Karanlık bir boşlukta asılı duran hayallerimizle yeni yıla “Merhaba!” Demek ne kadar samimi olabilir?
Kandırarak kendimizi bir günü diğerine ekleyerek geçen üç yüz altmış beş gün...
Var olmaya devam etmek zorunda olduğumuz samimi olmayan ilişkilerle geçecek olan yeni günler.
İnsan umutlu varlıktır. En ufak imgeden yeniden hayata tutunmaya çalışır. Bir rakamın değişmesi adına da yeni denmesi bizim için yeterli oluyor. Peki yeni diye bizi kandırıyorlarsa? O değişen rakamı her on rakamda bir görüyorsak ve bunları bilmeye rağmen, değişimin olmadığını fark etmeye rağmen inanıyorsak?
Bu yaşamak için bir çaba değil midir? Bir şey yapmadığımızı düşünenlere en büyük cevap değil midir?
Ne demiş şairimiz;
Sensiz bir yılı bitirip yine sensiz bir yıla girdim Milena..Bu sene de sana yazacağım! Beni mektuplarından mahrum bırakma..
Franz Kafka
Mutlu yıllar...
1-2 saat içinde yeni yıl ile birlikte yeni bir bölüm atmayı planlıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
General Fiction"Bir dilek hakkın olsa ne isterdin" diye sordu Zeynep. "Çocuk olmak isterdim " dedim. Çocuk olmak. Eğer çocuk olarak kalsaydım. Batu yanımdan gitmiş olmayacak tüm bu kötü anıları yaşamamış olacaktım. Batu giderken aslında anılarımı hayallerimi de al...