21

2.6K 96 70
                                    

   Uyanalı ne kadar oluyordu bilmiyordum ama duşumu almış, yataktaki yerime geri geçmiş ve güzeller güzeli kadınımı izlemeye geri dönmüştüm bile. Yorgun olmalıydı çünkü saat 11'e geliyorken hâlâ uyuyordu.

   İpek gibi görünen saçları yastığımın üzerine akmıştı ve ben de senelerdir yatağımda bu görüntüyü görebilmek için ettiğim duaların karşılığını bulmuşum gibi hissediyordum. Sonunda bu isteğim gerçekleşmiş, hatta gece bana duygularını açmıştı. Uğruna ömrümü verebileceğim kadın sonunda beni sevmeye başlamıştı. Ve ilk defa, sonu gelmeyen sevgimin karşılığını alabilmiş olmak üç seneden sonra mükemmel bir güne gözlerimi açmama neden olmuştu.

   Sırtüstü yattığı yerde yüzü bana dönüktü. Üzerindeki örtü göğsünün büyük bir kısmını açıkta bırakıyordu. Uyanınca bu durumdan utanacağını bildiğim için, usulca örtüyü çekerek üzerini iyice örttüm. Ardından üzerine yavaşça uzanarak açıkta bıraktığı omzuna eğildim. Dudaklarımı oraya bastırdım ve hemen sonrasında uyandığını nefeslerinin boynuma çarpış hızından anlayabilmem zor olmamıştı. Dudaklarımda ufak bir gülümseme oluşunca, tenine doğru fısıldadım.

"Günaydın, meleğim." Derin bir nefes alıp ayılmaya çalışıyorken, omzuna bıraktığım öpücükleri boynuna doğru çıkardım.

   Başını hafifçe yana çevirip, yanağını başıma yasladı.

"Deliksiz uyumuşum. Saat kaç?" Üzerine uzanmışken köprücük kemiklerine doğru eğildim ve öpmeye devam ettim.

"11'i geçiyor." Usulca başını salladıktan sonra, tek eli yavaşça boynuma çıktı ve oraya tutundu. Başımı kaldırıp açılmakta zorlanan gözlerine baktım.

   O kadar güzel görünüyordu ki.

"Seni kahvaltıya götüreceğim." Derin bir nefes alıp onu yavaşça verirken, pür dikkat beni inceliyordu.

"Hazırlanabilmem için üzerimden kalkman gerekiyor." Dayanamadım ve kıkırdayarak vücudumu biraz daha onunkinin üzerine kaydırdım.

"Ama burada olmayı seviyorum." Yüzünde oluşan gülümsemeyi dindirmeye çalıştığı bariz ortadaydı. Aynı zamanda kaşlarını çattı. Rol yapıyordu.

"Üzerimden çekil, Hood." Gülümsemem iyice genişlerken örtünün altında hızlıca hareket edip tamamen üzerine çıktım. Tam o anda bedenimin onun sıcaklığını özlemiş olduğunu fark etmiştim.

"Buraya çekildim, daha iyi mi?" O da bu duruma karşı daha fazla dayanamadı ve kıkırdadı.

"Bahsettiğim şey bu değildi." Üzerine ağırlığımı vermemeye çalışarak kollarımdan destek aldım. Ardından dudaklarına eğilirken fısıldadım.

"Biliyorum."

   Dudaklarını yakalar yakalamaz memnuniyetle bana karşılık verdi. Tek elim usulca çıplak beline kayınca, o da belini kaldırıp göğüslerimizi birbirine tamamen yapıştırdı. Belindeki elimi bacağına indirip sıktım. Anında nefesi kesilirken, boynumdaki eli sıkılaşmıştı.

   Onu öpmeye devam ederken, bir an sonra hareketlerim biraz sertleşti ve dudaklarını daha önce hiç yapmadığım kadar sert öpmeye başladım. Öpüşe karşılık oldukça kısık bir sesle inlediğini hayal meyal duymuştum. Hemen sonrasında, diğer eli de belime tutundu ve tırnaklarını oraya batırdığını hissettim. Bacağındaki elim usulca bacağını kaldırdığında, karşı çıkmadan onu hareket ettirmeme izin veriyordu ve bu durum fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Bacağını kaldırdığım zaman, bacaklarının arasına kaymıştım ve tamamen yerleştiğim sırada çoktan nefes nefese kalmıştım. Tanrı şahidim olsun ki, yapmaktan bu derece hoşlandığım tek şey ona dokunmak oluvermişti.

THORN / c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin