Kızıl Nöbet 1- TAMAMLANDI

Olaylaaar olaylaaar

"Siz Defne Topal, Ömer İplikçi'yi kocanız olarak kabul ediyor musunuz?"

Defne "Evet!" diye bağırınca herkes sevinçten alkışladı sıra Ömer'e sorulucak soruya gelmişti.

"Siz Ömer İplikçi, Defne Topal'ı karınız olarak kabul ediyor musunuz?"

Arkalardan biri "BU NİKAH GIYILAMAZ DAA!" diyerek çıktı, anlaşıldığı kadarıyla bizim Çınar dı elindeki Defne yapraklarından yapılmış taçı Komutanına verdi.

"Şimdi gıyun da nikahu!" dedi Ateş Kafalı.

"O zaman soruyu tekrar soruyorum, siz Ömer İplikçi, Defne Topal'ı karınız olarak kabul ediyor musunuz?"

Ömer Defne'yle aynı cevabı verdikten sonra nikah memuru onlara aile cüzdanını verdi, yani Defneye, ve hemen ardından Defne unuttuğu detayı uyguladı, ömür boyu mutluluk için ayağına bastı Ömer'in, Ömer elindeki Defne yaprağından yaptığı taçı karısının kafasına taktı.

"Sen mi yaptın?" diye sordu Defne.

"Tabikide!" diye cevap verdi Ömer.

Aylar sonra...

Serenay düşük yapmıştı arada, yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Defne ve Ömer düğünden sonra 1 haftalığına tatile gitmişti, yani balayına, döndüklerinde Ömer Defne'nin evine yerleşmiş ve o artık ikisininde yuvaları olmuştu. Bir gece belki Ömer'in şu güne kadar kala bildığı tek gece, Defne terler içinde çığlık çığlığa uyandı, Ömer o sesle peşinden uyandı.

"Defne ne oldu?"

"Kabus gördüm.... kızımız... oluyordu... sonra büyüyüp... merdivenlerden düşüyordu... sonra ölmeyip havuzda boğuluyordu ordan sağsalim çıkıp köprüden atlıyordu... Ömer... ben çok korktum."

"Şşş karıcım sakin ol bak sadece kabus muş, bizim daha bir kızımız bile yok, hem sonradan olursa ona çok iyi bakacağımız için başına hiç bir şey gelmeyecek emin ol."

"Ömer benim midem bulanıyor." Defne bunu dedikten sonra lavaboya koşmak için ayağa kalktı ancak kalktığı gibi önce başı döndü ve sonra bayıldı, Ömer onu kucağına aldı ve yatağın üzerine uzandırtı. Eve doktor çağırdı, doktor Defneyi muayene etmek için Yüzbaşını dışarıya aldı.

"Sadece üşütmüşsünüz hanımefendi."

"Bende anlamıştım zaten üşütüğümü, eşim ben bayılınca telaş yaptı, sağolun doktor hanım."

"Hastaneye gitseniz yinede iyi olacak bir şeylerden şüpheleniyorum bunun için kan testi yaptırmak iyi olacaktır, tabi bunu bir doktor olarak sizinde bilmeniz gerekiyor."

"İyi de ne için kan testi?"

"Kötü hastalığa karşı, ama bu sadece bir içgüdü, bir tahmin, burda bunun sonucuna varamam, çünkü dediğim gibi test yaptırmanız şart."

"Kötü hastalık mı? Ben daha çok başka bir şeyden şüphelenmiştim ikinci seçenek olarak oysaki."

"Bunun için test yaptırın, benim yapabileceğim hiç bir şey yok." doktor gittikten sonra doktorun ona dediklerini harfi harfine Ömer'e anlattı Defne. Ömer dayanamayıp akılla Defne'yi hastaneye götürmeyi koymuşken Defne itinayla direniyordu, sonunda Yüzbaşı karısını kucağına alıp zorla arabaya bindirdikten sonra o kan testini yaptırmaya götürdü, testi yaptıklarında Defne çıktı ve Ömer'in yanındaki sandalyeye oturdu.

"Ben eminim ki o doktor olacak hanımefendi yanlış anladı. Sen sağlıklısın, ben eminim bundan. Sakın moralini bozma, ben hep senin yanındayım Defne."