Asker olmak...

12.7K 285 318
                                    

' 1503 odadaki askerlerden biri gözlerini açtı doktor hanım! '

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

' 1503 odadaki askerlerden biri gözlerini açtı doktor hanım! '

"Hemen geliyorum" diye cevap verdi Doktor.

Odaya girince doktor derin bir nefes aldı, ve karşısındaki askerlere birerbirer baktı. Hepsinin yüzü, kolları, ayakları, elleri...yara ve kan içerisindeydi. Genç doktor uyanan askere doğru yaklaştı.

"Hastamız uyanmış bir muayene edelim bakalım." derken karşısındaki asker yanındaki arkadaşlarına baktı.

"Beni boşver, kardeşlerim nasıl? İyi olucaklar mı?"

"Elimizden gelenini yapıyoruz, sizde iyleşmiş sayılmazsınız."

"Bak doktor hanım, ben bugüne kadar hiç bir zaman kendim için yaşamadım, öncelliğim hep KARDEŞLERİM ve VATAN oldu ve bu böyle kalıcak şimdi beni boşverin!"

"Ömer bey di değil mi?"

"Evet, Üsteğmen Ömer İplikçi"

"Ömer bey bakın, sizin korumanız gerekken vatanı bizde koruyoruz ister vatandaşların canını kurtararak ister onların yaralarını temizleyerek, şimdi izin verin işimi yapıyım!"

Ömer üzerindeki kanlı üniformayı çıkartıp yanına bıraktı ve diğer elini kaldırıp ona doğru yaklaşan doktoru geri çevirdi.
Doktorun boynunda asıllı olan iş kartına bakıp tekrardan araya girdi:

"Defne? Güzel isim"

O sırada kapı tıklandı ve içeriye takımın bağlı olduğu alayın albayı girdi.

"Özel Takım komutanlığından Ömer İplikçi Albayım!"

"Rahat ol asker! Geçmiş olsun!"

"Efendim arkadaşlarım hala uyanmadı eğer bir sorununuz varsa bana sorun"

"Nasıl oldu? Siz nasıl bu hale geldiniz?"

"Komutanım herşey böyle başladı..." diye anlatmaya başlamıştı genç adam.

Flashback,

'Burda kimse yok efendim!' , 'Burası boş!'

Ömer'den,

Ne oluyor burda? Hani o pislikleri burda temizleyecektik? Nerde lan bunlar!

Diğer odaları tararken birileri beni kapının önüne çağırdı.

'Efendim burda bir not bulduk.'

-Hesta fer nabın, haif-

Ne anlama geliyordu bu? Ne demeğe çalışıyorlar?

Yazar'dan,

Ömer yabancı dil bilen kardeşini, Sinan'ı yanına çağırıp elindeki notu çevirmesini istedi.

"Abi burda; hala öğrenemediniz, yazık;
yazıyor"

"Hala öğrenemediniz yazık mı? Hala öğrene...TUZAK! Tuzak kurmuşlar, allah kahretsin kaçın, kaçın bu bir tuzaktır,!" diye bağırdı Ömer, hemen arkasından Sinan içerdekileri uyarmak için tekrar barakaya daldı ve tam o sırada ortalığı duman sardı, zira Ömerin bahsettiği tuzak eve yerleştirilmiş bir bombaydı.

Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin