Kandiliniz mübarek olsun arkadaşlar kısa da olsa bölümü paylaşmak istedim devamı en kısa zamanda :) İyi okumalar : )
Hilal son bir saattir ne yaşadığını bilmiyor gibiydi o uçurumun kenarında ağaç dibinde ileri geri sallanırken Yavuz onun hemen bir adım gerisinde ağaca yaşlanmış bir şekilde göz hapsinde tutuyordu. Cevdet'in yanına gelmişti Hilal'in tuhaf ruh halini fark etmiş peşinden takip eden Stavro ile iyice şüpheye düşüp ikisinin peşine takılmıştı. Ikisini uçurum kenarında tartışırken gördüğünde hızlanıp yanlarına yetişebilmişti. Tek bir kurşun ile Stavroyu yaralamıştı Hilal'in hıçkırıkları durmuş gözlerinden süzülen damlalar boynunu ıslatmıştı. Hilal şoka girmişti.
"Anlat."dedi Yavuz, Stavronun yarasına bastırdığı namlusun ucu kana bulanmıştı.
"Neyi anlatacağım."
"Ne işler karıştırdığını. Acımam yok bilesin." Yavuz söylediği gibi buz bakışlarını Stavronun gözlerinin içine dikmişti. Hilal Stavronun yerde kıvranan bedenine bakıyordu. Umrunda değildi çok acı çektirmişti bu adam ona.
"Anlat dedim!"
"Genaral Cevdetin Türk tarafına çalıştığını düşünüyorduk. Leon Hilal ile evlenip bunu açığa çıkaracak matbaa tayfasından da bilgi sızdıracaktı. İlk başlarda her şey isteğim gibi gitti ama teğmen duygusallığına yenik düşüp Hilal'e acıdı bunu aşk ile karıştırıp tüm planımızı berbat etti."
"Yalan söylüyorsun!" demişti Hilal kırık dökük bir sesle içinden bir ses hikayenin başlarını doğru olduğunu biliyordu. Konuşurlarken duymuştu. Duymasına gerek de yoktu ya yüreği hissediyordu. Ama acınmak bu hale düşmek. Gururuna yediremedi yaşadıklarının yalan olmasını diledi hepsi bir kabus olsaydı ya Hasan abisini kaybetiği o kara güne uyansa gemiler hiç yanaşmasa. Oflayarak başını dizlerinin arasına gömdü.
"Leon nerde?"
"Atinada."
"NE!"
"Babası ona bir tercih sundu o da Helen ve Aleksi ile Atinaya geri döndü. Kesif birliğinde olduğu için sen ve ailen Leonun ortadan kaybolmasını yadırgamayacaktınız. Ordan da sana mektup gönderdi zaten."
"Senin yalanlarına inanmayacağım ne yaptın ona!"
"Bir kanıt istiyorsan Veronica Hanım da onlarla gitti. Ulaşamadın değil mi attığın mektuplara bunca aydır cevap gelmiyor. Herkes sonunda macera olduğunu gördü bu işin Leon Helen ile yakın bir zamanda evleniyor Hilal. Sonra alay eder gibi güldü. "Gider ayak karnını da doldurdu p*çine babalık edecek birini bulmuşken onu öldürmen" göz ucuyla Yavuza bakmıştı. "akıl karı değil. Yunan Tegmenden dul kalan kadını gebe olduğu öğrenildiği zaman ölen kişi sadece ben olmam."
Hilal'in öfkeli bakışları Yavuzu bulup gözlerini kapattı. Kurşun sesi ile tek damla yaş düştü. Birinin ölümüne sebep olmak bu kadar kolay mıydı? Gözlerini açtığı vakit "Öldü." dedi sessizce.
"Ölmesi gerekiyordu. Anlattıkları doğru mu?"
"Doğru hamileyim. Leon benimle babamın durumu için evlendi." burada kahkaha attı . "Gözünü kırpmadan Türkleri öldüren birini casusluğundan şüphelendiler. Lakin Leon benden hiç bilgi almaya çalışmadı ağzımı aramadı."
"Ne yapacaksın peki?"
"İzmirden gidicem başka çarem yok Yavuz ne beni ne yavrumu yaşatacaklar şimdi olmasada doğurunca durum ortaya çıkacak. Ne kadar erken gidip kendime yeni bir hayat kurarsam o kadar iyi."
"Ailen, Hilal onları nasıl bırakacaksın?"
"Onlar beni istemiyorki annem bilhassa ablam. Kimsenin huzurunu bozamam hayatını tehlikeye atamam." Pürüzlü sesine kıyamadı, Hilal boğazına oturan yumruyla zor konuşuyordu.
"Bir şey mi duydun ? Yanlış anlaşılma vardır belki."
"Yok hiç bir yanlış anlaşılma yok buraya neden geldim sanıyorsun. Büyük bir yanlıştan döndüm o iblis sayesinde. Annemle ablam konuşurlarken duydum hatta beni seninle evlendirme planları yapıyorlar."
"Benim böyle bir durumdan haberim yoktu."
"Biliyorum o yüzden seni kendime yakın görüp anlatıyorum sen benim arkadaşımsın."
"Hilal evlenirsek gitmene gerek kalmaz herkese bebeğin benden olduğunu söyleriz."
"Senin hayatına mani olamam Yavuz. İlerde karşına biri çıkar seversin onu,sevdiğin kadından çocukların olur. Hem belki de Leon geri döner ben Helen ile evleneceğine inanmıyorum beni boşamadı. Geri dönerse karşılaşır mıyız bilmem bir ay içinde gideceğim. Karşılaşmak istiyor muyum dersen hem evet hem hayır benim tanıdığım Leon ne olursa olsun beni habersiz bir başıma bırakmaz alalade bir mektup ile terketmez. Yalan ve doğru bulanık bir su gibi birbirine karıştı suyun içinde kum mu canımı acıtacak çakıl taşları mı var göremiyorum."
Yavuz acı içinde güldü diyemedi benim sevdiğim kadın sensin. Hilalin selameti için çıkar yol düşünüyordu.
"Yeni bir hayatla nasıl baş edeceksin paran yok her taraf işgal altında bir başına hamilesin nasıl çalışıp kendine ve bebeğine bakacaksın gel inat etme onu kendi çocuğum gibi severim hissettirmem yemin olsun tek bir kötü bakışım olmaz sana ve bebeğine karşı. Makul ol Hilal ikinizi de tehlikeye, bilinmezliğe sürükleme ve düşün."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEĞMEN
FanfictionDizi ile Paralel çokça da bağımsızdır... Hilal ve Leonidas'ın birbirini bulma hikayesi.