Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDI

Uğruna yaşadığın...

"Yanıcaksak beraber yanalım" dedi Ömer karşılık olarak Defnesine.

"OLMAZ! Ramazan..."

"İyi Kızıl Kartalım, Ramazan bitince görüşürüz o zaman"

Ömer'in telefonu çaldı, arayan Albaydı, onu acilen çağırıyordu. Defneyi alnından öpüp aceleyle askeriye'ye döndü. Kısaca olayı anlatmaya başlamıştı Albay; "Tahmin ettiğim doğru çıktı, Seyfi'nin yapamadığını Saral'ın babası büyük iş adamı Halit Saral yapıcak, ve bizim bir şekilde onu durdurmamız lazım."

"Nedir bizim bu Saralardan çektiğimiz allahım" diyip Pamir'e gizlice mesaj attı Poyraz.

"Saraller uçuşta, çabuk geri dön, umrumda değilsin, sadece geri dön."

Anında cevap geldi; "Oo Poyraz bey, ben varmak üzereyim zaten, mirik itmiyin bini!"

"Komutanım, adam şuan nerde?" diye sordu Ömer.

"Buraya gelmek üzeredir, Türkiye'ye, Seyfi'nin planını tam olarak bilmediğimiz için iş zor olucak, ama biz TSK'nin en özel ve eğitimli askerleriz yani..."

"Zorluklar çoğalasada imkansızın değerini geçemez bizim için" diyerek Albayın sözünü kesti Ayaz.

"Afferim Ayaz, Ecem'i gözetlemek görevi kimdeydi."

Arkadan 'Benim Albayım' diyen bir ses yükseldi, Geveze dönmüştü.

"Eee ne öğrenebildin Geveze? Bana yine stalk de kapının önünde bulursun kendini, biz oyun oynamıyoruz."

"Saral İntikam peşinde, bu intikamı ise Seyfi'nin sevgilisini kandırıp yanına aldığı ve daha sonradan öldürtüp kapısının önünde bıraktığı için. Babasıyla araları kötü zira o adama baba bile denmez, kötülük adamın gözlerine kadar sinmiş. Ve Seyfi'nin B planı, yani şuan yürürlüğe geçiriceği planı ise Halit Saral'ın yurdun dört yanında patlatıcağı bombalar, bir nevi darbe"

"İşte ben bu çocuğu bundan sevireeem daa!" dedi Çınar.

"Halit beyciğimizin teröristcilik oynama hevesi gelmiş, ben diyorum ki onu karşılayalım ne dersiniz böyle bol kaçırmalı vurdulu kırdılı bir kaçırma Albayım"

"Delisin ama sevdim" dedi Hulusi Albay.

Ve hazırlıklar başladı, helikoptere bindiler daha çabuk İstanbul'a varmak için. Hafif sallantılar vardı yağan şiddetli yağmur sebebinde, herkes birbirine tutunmuş bekliyordu.

Pamir ve Poyraz sinirli sinirli birbirine bakıyordu, ikiside birbirine odaklanmıştı.

"Çınar yavrum gel bu tarafa doğru bazı Poyrazlar sert laf çarpar, kalkman için yardımcı olucağına seni yerin dibine sokar!" dedi Pamir.

"Çınar dinleme sen bu ruhsuzu, bunun ruhu hasta ne dediğini bilmiyor, ruhsuz herif!"

Yavuz ortaya doğru yaklaşıp araya girdi; "YETER LAN YETEEER! Ben bile Sinanla bu kadar kavga etmedim be! Azıcık kendinize gelin kaç yaşında adamsınız!"

"Herkes yerine otursun, sesini çıkartan olursa atarım aşağa onu! Hamur gibi yayılır yere, karışmam!" diyerek emir verdi Ömer.

Bir kaç dakika sonra helikopter özel bir bölgede indi, sivil kıyafetlerle beraber her biri arka cebine silah aldı ve alanda buluştular.

"1 inci grup, Poyraz Ben Pamir Sinan Ayaz havaalanına, 2 inci grup Yavuz Emir Çınar Ecem'in evine gidip kapının önünde bekleyecek çünkü Halit oraya gelebilir" dediği gibi gruplar haline ayrılıp görev yerlerine geldiler.