisine anlam veremese de sokuldu annesinin kucağına. Hatice Hanım araya kaynamış o da sarmıştı kollarını bu iki kadına. Azize durumu fark edince kendini geri çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEĞMEN
FanfictionDizi ile Paralel çokça da bağımsızdır... Hilal ve Leonidas'ın birbirini bulma hikayesi.