Bunu bekliyor muydum gerçekten? Elbette hayır! Beklemem imkansızdı ancak Keven şu an karşımda, elinde temizlik bezi ile dikiliyordu. Bir özür için bu kadar uğraşacak olmasına inanasım gelmiyordu. Bunun altında başka nedenler de aramıyor değildim ancak bunu sınraa bırakmalıydım. Zira karşımda gömleğinin kollarını sıvamış bir şekilde dikilen Keven daha eğlenceliydi.
"Sen ciddi misin?"
"Özrümüz böyle kabul edilecekse, evet."
Kahkaham odada yankılanırken Keven'ın da yüzünde alaycı bir gülümseme oluşmuştu. Kendimi gülmekten alıkoyamıyordum. Nefesim kesilince soluklanmak için duraksadım. Hala gülümsüyordu. Üstelik kaşlarından biri istemsizce havalanmış vaziyette beni izliyordu. Gözlerinin kenarlarında çizgiler oluşmuştu. Kahkaha atmamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Bunun nedenini anlamasam da hali hoşuma gitmişti. Hali hoşuna gitmedi Amber, resmen çocuğun bu haline bayıldın. İç sesimi bu defa susturmayacaktım. Haklıydı. Keven'ın bu haline resmen bayılmıştım.
"Pekala o halde. Ben mutfağı hallederken sen de tozları al istersen. Ya da dur ya, önce süpürsek daha iyi olacak." Dedikten sonra elimdeki süpürgeyi Keven'a uzattım. Gülümsemesi gülümserken süpürgeyi elimden aldı. Tenime çarpan elleri vücudumda elektrik akımlarının dolaşmasına neden olsa da bozuntuya vermedim.
"Yorgun değil misin? Ne bu temizlik merakı?"
"Temizlik yaparak dinlenen ruh hastalarından biriyim çünkü."
"Yani ruh hastası olduğunu biliyordum da temizlik kısmı ilginçmiş."
Çocukça içimden gelen dil çıkarma arzusuna engel olup sahte bir gülümseme yerleştirdim dudaklarıma. Keven ise yarım saattir içine attığı kahkahasını bıraktı. Birkaç saniye daha sevimsiz bakışlarımı üzerinde gezdirdikten sonra kaşlarımı kaldırdım.
"Çok gülme de süpürmeye başla, hadi."
Ciddi çıkan sesim onu iyice keyiflendirmiş olacak ki kahkahası arttı. Yüzümde istemsizce oluşan gülümsemenin farkındaydım. Ama o güldükçe benim de gülesim geliyordu. Çok saçma bir histi ancak insan her zaman hislerine hakim olamıyordu.
"Emredersiniz efendim. Ancak ben bunun acısını çıkarırım, bilginiz olsun."
"Ona ne malum! Elime iki fırsat geçmişken değerlendirmezsem tüm hayatımı sizin işlerinizle meşgul geçirebilirim."
Keven gülümseyerek başını iki yana sallarken mutfağa geçtim. Az önce Keven'ın hazırladığı o inanılmaz lezzetler karşımda saygı ile duruyordu. Atılacak olanları ayarlarken içimin acımasına engel olamıyordum. Bu kadar şey hazırlamasına ne gerek vardı ki? Gören de üzerimden tır geçmiş ama hayatta kalmayı başarmış biri sanacaktı beni. Derin bir nefes alıp kalan şeyleri dolaba yerleştirmeye başladığımda elektrikli süpürgenin sesi kulaklarıma dolmaya başlamıştı bile. Her ne kadar nefret edersem edeyim teknolojinin güzel yönlerinin olduğu da muhakkaktı.
Bulaşıkları makineye yerleştirirken ayağıma değen süpürge ile iki adım ilerledim. Ancak süpürge inatla beni takip ediyordu. Kaşlarımı çatıp Keven'a baktığımda onun alayla bakan gözlerinin üzerimde olduğunu gördüm.
"Temizliğime engel oluyorsun."
"Hah!"
Gözlerim açılırken Keven süpürge ile ayaklarımı ittirmeye devam ediyordu. Bir adım, bir adım daha... Sinirle durduğumda Keven kahkaha atmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK TOPUK ANLAŞMASI
FantasyVampir #7 / 25.12.2017 Prens, ayakkabıyı kızın ayağına geçirdiğinde aradığı kızı bulduğu için sevinmişti. Ancak bu sevinç ne yazık ki uzun sürmedi. Ayakkabının topuğu kırılmıştı! Prens dişlerini sıkıp mırıldandı. "Bu kız uğursuz!" * Ben uğursuz deği...