Çatışma...

3.5K 160 411
                                    

"Çatışma çıkmış, kapının önündeki askerlerden biri hastaneye girmeye hazırlanan bir terörist yakalamış...ve terörist yalnız olmadığı için yanındakiler çatışma açmış."

Yerler sarsılır...salanır...salanır...salanır...

"Poyraz, Sinan...çabuk hazırlanın gidiyoruz!"

Askerler peşpeşe koşarak önce postalarını giyinir daha sonra yanına silah alır.

"Unutmayın! Biz adam öldürmeğe, şehit olmaya, yaralanmaya gitmiyoruz. Biz Vatanımızı korumak amaçlı gidiyoruz oraya!" diye anlatırken, koşarak hastanenin etrafını çemberlemeye başlamıştılar.

'Şşşşş...ses çıkartmayın...yavaş...hazır ol...ateş!'

Ve kahramanlarımız arkadaşlarını kurtarmak için işe koyulur. Ömer Sinan'a kaş göz yaparak hastane'nin içine girmeye çalışıcağını anlatır.

"Oğlum dikkat et çok fazlalar" diye uyarmışken Ömer Sinan'ı bile dinlemeden hastane'nin içini yoklamak için bir giriş aradı. Aradı aramasına... etrafı hep sarılıydı, teröristlere doğru yaklaşmışken arkasından bir ses yükseldi;

'Leşker hatin kuştin bi' (tövbe tövbe allah korusun)

"Pislik?! Sen ne diyon ben anlamıyor, Turk asker ben!"

'Esker san değil mi?' diye sordu tekrardan o adam.

"Heee eskeram !" dedi dalga geçercesine Ömer Üsteğmen.

'Sen ölmelisen!'

"Hadi be ordan!" diyip kafa göz adama daldı.

"Ben mi ölücek mişim? Pislik herif! Sen kime ölmelisin diyon lan! Vatan haini şuhursuz adam diyeceğim ama....adam bile değilsin! Daha elindeki silahı bana bile uzatmıyon...bende seni eşit şekilde döverim ulan!"

Ömer öldüresiye dövdü adamı, daha sonra yere çömüp sessizce hastaneye girdi, hastanede herkes korku içerisindeyken onların karşısına çıktığı an herkes bir ooooh çekti.

'Askerler burda! Askerler burda!'

"Biz burdayız, korkmayın, durumu kontrol altına alıcaz, siz sadece sakin olun."

Ömer odalara birerbirer bakarken en sonunda askerlerin yatağı odaya baktı, kapıyı açınca komada ki Emir'i ve başındaki Defne'yi gördü. Ömer şaşırmıştı, çünkü takımın geri kalanı burda değildi, Defne'ye nerde olduklarını sorunca o da bilmiyorcasına cevap verdi.

"Nasıl bilmiyorsun (!) nerde olduklarını doktor! Adamlar yaralı yaralı nereye gitti?"

"Bir kaç saat önce çıktılar, durdurmaya çalıştım ama dinlemediler."

"Ah! Ah! Emir'in durumu nasıl?"

"İyi, yani...şuanlık.....ayyyy ne oluyor?"

"Sus Doktor Hanım...sus!"

Yer bir kez daha sarsıldı...ve Defne kendisini Ömer'in kollarında buldu.

"Sakin ol...şimdi sen benimle gel burda yalnız kalman çok tehlikeli"

Ömer Emir'e baktı, Defne'de aynı şekilde Emir'e baktı. Nasıl götürüceklerini düşünüyorlardı ki Emir'i Ömer sırtına aldı, ve ona bağlı kabloları ve makineyi Defne arkasından sürükledi. Emir'i daha güvenli bir odaya alırlar.

Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin