'Olmuyor işte. Hiçbir işe yaramıyor!'
'Denemeye devam et.' Birkaç saniye gözlerini sımsıkı kapatıp tuvalete gitmeye çalışır gibi tüm vücudunu sıktıktan sonra nefes nefese gözlerini açtı. Öfkeliydi.
'Bizi eğitmeye çalıştığına emin misin? Saatlerdir boş boş oturup ıkınıyoruz. Hiçbir işe yaradığı yok!' Kiril'in neredeyse haykırarak söylediği bu sözlere kimse yorum yapmadı. Çünkü ondan başka herkes büyü kullanmada iyi ya da kötü bir ilerleme katetmişti. Önümde sürekli asabi çocuk havalarına girse de gözleri sürekli diğerlerindeydi. Kendini onlarla karşılaştırıp strese giriyordu.
'Bugünlük bu kadar yeter. Bir sonraki çalışmaya hazırlıklı gelin. Kiril sen kalıyorsun.' Ayağa kalkmak üzereyken donakaldı.
'Neden ben? İstemiyorum.' Yerine geri oturmasını sağlamak için bir bakış atmam yeterli olmuştu. Suratını asarak toprağın üzerine bağdaş kurdu. Diğerleri Kiril'e acıyan bakışlar fırlattıktan sonra çalışma yerimizi terk ettiler. Derin bir nefes alıp Kiril'in karşısına oturdum. Ona yardım etmeye çalıştığımı anlamasını istiyordum fakat kendisine acıdığımı düşünmesi savunmaya geçip kendini iyiden iyiye geriye çekmesine neden olurdu. Zor olacaktı. Keşke bu konuda Michael gibi yetenekli olabilseydim. Azarlarken bile cesaret verip daha çok çalışma hevesi aşılayabiliyordu insana.
'Anatomi, biyoloji,uzay, Antik Hint ve Çin yazıtları...Tüm bunları neden çalışmanız konusunda dırdır edip duruyorum bir fikrin var mı?' Başıyla reddetti.
'Bir çeşit intikam ya da işkence gibi duruyor.'
'Michael'ın yanında ben de aynı şeyleri düşünüyordum. Ta ki bunu yapabilene kadar...' Parmağımı yüzüne doğru kaldırdım. Kayra'nın titrek mavi alevi parmağımı sarmış, Kiril'in hayretler içindeki yüzünü aydınlatıyordu.
'Söylentiler gerçekmiş. Sen gerçekten de o'sun.'
'İnsan vücudu inanılmaz bir sistem,Kiril. Bizi biz yapan enerji normal insanlardan farklı olsa da, üstünmüşüz gibi dursa da bu beden olmadan bir hiçiz.' Başımı, parlayan gözlerimi, yanan parmağımı işaret ettim. 'Hipnozu bilinçli olarak kullanmam yirmi bir yılımı,şu anki dövüş yeteneklerine sahip olmam ve alevleri kontrolden çıkmadan sadece elime yansıtmam beş yılımı aldı. Bu ne demek biliyor musun?'
'Tüm ömrün...' diye mırıldandı ellerini kucağında birleştirerek.
'Anlamaya başlayıncaya kadar,Kiril, o zamana kadar her şey bir kaos içinde. Fakat anlam kazandıklarında öylesine hızlı ve kolay gelişiyor ki.' Beynini işaret ettim. 'İnsan vücudu Kayra'yı kendi sistemiyle işliyor ve büyü olarak adlandırdığımız güç ortaya çıkıyor. Eğer sistemin nasıl işlediğini bilirsen, hangi noktalara odaklanman gerektiğini öğrenirsen işin çok daha kolaylaşır.' Bakışlarını kaçırdı.
'Ben...Deniyorum.' Kucaklama isteğimi güçlükle bastırdım. İlk defa dürüstçe itiraf etmişti.
'Neden tek başına deniyorsun?' Gözlerini kırpıştırdı. 'Yapamadığında neden yanıma gelip yardım istemiyorsun? Size öğretmek için buradayım. Yoksa gururuna mı yediremiyorsun?'
'B-ben şey düşündüm...Yani hepimiz..Demek istediğim-'
'Ben öğretmenim siz de öğrencilerim. Beni alt edene kadar yakama yapışmanız gerekiyor. Anladın mı ne demek istediğimi?' Tereddütle onayladı. 'Güzel, şimdi git kitapları iyice okuyup pratik yap.'
'Yine de çok sıkıcılar.' Ensesine bir şaplak indirdim.
'Dayak yemek istemiyorsan kaybol gözümün önünden.' İkinci kez tekrar etmeme gerek kalmadan hızla odasının bulunduğu binaya doğru koştu. Eh, en azından bir tanesiyle aramızdaki buzları kısmen eritmiş sayılırdım. Çalışması için kafasını toprağa saplamama gerek kalmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKİZ- CEHENNEMİN KANATLARI (TAMAMLANDI)
Fantasía"Bildiğim tüm doğrular, dudaklarından çıkan bir cümleyle paramparça olmuştu. Avuçlarımda kalan tek gerçek, bir insan olmadığımdı. Tutunabileceğim tek şeyse onurumdu." Çocukluğundan beri zor zamanlar geçirse de hiçbir zaman şikayet etmemişti, Ige Wis...