Şuralarda bir yerlerde Keven'ı sevem varsa bu paragrafa kalp bıraksın lütfen! Gerçekten merak ediyorum. 😂 Çok mu gıcık oluyorsunuz ona? Neyse keyifli okumalar 😘"Hadi bakalım güzelim, bir kez daha dene."
Lola'nın yalvarırcasına çıkan sesine itaat ederek bir kez daha doğrulmaya çalıştım. Yarım saattir ayağa kalkmaya çalışıyordum ancak vücuduma saplanan ağrılar buna engel oluyordu.
Dün Keven ile biraz konuştuktan sonra uyuyakalmıştım. Daldığım uyku öylesine huzurluydu ki uyanmak istememiştim. Acı ile geçen sürenin ardından böylesine huzurlu olmak bana güç vermişti. Ancak bu güç şu anda işe yaramıyordu. Her hareketimde vücuduma saplanan bıçaklar yüzünden ellerimden başka bir yerimi hareket ettiremiyordum.
Bıkkınlıkla nefes alıp gözlerimi devirdim. Biraz daha dinlenmem gerekecek gibiydi. Bu güçsüz halimden nefret etmiştim. Sürekli güçlü durmaya alışkın biri olarak hayatımın en karanlık anlarından birini yaşıyor gibiydim.
"Olmuyor mu?"
Kıvırcık saçlarının ardındaki yeşil gözleri hüzünle dolan Lola dudaklarını bükmüştü. Siyah ojeli tırnakları ile yatağın üzerine şekiller çizerek oyalanıyordu. Gözlerini gözlerimden ayırıp ellerine baktı.
"Keşke ellerim sihirli olsaydı."
"Kalbin böylesine güzelken ellerinin sihirli olmasına ne gerek var? Sen insanları o tatlı dilinle bile iyileştirsin." Dedim gülümseyerek. Aldığı cevap onu hem şaşırtmış hem de mutlu etmiş gibiydi. Bir müddet durduktan sonra yüzünde hüzünlü bir tebessüm oluştu.
"Keşke o kalbim onu da iyileştirebilseydi."
İlk defa bu kadar derin bir konuyu açmıştı. Teselli edilmeye ihtiyacı olduğu belliydi. Güçlü duruşunun ardında kırılgan bir kadın vardı. Acılarının ne kadar derin olduğunu görmek için çok uğraşmaya gerek yoktu. Sadece ona biraz yakın olmak kalbindeki cam kırıklarını görmeye yetiyordu.
"Hiçbir sihir ya da hiçbir güç ölümün önüne geçemez. Onu kabullenmekten başka çaremiz yok."
"Biliyorum da işte..."
Lola biraz duraksadı ve ellerine bakmaya devam etti. Başını biraz daha eğmiş ve güzel saçlarının yüzünü kapatmasına neden olmuştu. Bunu bilerek yaptığına emin olsam da sesimi çıkarmamayı tercih etmiştim. Göstermek istemediği şeyleri görmek için ısrar etmek, böylesine derin bir acıyı taşıyan birine yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan biri olurdu.
"Neyse. Dediklerinde haklısın, onun yokluğunu kabullenmekten başka çarem yok."
"Demek istediğim onun yokluğunu kabullenmen değildi Lola. Onun anıları ile yaşamayı öğrenmelisin demek istemiştim. Diğer türlüsü daha acı verici oluyor."
"Sen hiç sevdiğin birini kaybettin mi?"
Sorusu benim de yüzümde hüzünlü bir tebessüm oluşturmuştu. Başımla onu onaylarken açılan kapı sözcüklerimizin önüne geçmişti. Gözlerimi kapıya çevirdiğimde içeriye giren Keven'ı gördüm. Dünden beri ilk defa gördüğüm yüzü hala solgundu. Dudağındaki patlak biraz daha iyi gözüküyordu. Küçük bir müdahale fena olmazdı ama bunu yapacak biri yok gibiydi.
"Nasılsınız kızlar?"
Lola elinin tersi ile ıslak olduğunu düşündüğüm gözlerini sildikten sonra arkasına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK TOPUK ANLAŞMASI
FantasyVampir #7 / 25.12.2017 Prens, ayakkabıyı kızın ayağına geçirdiğinde aradığı kızı bulduğu için sevinmişti. Ancak bu sevinç ne yazık ki uzun sürmedi. Ayakkabının topuğu kırılmıştı! Prens dişlerini sıkıp mırıldandı. "Bu kız uğursuz!" * Ben uğursuz deği...