Evin kartalı uçup gitti...

5.7K 226 313
                                    

Ömer tek başına gecenin bir saatinde Hakanın mezarının önüne gelmişti. Önce sağ dizini sonra sol dizini yerle buluşturup yere çöktü.

"Şehit Hakan Aktaş'ın mezarı demek ha? Kardeşim günler boyunca burda kalıp ağlasamda hiç bir şey farketmeyecek, söz veriyorum sana kadronun geri kalanıyla gelicem seni görmeye!
Bu zamana kadar beraber vatana hizmet ettik, gözün arkada kalmasın dağ gibi 7 kardeşin var burda onlar senin yerinede korur milletimizi, hızur içinde uyu kardeşim, ne de olsa bir ölür, bin diriliz!" ve ellerini açıp dua etmeye başladı.

'Bensiz hiç oldu mu şimdi komutanım?!!' diye bir ses yükseldi arkadan.

"Sinan?"

"Emrinizdeyim efendim!"

"Yürü git lan! Bana kaç defa efendim deme dedim!"

"Kardeşim!" diyip Ömer'in elini tutup onu yerden kaldırdı Sinan.

"Hiç düşündüm mü bizim bölünüceğimizi Sinan?"

"Onu bunu bırak kardeşim, sana diz çökmek yakışmıyor, komutanlar yerde sürünmez!"

"Haklısın Sinan"

Beraber ellerini açıp şehit düşen kardeşleri, Hakan için dua ettiler.

Onlar için; Vatan yaşama sebebi, Türkiye güç, üzerlerindeki üniformaysa hayatları!

***

"Hastane'den aradılar bizimkilerde sadece Yavuz Teğmen uyanmamış"

"Ahhhh Yavuz Teğmen AHH! Neyse tamam, şimdi bizim onlar gelmeden önce koğuştaki er'leri ve onbaşıyla çavuşları çalıştırmamız lazım."

"Bu saate mi?" diye sordu Sinan.

"Oğlum ha bu saat ha yarın ha akşam ha sabah ne farkeder? İnsan her daim nefes almıyor mu? Ayaklarımız? Aklımız? Sadece gündüz mü çalışıyor? Şimdi koş git koğuştakileri çağır mezarlığın önündeki alanda çalışıcaklar."

***

"Hıza al sayı say!" diye komut verdi Ömer.

'1'....'2'....'3'....

'Hamza Derdiyok İzmir Komutanım! Ayıptır sorması bu saate niye burdayız biz?' diye sordu gençlerden biri.

"Sen! 150 tane şınav çek!"

'150 mi!'

"300 oldu, daha fazla söylenirsen bütün gece şınav çekersin ona göre!" dediği an asker işe koyulmuştu, Ömer etrafında dolaşıp gözlerine kum fırlatıyordu. Sinan ise o sırada diğerlerini çalıştırıyordu.

"Bir asker her koşulda savaşmayı bilir, gözlerini kullanmadığı an vücudunun geri kalanını kullanır ama yinede vazgeçmez, savaşır, ülkesini korumak için herşeyi yapar, imkansızlığı tanımaz!"

'Haklısınız Üsteğmenim!'

"Kaç oldu?"

'Saymadım ki'

"O zaman baştan başla"

'Ya ama....'

"Söylenmek yok!"

Ömer şınav çeken çavuşu bıraktı ve Sinanı kollundan tutup biraz uzaklaştırdı.

"Asteğmen Sinan Karakaya Denizli emrinizde komutanım!"

Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin