Kendimi bildim bileli, korkaklığın ötesine bir adım bile geçememiş ama yine de iyi bir insan olmak için çabalayıp durmuştum.
Belki de korkaklığım, her zaman insanların benim hakkında ne düşüneceği konusunda kendimi bu denli kasmış olmam yüzünden ortaya çıkmıştı. Hiçbir fikrim yoktu.
Ama ne kadar kendimi insanların gözünde iyi ve başarılı göstermeye çalışsam da, ayağıma takılan başarısızlığım her zaman olmak istediğim insanın önüne geçmiş, ilerlememe izin vermemişti.
Ve bu başarısızlık, sadece bir kişiden kaynaklanmıştı.
Calum Thomas Hood.
Her zaman bana olabildiğince engel olmuş, olmam gereken insan yolunda ilerlememi imkânsız hâle getirmişti.
Calum ve takıntılı beyni.
Hep benden bir adım önde olmuş, beni tüm benliğiyle engellemişti.
Ve yine de sonunda, ben de savaşmayı bırakıp kendimi ona teslim olmuş hâlde bulmuştum.
Calum benim hayatımdaki en büyük engelimdi ve ben de çoktan yenilgimi kabul etmiş, onun kurallarına göre oynamaya başlamıştım.