Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDI

Güzel Kadın, Güzel Adam...

"Eee Defne Yiğitle olan boşanma işi ne oldu?"

"Ha o şey mi, yarın normalde boşanıyoruz galiba, evliliğimiz sözleşmeden ibaret olduğu için fazla uzun sürmez demişti Yiğit bana"

"Yaaar saçların lüle lüle haydi Yiğit sana güle güle!! Ohh be sonunda kurtuluyoruz ondan"

"Aslında Yiğit iyi birisi, ailesi yüzünden çok değişti, sen nasıl asker olmak için hayaller kurduysan o da polis olmak için kuruyordu, ailesi yüzünden olamadı, kafayı yiyecek duruma geldi"

"İnsanın hayallerinin çöpe gitmesi ne kadar üzücü, böyle tam istediğin yolda yürümeğe başlamışken birden bire boşluğa düşmek, yazık"

"Ve o an gelir, kahramanının seni kurtardığı an"

"O kahraman umarım ben oluyorum dur?" diye ekledi Ömer.

"Yok bakkalın çırağı Mehmet"

"O...O...O Kim o?"

"Bilmiyorum"

"Defneee!"

"Efendim?"

"Seni seviyorum biliyor musun?"

"Sağol bende kendime aşığım zaten" diyip ardından "dememi beklemiyorsundur umarım"

"Yok beklemiyordum"

"Bende seni seviyorum" dedi Defne.

Ömer kalkıp Defneyi alnından öptü ve gitti.

Ertesi gün...

Albaydan izin almaya gitmişti Ömer, odaya girince Albayın telaşlı haliyle karşılaştı.

"Albayım bir sorun mu var?"

"Seyfinin adamları köylere saldırmış"

"Katliam diyorsunuz yani?"

"Oraya gitmeniz gerekkiyor."

"Gideriz, fazla özletmeyelim kendimizi, yazıktır aşk acısını kaldıramaz o salaklar!"

"Acilen bizimkileri topla, operasyona gidiyorsunuz."

"Emredersiniz."

Ve operasyon başlar, Ömer bizimkileri toplayıp ne yapıcaklarını anlatır. Köye asker kıyafetleriyle inecek değildiler. Heleki bütün teröristler tarafından tanınan "Kara Çocuk" Yüzbaşımız yani. Gelsin o zaman kılık değişmeler, göbeğine yastığı sokup, başına şapka geçirdi Ömer, diğerleri ise köylü gibi giyindi ve üzerlerine silah aldılar. Poyraz daha yeni iyleşmeye başladığı için onu bırakkıp yerine Emirle gitmeyi tercih ettiler, anlayacağınız bu sefer Pamir tek başına, neyse herkes giyindikten sonra kapının önünde buluştular.

"Komutanım, stil yarışmasındaki Mahmut Tüncer konsepti gibi olmuşsunuz"

"Sinan sus, sus (!) geç kalmadan yetişelim, hem göstericem sana şimdi stili de yarışmayı da! Özel kuvvetlerde miyiz o bile belli değil!" diye tersledi Ömer, sende anca tersle zaten. Furkan, Yavuz başka bir göreve gitmişti. Ömer Polygot Geveze Emir ve Ayaz yola çıktı o sırada Pamir telefonunu havaya kaldırıp gülümseyin diye bağırdı.

"Poyraz'a gönderelim bunu" diyip telefonundaki Avcı'm kişisine tıkladı ve altına 'aramızda bir eksik var ama kim olduğunu kestiremiyorum sen biliyor musun?' yazdı ardından gönderdi.

Poyraz yatağında uzanıp telefonla oynarken gelen mesajı açıp gülümsedi, Ömerin halini görünce ise kahkahalara boğuldu.

"Aramızda Mahmut Tüncerin yıllardır kayıp olan küçük kardeşi varmış ta haberimizi yok...aay komu..komutanım..o ne hal.!"