Bölüm 41

1.2K 66 14
                                        

Stavro karargahta keyif kahvesini içiyordu. Yaptığı plan işe yaramıştı. Yaramak zorundaydı. Yine de işini sağlama almalıydı. Kahvesini bitirdikten sonra Vasili'nin odasına gitti.

"Kumandanım sizinle konuşmak istediğim mühim bir konu var."

"Söyle Albay"

Vasili her zamanki el hareketini yapıp ellerini kavuşturmuştu.

"Teğmen Leon gönlünü o isyancıya kaptırmış durumda. "

"Bebeğini kaybetti Stavro kolay bir şey yaşamadılar. Belki de acıyordur."

Stavro durumun aleyhine gelişeceğinin farkına varmıştı.

"Kolay değil ancak bunu size nasıl söylesem bilemiyorum. O kız oğlunuza ihanet ediyor."

"Bu nasıl mümkün olabilir! Yanlış anlaşılma vardır."

"Kendi gözlerimle gördüm diğer iayancı genç Mehmet ile metruk bir eve girip çıkıyorlar belkide malûmat bile veriyordur."

"Bu işi sen araştır. Böyle bir şey yoksa bile kanıt yarat bu sayede hem o kızdan hem de Leon'un hislerinden kurtuluruz. Yakında keşif birliği çıkartacağım Kütahya tarafına başına Teğmen Leon'u koyarız. Üstelik Leon'a çok yakın zamanda bir hediyem olacak."

****

Hayat çok garipti. Hilal annesi Leonla ikisini bastığı vakit hayatının en kötü zamanını yaşadığını düşünmüştü. Oysa her şerde bir hayır vardır derdi hep babaannesi. Bu olay onların evlenmesini sağlamıştı. Ah ne çok mutluydular. Sonra Leon değişmişti hem de cok değişmişti. Neden boyle olmuştu. O biraz olsunda mutluluğu hak etmemiş miydi? Kime ne zararı vardı ki? Tam düzeldi derken kocasının gözlerine eskisi gibi ulaşamaz olmuştu. Yine aralarına duvarlar girmişti. Ustelik en cok kanatan yerinden yapıyordu Leon küçümsenmekten aynanın karşısında saçlarını tararken bunları düşündü gözü yatakta uyuyan erine ilişti. Ne masumdu şimdi. Bir tek uyuduğu zaman eski Leon'u sevebiliyordu. Üzerindeki kıyafetleri çıkarttı. Ev içinde artık saçlarını açık bırakıyordu. Odadan çıktığı vakit etraftaki koşuşturmayı gördü. Hizmetliler misafir odasını havalandırıyordu.

"Hayırlı sabahlar Veronika anne."

"Hayırlı sabahlar kuzumiuo."

"Bu telaş nedir?"

"Misafirlerimiz var yavrum. Atinadan gelecekler. Vasili haber verdi bir kaç güne burada olurlar çok kıymetli bir aile dostumuzun kızı Helen ve oğlu Aleksi gelecek."

"Öyle mi cok sevindim."

Iki gün çabuk geçmişti. Şimdi herkes geniş salonda yeni gelen misafirleri karşılamak üzere bekliyordu. Çok geçmeden fayton tıkırtası mavi boyalı konak önünde durdu. Misafirler salona teşrif ettiğinde ilk Veronika karşıladı onları.

Hani bazı anlar vardır. Bir insanı gördüğünüz zaman hayatınızda dönüm noktalarından biri olacağını hissedersiniz. Hilal de o anlardan birini yaşıyordu. Karşısında prensesler gibi salınan bir kız vardı. Siyah dalgalı saçları beline kadar uzanıyordu ela gözleri çıkık elmacık kemikleri dolgun kıpkırmızı dudakları vardı. Cesur derin göğüs dekolteli bir elbise gitmişti. Uzundu neredeyse boyu Leon kadar vardı. İşveliydi. Kocasına göz suzecek kadar işveliydi hemde. Veronika Hilal ile tanıştırdığı zaman küçümser bir bakış atıp kendini Leon'un kollarına atmıştı. Leon'u ne kadar özlediğini söyleyip duruyordu. Aleksi'nin önünde reverans etmesi ile kıkırdadı.

"Ne kadar da şanslısın Leon."

"O nereden çıktı." Leon gülümseyerek sormuştu sorusunu.

TEĞMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin