Eve geleli çok olmamıştı lakin, Alkım kısacık sürede duş alıp başımda dikelmeye başlamıştı bile. Soğuk bakışlarına aldırmadan ona, ters ters baktım.
"Ne diye izinsiz kullanıyorsun,
' Bilgisayarını kullanabilir miyim?' Demek, çok mu zor?" Bilgisayarı önümden aldığı için, flaşh-bellek'teki bilgilere bakmadan yatağa uzandım. Ondan bunu istediğimde, nedenini soracağına emindim. Ve ne yazık ki, ona gerçeği söylediğimde yine benimle alay edecek, inanmayacaktı."Acıktım ben." Kafamı yastığa gömdüğüm için, sesim biraz farklı çıkmıştı, lakin Alkım beni anladıktan sonra hiç bir sorun yoktu.
"Yedik ya, simit." Kafamı kaldırdım ve ona atabileceğim en sert bakışı attım. "Allah aşkına..." sesimde itiraza yürüdüğümü gösteren bir tını vardı. "...o simiti kaç saat önce yemiştik, farkındasın dimi? " Gözlerini devirdiğini gördüğümde, yemek fikrini aklımdan atma gereği duydum ve yine kafamı yastığa gömdüm.
"Tamam, hadi kalk bişeyler yiyelim." Tek gözümü açıp, ona baktığımda ciddiyetini kavradım ve yataktan kalktım. Gözlerimle oynamaya başladığımda, gerçekten uykunun hapsine atılmam gerektiğini farkettim.Bir süre Alkım' ın malzemeleri dolaptan çıkarmasını izledim. Lakin, bilgisayarın odada kaldığını hatırladığımda, şirin bir şekilde gülümsedim.
"Alkım? " Elindeki domatesleri yıkarken, bana bakma gereği duymadan, mırıldandı. "Hm?""Bilgisayar ile takılsam ya biraz?" Suyu kapattıktan, hemen sonra gözlerini bana çevirdi. Ne kadar şirin olduğumu bilmesem dahi, ellerimi çenemin altında birleştirip "Lütfen..." Dedim. Alkım, benim bu çocukça tavırlarıma anlam vermediğini gösteren bir bakışı yüzüne yerleştirdi. Lakin, sorma gereği duymadan, kafasını iki yana salladı.
"Sence ben, yemek yapacak biri miyim? " Ellerimi yanımdaki boşluğa bırakırken, kaş çattım."Yemeyeceğim." Kafamı iki yana salladım, "Sırf bu tavrın yüzünden, bir daha asla, senden bir şey istemeyeceğim. " Hızla mutfağı terk ettim. Lakin, kendi odama girdiğim esnada onun bileğime dolanan eli ile durmak zorunda kaldım.
Ona bakmadım.
"Güzel kız..." Yutkundu.
"...böyle çocukça tiriplere girme. Yakışmıyor. " Ona ters ters baktım. "O halde kapının önüne at, Alkım." Hızla bileğinden kurtuldum ve yatağın üzerine oturdum. Yemek yapmayı bilsem, zaten ondan istemezdim ki. Ona ihtiyaç duyduğumu hissettirmesi canımı sıkıyordu."Saçmalıyorsun. Bir anda parlıyorsun ve ben bu tavrını anlamıyorum." Kafasını iki yana salladı " Bu günki, Alkım' ı unut. Bir dahası olmayacak." Gözlerim ona bakmayı reddetti.
Odadan çıktığında, yatağın üzerindeki bilgisayarı kucağıma aldım. Sessizliğin hakim olduğu anlarda, bilgisayara taktığım belleğin bilgilerine göz atmaya başladım.
"Eğer bir melek, insan olduysa bu gerçeğin asıl sebebi buna izin vermesidir." Yazının bu yönü beni şaşırtsada okumaya devam ettim.
"Dünyadan herhangi bir şahsın ölümünü istemeyen Azrail' ler dünyaya hapsedilir ve ne yazık ki, etrafında yaşanan en küçük olayda bile acı çekmeye başlar. Çektiği acıların birikmesi, onun seçilen insana çok daha fazla bağlanmasını sağlar. Ya da tam tersi, insan olan şahsımız azraile ne kadar çok bağlanırsa melekte ona o kadar çok bağlanır. Çünkü, Azrail' in insan olması için, gerçekleşmesi gereken bir olay vardır. İnsan olan şahsın meleği görmeden, onun üzerinden geçmesi üçü tamamladığında insan, artık Azraili hisseder ve asıl mevzu Azrail dünyaya haps olur ve bir şekilde o insan ile zaman geçirme isteği ile dolup taşar. Eğer ki Azrail, üçü tamamlarsa bağlanacağı insan ona ruh verir ve ondan uzaklaştığı esnada insanlar Azraili görmeye başlar. Azrail' in ayakları ondan uzaklaştığında bile aslında ona gitmek için hareket ediyordur. Asıl, dikkat etmen gereken mevzuya gelirsek; dikkat et,insanlar üzülürken fazla üzülürsen bu normal olur, lakin eğer ki bu acıları kaldıramazsan yok olmaya başlarsın. Ölüm değil...Yine görünmez olmandan bahsediyorum.Ve ne yazık ki, kıyamete kadar bu dünyada haps olacağını söylüyorum...Benden bu kadar. Daha sonra seni bulacağıma, söz veremem. İyi bak kendine..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRAİL (TAMAMLANDI )
FantasyAzrail' in insan oluşunu anlatan mürekkep, kararırken aşkı mırıldanıyor... Kapak tasarımı; İrkeladeyna