İstanbul Masalını okumaya başlayan değerli okuyucu aramıza hoş geldin. Sımsıcak dostluklar ve aşklarla dolu olan sayfaları çevirmeye başla ve kendini kelimelerin arasına bırak :)Not: Çok karakterli bir hikayeye başladığınızı bilmenizi isterim. Sadece iki kişi üzerine değilde birçok karakter oluşturarak hepsini ayrı ayrı ele aldım :)
Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu Küçüğüm
Keyifli Okumalar :)
15 yıl önce
"Beni götürecekler İstanbul."
"Nereye?"
"Bir sürü çocuğun olduğu yere. Orada bir sürü arkadaşım olacakmış."
"Ben senin arkadaşın değil miyim?"
"Arkadaşımsın"
"O zaman niye gidiyorsun Koray?"
"Bende gitmek istemiyorum ki İstanbul. Seninle oynamak istiyorum. Sen anne ol ben ben baba olayım beraber evcilik oynayalım istiyorum."
"Gitme o zaman benimle kal," diyerek Sarıldı İstanbul, Koray'a. İkisi de henüz beş yaşındaydı ve birbirlerinden başka arkadaşları yoktu. Doğduklarından beri beraber büyümüş hiç ayrılmamışlardı. Fakat şimdi Koray'ın anne ve babası öldüğü için onu yurda götüreceklerdi.
Görevlilerden biri gelip "haydi Koray haydi tatlım gidelim," dedi.
"Hayır ben gitmek istemiyorum. Burada İstanbul'la kalmak istiyorum."
"Hadi canım arkadaşların seni bekliyor."
"Hayır hayır onu götürmeyin lütfen," dedi İstanbul yalvarır gibiydi. Tek arkadaşı Koray'ın gitmesini istemiyordu. O olmazsa kiminle oyun oynayacaktı ki? Ne olurdu onu yanında kalsa? Hiç ayrılmasalar hep birlikte olsalar?
Görevli kadın küçük çocuğu kucağına almak için çabalarken elleri sımsıkı birleşti. İstanbul ve Koray'ın gözlerinden yaşlar akarken iki minik yürek o an vedanın hüznünü hissetti. Henüz beş yaşında olan iki çocuk için ne kadar acıydı ayrılık. Koray daha aillesinin ölümününü atlatamamışken şimdi İstanbul'a veda etmek zorunda kalıyordu. Küçücük bir yürek için fazla değil miydi bu kadarı?
İstanbul ve Koray'ın elleri en sonunda ayrıldığında geriye kalan sadece acıydı. Tek arkadaşının ardından bakan küçük kızın ela gözlerinden dökülen yaşlar kalbinden akıyordu aslında.Yüreği onun gidişiyle ağlıyordu. Koray'ı arabaya bindirdiklerinde tek yapabildikleri birbirlerine el sallamaktı bir daha ne zaman kavuşacaklarıni bilmeden.
Baktı İstanbul onlar gözden kaynoluncaya kadar arkalarından baktı. Minik yüreği küçük yaşında büyük bir yara almıştı.
Levent Bey, Koray'ın gidişinin ardından kızını kucağına alıp odasına götürdü. Bu kadar yeterdi İstanbul bir an önce kim olduğunu bilmeli ve ona göre davranmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Masalı
Teen FictionSert erkek, masum kız hikayelerinden sıkıldıysanız doğru yerdesiniz. Bu kitapta roller değişti çünkü. *** Acımasız bir baba tarafından büyütülen bir kız aşka inanmazdı. Duygusuz ve sertti. O İstanbul Kandemir'di. Yıkılmaz buzdan duvarları vardı. F...