⚪ BÖLÜM .... ~ GELECEK BÖLÜM

1.2K 50 1
                                    


Gelecek bölüm;

Çok uzun zaman geçmişti. Batu yine kaçmıştı ondan çok aradı Aylin. Bu sefer deli gibi aradı. Bir sabah uyandığında Batu yine yoktu. Taşınmışlardı... Boş eve gidip günlerce onu bekledi orda. Tıpkı küçükken olduğu gibi. Onunla gezdiği yerleri gezdi. Ona ulaşmaya çalıştı. Herkesten yardım istedi. Yorulmuştu. Aylar geçmişti ama Batu'dan bir haber alamamıştı. Sığınacağı kimse de kalmamıştı. Batu'nun gidişinin ardından bir süre sonra annesini de kaybetmişti. Hayatında tüm güzel ne varsa hepsi birer birer bir papatya misali koparılıp gidiyordu Aylin'in hayatından. Sığınmak için sadece gökyüzünü tercih etmişti. Aylarca evden çıkmamıştı.

Ve Birgün karar verdi kendi kendine...
Ona sunulan bu hayatın kurbanı olmayacaktı.
Yeni bir hayat kurmak birden bire zor olsa da deneyecekti. Evden çıktı ve derin bir nefes alıp herşeyi unutmak için yeni adımlar attı hayata.

Yıllar geçmişti. Aylin mezun olmuştu. İyi bir üniversitede hukuk fakültesini yeni bitirmiş, avukatlık yolunda ilk adımını atmıştı. Yetmiyordu. Yıllardır hayatına ne bir dost ne bir sevgili ne de bir insan koymuştu Aylin. İstediği tek kişi Batu'ydu. Onunda artık bir daha gelmeyeceğini anlamıştı.

Bir gün eve gittiği zaman odasını toplamak istediği zaman acıdan gülümsedi. Gazoz kapağından yapılmış olan kolyeyi yastığının altında gördüğünde gözünden akan bir damla yaşa engel olamadı. Ağladı. O kadar uzun bir süre ağladı ki. Psikolojik sorunlar yaşıyordu. Birden sinirlenip etrafa zarar vermeye başladı. Ne varsa kırıp döktü. Kendine zarar vermeye başladığında acının daha da katlanılmaz derecede olduğunu anladı. Doktora gitti bir kaç yıl tedavi oldu. Çok zor bir hayatı vardı.

Önce babası öldü.' Yıkıldı...
Sonra annesi öldü.' Acısı arttı...
Sonra da Batu gittiği zaman.' dünyası başına yıkıldı.

12 yıl geçmişti...

Daha dün gibiydi tüm yaşananlar. Sanki Batu hala okulda o en arka köşede oturuyordu. Sanki annesi mutfakta yemek yapmak için uğraş veriyordu. Daha da derine inerek sanki babasıyla saklambaç oynuyorlardı.
Acılarıyla olgunlaştı. 30 yaşına gelmişti Aylin. Artık hiçbir şeyi umursamaz, ve soğukkanlı biri olmuştu. Bir gün Batu'yu ilk gördüğü yere götürdü ayakları Aylin'i...

Önce kendi evine baktı, sonra karşıdaki eve baktı. Batu'yu hayal etti. 22 sene önceki gibi etrafta onlarca çocuğu ve kapının önünde oturan o çocuğu hayal etti Aylin. Büyümüştü. Ama o küçük kız çocuğunu yani kendini gördüğünde Batu'nun yanına gidip peçete uzattığı anı gördü. Acıdan gülüyordu.
Buraya gelmek onu daha kötü yapmıştı. Kendini topladı ve tam geri döneceği sırada bir el omzuna dokundu. Korkmuştu. Arkasına dönmeye korkuyordu. O elin Batu olmasını ne kadar çok istesede o değildi. Arkasına döndü yavaşça.

"Bir yeri mi arıyorsun kızım?" Diye sordu yaşlı bir amca.

"Yok amcacığım. Öylesine bakıyordum ben etrafa" dedi ve geri dönüp gittiğinde uzun zamandır doğru dürüst yemek yemediğini farketti. Yemek yapacaktı eve gider gitmez ama evde yiyecek hiçbir şey yoktu. Buralarda yakın bir market biliyordu. İçeri girdi hızlıca ve reyonlarda gezinirken çilek reçelinin önünde durdu. Annesi çok severdi. Her yaz çilek reçeli yapar kavanozlara kaldırıp kış gelene kadar yedirtmezdi. Gülümsedi yine ve reçeli eline alıp döneceği sırada birine çarptı. Elindeki kavanozu zor da olsa tuttuğu zaman,

"Afedersiniz beyefendi." Dedi Aylin ve başını hafif yukarı kaldıracağı sırada reçeli daha fazla elinde tutmayacağını anladı ve geri dönüp sepet almaya gideceği sırada. Çarptığı kişi olduğu yerde durduğunu farketti. Umursamadan tam gidecekti ki

"Önemli değil hanımefendi." Dediği sırada sesin sahibi Aylin durakladı. Sesi çok tanıdıktı. Arkasına hızla döndüğü sırada çarptığı kişinin marketten çıktığını farketti sırada onun Batu olduğunu düşündü. Ses o kadar tanıdıktı ki...

Elindeki reçeli hızla bıraktı ve giden kişinin arkasından hızla koşturdu.

"Batuuuuu" diye bağırdı. Ne kadar koşarsa koşsun Yetişemiyordu ona... En son ayağı yere takıldı ve düştü.

" Doğuuuuşş" diye acılar içinde kıvranırken son nefesini harcamıştı. Ağlıyordu. Bacağındaki yaraya değil kalbindeki yaranın acısına ağlıyordu. Yerden zorla kalkıp arabasına doğru ilerledi ve doğruca eve gitti. Kendini kaybetmek istemedi. Tekrar ilaçlar alıp doktorlara gitmek hiç istemiyordu. Haftalar geçti. Yıldızlara bakındı bir gece vakti.

" Baba, Anne, iyiyim ben. Siz nasılsınız?" Dediği zaman Aylin derin bir nefes aldı.

"Bugün konuşmayacağım galiba özür dilerim." Dedi ve perdeyi çekip mutfağa indiği sırada masadaki bıçak gözüne çarptı. Elleri titriyordu. Bıçağı eline aldı. Sonra bıraktı. İlaçlarını alması lazımdı. Kötüleşti... Yine eskisi gibi olmak istemedi. İlaçlarını aradı. Ama kutusunu boş görünce yenisini almak için evden çıktı hızlıca. Arabasına binip nöbetçi eczane aradı ama yoktu. Arabayı daha hızlı çalıştırdı. Kötü oluyordu. Elleri tekrar titrerken birden karşı arabaya çarptı ve araba yol boyunca yuvarlandı. Acıyordu her yeri. Korkuyordu ama şuan burda ölmek istiyordu. Dakikalar sonra ambulans sesini duyduğunda gözleri artık kapanacak gibi oldu. Arabadan çıkarıldığını hissettiği zaman aralıklı gözleri ile onu çıkaran adama baktı. Sedye ile arabaya bindiği sırada zor bela konuştu.

" Beni kurtarmayın lütfen." Dedi Aylin ve gözleri yavaş yavaş kapandı...

....

Gelecek bölümden bir kesiti paylaştım bölümü yarıda bıraktım. Kusuruma bakmayın. Gelecek bölümlerde görüşmek üzere... Hoşçakalın.

Hayırlı bayramlar...

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilirim...😇

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin