Poyraz elini dikişinin olduğu yere doğru götürüp bastırdı herkes uyurken o kalkıp yavaş yavaş yürümeye başladı ranzaların kenarına tutunurak. Bir yandan Albayın dediklerini düşünürken diğer yandan ilerlemeye devam ediyordu. Sonunda lavaboya kadar geldi elini dikişinin üzerinden çekip lavabonun kenarına dayandı ve yüzünü buz gibi soğuk suyla yıkadı, geldiği gibi tutunarak odaya döndü dönünce Pamir'in sayıklamasında durdu.
"Av...avcı...avcı...."
"Rüya görürken bile bensiz yapamıyor bu adam ben nereye gideyim o halde? Kesin üstü açık kaldı yine...al bak..işte" diyip Pamir'in yorganın düzelti ve zar zor yatağına varıp uzandı. Gözlerini kapatıp hayalere dalmaya çalıştı. Hayaller mi uyku mu ona daldı belli değil ama sonunda uyuyabilmişti.
Sabah,
Bizimkiler erkenden Ayazın evlilik teklifi için hazırlıklara başladılar Poyraz ve Emir hariç. Poyraz kulvarda dolaşırken kapının önüne kadar geldi yavaşça kulağına gelen sesle beraber duraksayıp tutundu.
"Vazgeçtim gözlerinden, vazgeçtim sözlerinden..."
Bir sağ bir sola baktı daha sonra kapının önüne çıkıp etrafına bakındı karşısındaki genç kadına çarpana kadar. Klasik türk işine dönmeyecekse ne ala.
"Yavaş bee! Kör müsün kardeşim sen!!" diye bağırdı Avcının karşısındaki kadın.
"Kör...körüm evet... bide şey sesin çok kötü, şarkı felan söyleme sen...aah!"
"İyi misin?"
"Adı ne senin? Kime bakmıştın?"
"Ayşegül...de SANANE!"
"Kime bakmaya geldiysen allah ona en büyük sabırları versin, AMİİİN!! Atarlı kız"
"Bana baksana sen, olmayayacak duaya amin denilmez bu bir! İki (!) bana çarpan sensin atarlı ben oluyorum öyle mi???"
"Ben diyorum bir sıkıntın varsa söyle işim var, yatağa pineklemeye dönmem lazım biri yokluğumu farketmeden"
"Askersin ve yatakta pinekliyorsun ne güzelmiş oooh!" dedi Ayşegül.
"Sen bana askerliği mi anlatıcan şimdi? Sanki benim çok hoşuma gidiyor yatakta pineklemek! Sanki....-yarasına baktı, ve ordan akan bir sıvı hisseti- yaralanmak hoşumamı gidiyor sanıyorsun! Pardon matmazel burası sizin dünyanıza göre değil!"
"Önyargın bulutların üstünde dikkat et de tepe taklak çakılmaya yere"
Poyraz bulanık görmeye başladı, ta ki etrafını ikişer ikişer görene kadar, başı mı dönüyordu ne, Ayşegül dağ gibi adam yere yığılmadan tuttu.
"İyi misin (?) üzerinde...k...ka.. kan lekesi var."
"Ya..yaralıyım, yoksa her şey yolunda, atarlanmaya devam edebi..."
Arkadan Emir geldi, ve Poyraza baktı.
"AYŞEGÜL! Sen niye bu adamı tutuyorsun? Bırak çabuk, çekil ordan! Böyle..."
"Abi adam gidiyo yardım et"
"Nereye gidiyor be, bırak gitsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDI
FanfictionBir ölür, bin diriliriz, yinede bu vatanı korumaktan vazgeçmeyiz! diye başlamıştı herşey, ta ki Özel Takım'ı o görev darmadağın edene kadar. Evet, burdaki askerler Özel Takım'da görevlerini sürdürüyorlardı, canını Vatan'a verebilecek 8 genç asker ve...
