ÖZEL BÖLÜM // AMBER-*

1.3K 145 8
                                    

Sınav zamanı geldiğinde galiba daha çok yazasım geliyor ve kendimi burada buluyorum. Dün gece çalışmaya ara verip yazsam da bölümü, internetimde bir sorun olduğu için yayınlayamamıştım. O yüzden şu erken saatte bölümü buraya bırakıyorum. :)

Amber, Keven, Lola ya da diğerlerine sormak istediğiniz sorular varsa buraya bırakın lütfen. Röportaj şeklinde bir özel bölüm hazırlayabilirim bu sorgularlarla.☺

Bir de Limoncann  ile küçük bir röportajımız var. Yayınlandığı zaman haber veririm. Kendinize iyi bakın, sevgiyle kalın. ^^

 Kışın soğuk havası camların arkasında kalırken üzerime ne geçireceğimi düşünüyordum. Keven hala duşta olduğu için şanslıydım. Bu bana biraz daha zaman kazandırmıştı.

Özellikle dönüşümümden sonra ne giyeceğimi dert eden biri olmamıştım. Hayatım gibi kıyafetlerim de serbestti. Hayatım gibi kıyafetlerimi de pek önemsemiyordum. Sivri dişlerimin oluşumu gençliğimi pençelemişti. Ancak Keven ile tanıştıktan, özellikle onunla evlendikten sonra, kaybettiğimi sandığım gençliğim yeniden damarlarımda dolaşmaya başlamıştı.

Olduğu şey için kendinden nefret etmeye zorlanan bir beden, olduğu şeye rağmen bir kalbe yerleştiğinde eskisinden daha canlı renklere bürünüyordu. Keven'ın bana kattığı şeyi bu şekilde açıklamam yanlış olmazdı galiba. Kendimi yeniden yaşıyor gibi hissetmeme neden olmuştu. Damarlarımda kendi kanım dolaşmıyor olabilirdi. Ya da sivri dişlerim yüzünden birçok kimse tarafından canavar gibi görülüyor olabilirdim. Ama Keven tüm kusurlarımla beni kabul etmişti. Dünyadaki tek bir insanın sizi siz olduğunuz için kabullenmesi, diğer tüm insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini çöpe atmak için yetiyordu. Onunla evlenmek dünyamdaki en doğru kararlarımdan biriydi.

Banyodan gelen mırıltılar kalbimden pıtırcıklar yükselmesine neden olurken farkında olmadan tuttuğum nefesimi tuttum ve dolaptaki kıyafetlerime odaklandım. Rüzgar kollarını şehrin üzerine savurmasa da havanın soğukluğu belliydi. Buna dikkat ederek giyinmeliydim. Aksi takdirde üşürsem Keven'ın tatlı söylenmelerinden kurtulamazdım. Bundan şikayetçi değildim aslında. Ama bu akşam üşümemem gerekiyordu. Vedalar kalbi yeterince üşütüyordu çünkü.

En sonunda dolapta en başından beri bana göz kırpan kahverengi pantolonu ve krem rengi kazağı kollarıma aldım. Sarı kabanımın altında beni üşütmeyecek kadar kalınlardı. Bunlarla idare edebilirdim.

*

Teknolojiden arınmış olduğu için yaşamayı tercih ettiğimiz evin ahşap kapısına tıklatıldığını duyunca kapıya yönelmiştim. Kimseyi beklemediğimiz için bu sürprizi kimin yaptığını düşünmek zor değildi. Hailey'in davetsiz misafir olma ihtimali oldukça yüksekti. Daha önceki tecrübelerimle sabitti. Ancak kapıyı çalan beklediğim kişi değildi. Onu görmemle gözlerimin irileşmesi ve yüzüme garip bir şaşkınlık ifadesinin oluşması bir olmuştu. Az sonra yanında olacağımız kişinin buraya gelmiş olması mantıksızdı.

"Bir şey mi oldu?" dedim sesimin endişeli çıkmasına engel olamayarak. O ise aralık duran kapının ardındaki bana aldırmadan ayağı ile kapıyı ittirdi ve elindeki bavulla beraber içeriye girdi. Üşüdüğü hafifçe kızaran burnundan ve yanaklarından belliydi. Bere ile kapatmamış olsaydı kulaklarının da kızaracağından emindim ki bunu görmek kızaran burnu ve yanaklarını görmekten daha keyifli olurdu.

KIRIK TOPUK ANLAŞMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin