20 yıl sonra Kızıl Nöbet,
Kızıl Nöbetin meyvesi, Lâl Afra İplikçi artık genç güzel bir kadın olmuştu. Diyarbakır'a görev için gitmişti. Evet, Vicdansız komutanın kızı, Ömer İplikçi'nin kızı asker olmuştu, Yüzbaşı, özel Tim'in başında.
Rüzgar okulunu bittirmek için yurt dışına gitmişti.
Herkes hayatını yaşıyordu, Türkiye'nin dört yanında. Poyraz Yarbaydı, Sinan ve Çınar ise görev yerinde ağır yaralanma sonucunda erken emekliliğe ayrılmıştı.
***
Tim dışarıda toplandı, yeni bir Tabur komutanı gelecekti.
"HAZR OL! SAYGI DURUŞU!" diye emir verdi askerlerine Lâl. Karşılarına yaşça onlardan büyük bir asker, Komutan geldi, Lâl'e bakıp gülümsedi.
"TİM KOMUTANI YÜZBAŞI LÂL AFRA İPLİKÇİ EMRİNİZDE KOMUTANIM!"
"Rahat asker, rahat." dedi komutan.
"Ben yeni Tabur komutanınız, Poyraz Karayel." dedikten sonra yeni komutan gözüklerini çıkardı, Afra yıllar sonra gördüğü adamın yüzüne bir kez daha baktı, evet o adam Poyraz abisinin ta kendisiydi, yıllar ve yıllar önce ailesinin ölümünden sonra ona sahip çıkan. Onu evladı yerine koyan asker adam. "Memnun oldum komutanım." diyip elini uzattı Lâl ve Poyraz'la tokalaştı.
"2'inci Bayrak Timi size hizmet etmek için elinden gelenini yapacaktır Yarbayım."
"Hiç kuşkum yok sayın Yüzbaşı." dedi Poyraz. Ardından Tim dağıldı ve Lâl ile Poyraz tek başlarına kaldı. "Uzun zaman oldu Afra, nasılsın?"
"İyiyim Poy.. Komutanım."
"Bana eskisi gibi Poyraz abi de, Poyraz-abi."
"Poyraz abi." diyip gülümsedi Lâl.
"Baban kadar vicdansız olmuşsundur kesin, doktor bir koca buldun mu bari?"
"Ne alaka?"
"Diyorum ki kalbini çalan, cesur bir adamcağız çıkmadı mı daha?"
"Ben sevipte çekmek istemiyorum Poyraz abi." diye açıkladı Lâl. "Seven insan çekiyor be Lâl. Poyraz Ayşegül'e, Ömer Defne'ye, Yavuz Hazal'a, Pamir Ecem'e kavuşmak için en büyük acıları çekti... bazıları bu savaştan mutlu çıkarken bazıları mutsuz sona mahkum oldu Afra. Bunların hepsini hayat ve mukadderat diye adlandırılan iki şerefsiz yapıyor."
Lâl öyle bir sırıtmaya başladı ki, sanki kalbini çalan birisi varmış gibi, gözlerinin içi gülüyordu.
"Dur tahmin edeyim Lâl, Araf Doğulu'ya aşık oldun dimi?"
"Yaaa... Poyraz abiii!"
"Bunu Serenay yengen duysa ne olur acaba?" dedi Poyraz. "Yaa off Poyraz abii, bilmediğin şeyler var."
Ecem'in tarafından,
"Ecem? Ecem? ECEM?" diye seslendi birisi.
"P... Pamir? Ama sen? Sen öldün!"
"Belki hala yaşıyorum dur?"
"Hayır sen öldün." dedi Ecem, Pamir yavaş yavaş ona doğru yaklaştı ve kafasını Ecem'in kullağına yakınlaştırdı "Ben ölmedim, ben yaşıyorum Ecem... ben yaşıyorum baş bela'm!" adamın sesindeki büyü kadını esir tutmaya başladı ki kadın uyandı, her sabah gibi "PAMİR!" diye bağırarak uyandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDI
FanfictionBir ölür, bin diriliriz, yinede bu vatanı korumaktan vazgeçmeyiz! diye başlamıştı herşey, ta ki Özel Takım'ı o görev darmadağın edene kadar. Evet, burdaki askerler Özel Takım'da görevlerini sürdürüyorlardı, canını Vatan'a verebilecek 8 genç asker ve...