Bölüm Şarkısı Hepsi Yalan
Keyifli okumalar :)
Koray, Engin ve Yavuz yeni başladıkları işte sadece garsonluk yapıyorlardı artık. Pelin, son olaylardan önce abisinin yanında yaşamaya başladığı için bu işe en başından girmemişti. Derya'da evlendiği için işi bırakmıştı. Yani üç erkek baş başa kalmıştı. Hallerinden kesinlikle şikayetçi değillerdi yeni patronları oldukça anlayışlı ve nazik bir adamdı. Kafe ise oldukça sıcak bir yerdi. Bahçesi de içerisi de oldukça şirindi.
" Ben geldim " Pelin enerjik bir şekilde mutfağa geçiş yaptığında bütün gözler ona döndü. Engin ise aniden boynuna atıldı. Günlerdir görüşmemişlerdi ve onu çok özlemişti. Pelin, sevdiği adamın kollarında huzuru hissederken gülümsemekten kendini alamıyordu. Engin'in böyle aşkla sarılması anlatılamayacak kadar özeldi.
Koray, derin bir nefes çekti. İki gündür İstanbul'u görmemişti. İki gün sanki ona iki yıl gibi gelmişti.
Pelin, Koray'ın halini görünce "ve sana da birini getirdim," dedi. Koray, İstanbul'u görünce aniden kendine çekip sımsıkı sarıldı. Genç kız ise güldü kendi da Koray'ı özlemişti elbette. Artık bir dakika bile ondan ayrılmak istemiyordu. Bedenleri birbirine kenetlenmişken Yavuz'un sözleri onları ayırmak için yeterliydi.
"Yavaş biraz yavaş olan var olmayan var."
"Birileri kıskandı galiba," dedi Engin ve arkadaşına gülmeden edemedi. Yavuz'un masum bakışları, küçük Emrah'ın bakışlarını geçerdi.
" Sude gelebilirsin tatlım " dedi İstanbul.
Sude, çekine çekine mutfağa girdiğinde Yavuz'a baktı. Domates gibi olduğuna emindi. Yavuz kendine ne zaman böyle baksa kalbi hızlanıyor, bir ateş bedenini ele geçiriyordu. Yavuz onu gördüğünde istemsizce gülümsedi bir-iki adım atarak ona yaklaştığında elini uzattı. "Hoş geldin Sude."
Genç kız, Yavuz'un karamel gözlerine bakıp hafifçe gülümsedi elini tuttuğunda ise avucunda bir elektriklenme hissetti. Beyaz yanakları kıpkırmızı olmuştu. "Hoş buldum."
"Hadi burada böyle durmayalım bahçeye çıkıp masalardan birine oturalım." Koray'ın önerisini herkes başıyla onayladı.
Kafenin bahçesine çıkıp masalardan birine oturdular. İstanbul ve Koray karşılıklı oturmuştu. İkisi de gözlerini bir kez olsun kaçırmıyordu. Aksine birbirlerine doya doya bakıyorlardı. Pelin haklıydı tam aşk böceği olmuşlardı. İkisi de bu durumdan oldukça mutluydu. Her dakika böyle yan yana olsalardı ne olurdu? Okul çabuk bitsinde bir an önce evlenselerdi.
"Ay inanmıyorum Koray, Engin " duydukları sesle başlarını çevirdiler. İstanbul ve Sude hariç hepsi şok oldu. Yavuz içinden eyvah dedi. Bir günde olaysız geçseydi ne olurdu?
" Göksu "
" Aysu "
Koray ve Engin ayağa kalktılar. Onlar ikizdi ve liseden arkadaşlarıydı.
"Valla sizsiniz hiç değişmemişsin Koray hala çok tatlısın," diyerek Koray'ın boynuna atıldı Göksu.
" Engin, hâlâ çok yakışıklısın ya Allahım sensin inanmıyorum tesadüfe bak." Aysu da Engin'in boynuna atıldı.
" Pelin bu kızlar kim ?" Diye sordu İstanbul. Koray ve Engin'le yakın olduklarına göre Pelin'de bilirdi kim olduklarını.
Pelin ayağa kalktı. "Kızlar beni unutmuş olamazsınız," diyerek sinir bozucu bir şekilde gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Masalı
Ficção AdolescenteSert erkek, masum kız hikayelerinden sıkıldıysanız doğru yerdesiniz. Bu kitapta roller değişti çünkü. *** Acımasız bir baba tarafından büyütülen bir kız aşka inanmazdı. Duygusuz ve sertti. O İstanbul Kandemir'di. Yıkılmaz buzdan duvarları vardı. F...