Bölüm 40

1.2K 61 11
                                    

"Ben Hilal'i seviyorum Albay bu saçma hafiyecilik oyununa son vermek istiyorum. Aslında en baştan beri onu seviyor muşum lakin -"

"Senin kafan karışmış o kız dayak yedi diye böyle sanıyorsun acıyorsun."

"Hayır yanılıyorsunuz ben onu hiç bir zaman kullanmadım malumat almak istesem daha fazlasını elbet bulurdum sizin sandığınız kadar beceriksiz değilim." Dedi alaycı gülüşü ile.

"Sen yanılıyorsun ahmak herif seni kullanan o! Asi bir Türk kızı vatan sevdalısı bir yunan teğmeni üstelik generalin oğlu ile evlenip ne diye konağa gelsin. İçerden bilgi sızdırmaktı maksadı. Tanrı esirgesin sende kesin ona malumat verdin küçücük kız seni parmağında oynatmış"

"Hilal öyle biri değil!" Hiddetlenerek bağırmıştı.

"Sesini düşür Teğmen!"

"Ben artık bu işte yokum sende karımdan uzak duracaksın endaksi!" Düşünüyormuş gibi yaptı. "Yoksa pek sevgili babam sizin mesai saatleri içinde postahane de olmanız gerekirken Eftalya'nın evinde olduğunuzu öğrenir. Daha sonra o eve  Miralay Tevfik'in girdiğini de malumat taşıyor durumuna düşmek istemezsiniz değil?"

Leon, keyifle masanın üzerine kurulmuş adama alaycı bir bakış atıp yanından geçip kapıya ilerledi. Kulbunu çevireceği sırada yerine çakılı kaldı.

"Halit Ikbal'in kim olduğunu biliyorum. Katip Hilal mi demeliydim?"

Hilal, ablası, Eleni, Veronika, Hasibe ana kışa hazırlık için bahçede yufka açıp kesme, mangır yapıyorlardı. Hilal yumurtaları kırıyorken çuvalı yerinden kaldırmak isteyip sonra vazgecmisti. Tatlı bir his ile karnını sevdi. Yıldız söylenerek yuvarlak olması gereken ama bir türlü olmayan yufka açma çalışmalarına devam ediyordu. Veronika bu ortamdaki hengameye son derece uzakti. Yunan asilzadelerin birinin el bebek gül bebek kızı olarak büyümüştü. Eleni yufkaları saçta pişiriyordu. Vakit öğleyi bulduğunda yapılan gözlemelerin yanına çay zeytin peynir   reçel eklenmiş afiyetle yeniyordu.

"Hilal yavaş ye bize de bırak."

"Sus Yıldız onun yemesi lazim iki-"

Hasibe ananın öksürmese az daha ağzından kaçıracaktı kızının hamile olduğunu. "Yani iki üç güne toparladı maşallah yesinki güçten düşmesin evladım."

Veronika ağlayacak konuma gelmişti çoktan Hilal dışarıdan bu konuda çok gamsız görünebilirdi. Biraz gözlerini dolduramaya çalıştı önündeki peynirli gözleme ye beni diye bağırırken bu çok zordu. Hanımlar eve geri döndüğünde Vasili yemeğini yemiş çalışma odasına çekilmişti. Hilal üzerine örtü kapattığı tabağı Leon'un oturduğu tekli koltuğun yanındaki sehpaya bıraktı. Veronika hamama girmişti.

"Sevgilim bak sana ne getirdim. Gözleme."

"Çok yağlı gözüküyor."  Dedi burun kıvırarak.

Hilal'in kocama yemek pisirdim sevinci gölgelendiyse de ifadesini bozmadı.

"Deneseydin belki severdin."

"Köylü işi şeyleri sevmiyorum pek, damak tadım alışkın değil." Elindeki kitabı gösterdi. "Müsadenle."

Hilal sehpa üzerinden kaptığı tabağı mutfak çöpüne götürdüysede vaz geçti. Hızlı hızlı yemeğe başladı. Köylüyü görecekti o!

TEĞMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin