Bölüm 32

1.6K 86 65
                                        

Odada ki gergin hava uzanıp elinizle tutabileceğiniz cinstendi. Albay Cevdet Stavro'nun burada olmasından son derece rahatsızdı. Leon silahına uzanıp şu gevşek gevşek sırıtan herifi vursam diye geçiyordu içinden. Yıldız, Hilal ve Eleni Leon'un gergin haline karsilik eğleniyordu.

"Seninki birazdan infilak edecek Hilalimou pancar gibi oldu." Eleninin benzetmesi üzerine kızlar kendini tutamayıp gülmeye başlayınca Hasibe Ananın kınayan bakışları ve tübe tübeleri eşliğinde hemen önlerine dönüvermişlerdi.

"Nasılsınız Hasibe Hanım?"

"İyiyiz iyi Veronika Hanım."

"Bazılarını görmesek daha iyi olacaktık." Hilal'in lafı üzerine Stavro demek öyle küçük hanım demişti gözleriyle. Cevdet durumu toparlamak adına havalardan konu açan karısına gülse mi üzülse mi bilememişti. Her zaman karşı taraflarda bulunan iki aile hayırlı bir iş için bir arada olmak durumunda kalmışlardı. Azize Hilal'i kaş göz işaretleri ile odaya gönderdiğinde kızlar da peşinden odayı terk etmişlerdi. Laf dönüp dolaşıp Yunan idaresine gelince Azize ağzına dolan lafları yuttu.

"Marika Hanım siz ne düşünüyorsunuz bu hususta? Osmanlının size yaptığı zulümden ve köhne yönetiminden sonra Yunan idaresi bir parça olsun nefes aldırmıştır."

Marika her zamanki neşesiyle güldü ilk önce. Gözlerini soruların sahibi Stavro'nun yüzüne dikip konuşmaya başladı.

"Biz senelerdir burada kardeş kardeş yaşarız. Yunan yönetimi olmuş Türk yönetimi olmuş fark etmeyecek. Benim komşum yine Hasibe ve Azize Kızlarım Eleni, Yıldız, Hilal. Kimsenin kimseye zulüm ettiği yok ne dinimize karışan oldu ne gelenek göreneklerimize dilediğimizce yaşadık vre bu vakte kadar."

Marika gülerek laflarını tamamladıktan sonra Veronika bile bu duruma keyiflenmişti. Vasili tepkisiz kalmaya gayret etti. Leon Stavro'nun sorun çıkarmak adına burada olduğunu pek ala anlamıştı. Onun Hilal'e olan bakışlarını zerre beğenmiyordu. Gerci hiç bir kadına olan bakışlarını beğenmiyordu.

"Leon sen nasılsın oğlum?"

"Iyiyim Cevdet Alb- Bey.. Cevdet Albay Bey siz?" Koca salon Leon'un konuşmayı unutmuş tavırlarına gülmeye başlayınca genç adam daha çok sindi oturduğu yere. Omzunda hissettiği pat patlar ile sağına döndüğünde yüzüne eğlenir bir ifade ile bakan Miralay Tevfikle karşılaştı.

Vasili daha fazla uzatmamak adına konuya girdi. "Ziyaretimizin sebebi belli."

"Kumandanım önce kahvelerimizi içelim."

Vasili ağır ağır başını salladı.
Tevfik duramamış ahiret sorularından birini ortaya atmıştı.

"Gençler izdivaç gerçekleşince nerede oturacaklar konakta mı?"

Veronika hemen cevaplamıştı. "Konağın üst katında onlar oturur diye düşündük. Hilal isterse başka evde açarız bunlar ufak detaylar."

"Bizimle yaşamaları daha münasip ve güvenli olur Cevdet."

"Haklısınız kumandan."

Leon ellerini birbirine kenetledi. Poposuna iğne batmış gibi aniden ayağa fırlayınca bütün gözler ona döndü. "Ben bir su içeyim."

"Ben size getirim Teğmen."

"Yok yok siz zahmet etmeyin Azize Hanım mutfağın yolunu biliyorum."

"Bilirsin bilirsin düş önüme Teğmen ben sana eşlik ederim."

Ali Kemal'in sıkıca omzunu kavraması üzerine canı acıyan Leon yüzünü buruşturdu. Hilal ile baş başa kalma hayali yine suya düşmüştü.

TEĞMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin